Alimden zalim de doğar

"Bayram Söyleşileri" CNN Türk'deki ziyaretlerin adı. Hazırlanan tanıtımlar epeyidir döndürülüyor. örneğin Nükhet Duru ile söyleşi yapılırken ekrana yansıtılan Aslı Öymen. Tuhafıma giden, arka planda bile başarısız birinin ekran önünde ne yapabileceğinin hâlâ öğrenilememesi. Kıpır kıpır bir kadınla, İskandinav benzetmesiyle "Soğuk damın çiçeği" Aslı'nın koalisyonundan ne çıkar. Maalesef pek çok kanalda aynı hastalık var; ebeveynlerin hatırına gerçek gözardı edilmekte. "Çok denendi. Bundan bir şey olmaz"ı kabullenemiyorlar.

Yıllar önceye giderek bir anımı aktarmak istiyorum. Eskişehirspor 1. Lig'e çıkmış, fırtına gibi esiyordu. Kalecisi Hakkı Aygün bizden, Haliç Kulübü'nden gitmişti. İnönü Stadı'nda Galatasaray ile yapacağı maçı izlemeye gittim. Gazeteme maçın yorumunu da yazacaktım. Es-Es'i "Futbolun Profesörü" unvanlı Abdullah Gegiç çalıştırıyordu. Takımına taktik verirken soyunma odasının köşesinde 16-17 yaşlarında bir genç dikkatimi çekti. Topu sektirmeye çalışıyor, ancak bir türlü başaramıyordu. "Biraz sonra karakola götürecek" diye düşünmeye başladım. O anda bir çift gözün genci ve beni izlediğini farkettim. Konuşmasını tamamlayan Gegiç elini omzuma attı, tebessüm ederek yeteneksiz futbolcu adayını tanıştırdı; "Oğlum". Öyle şaşkın bakmışım ki, eğildi ve kulağıma tatlı şivesiyle fısıldadı; "Bazen alimden  zalim de doğar..."

Siz de bu özlü sözü bir tarafınıza yazın. Şimdilik Aslı Öymen'e monte edin. İleride pek çok örnek için gerekeceğinden şüpheniz olmasın.

Kurduğu imparatorluğu kendi çocuklarına değil de eski ortağının oğluna emanet eden İshak Alaton'lara sık rastlayamazsınız. Ötekilerden epeyi var. Ortalıkta yönetim ve icra kurulu başkanından geçilmiyor. Hepsi akraba!

Ayıp oluyor

Çarkıfelek'te Seda Sayan ve Gazoz'u Erkan Çelik'i görünce takılıp kaldım. Üçüncü yarışmacı da yabancı değildi; Uğur Arslan. Baştan sona "Yukarıdakiler Aşağıdakiler" dizisini hatırlattılar. Seda, Kartıfelek'e gitti. Kredi kartı borcunun 98 bin 200 lira olduğunu söyleyince Mehmet Ali yön değiştirdi, Çarşı'ya soktu. Kadırgalı Aysel'in "Ne kaparsam kârdır" dönemine geçtiğini anladım. Sonuçta bir sürü eşya aldı. Gazoz'u "0" kilometre otomobili kaptı. Çelik öyle bir havalara uçtu ki Allaben Deresi günlerini hatırlattı. Bu konuda en büyük vebal Erbil'in. O arabayı evlerinden yarışan gariban aileye veremez miydi? Allem etti, kallem etti onları 5 bin liralık hediye çekiyle çırak çıkardı. Kalkıp kimse, "Şans. Art niyet yok" masalı anlatmasın. Mehmet Ali ne derse o. Gerisi palavra.

Öte yandan Seda için eşini bile boşayan Erkan Çelik'e pazarlanan yeni işin, "şiir okuyuculuğu" olduğunu anladık.

Mevlana kim, o kim?

Uğur Arslan da artık karagümrük'ü yakmaktan vazgeçsin. Yüzbininci baskı olunca hiç çekilmiyor.

Artık yedekleyin

Göz6 başladı. Survivor'un altyapısına 2 kişi verecek mücadele hır-gürlerle açıldı. Erkekler arasında fazlaca "Kıl-Tüy" mevcut. Eskiden Balat, Tophane, Kasımpaşa'nın kabadayıları ön plandaydı. Bunlara Bayrampaşa'nınkiler de eklendi. Anlaşılan Arda Turan'ın açtığı yoldan gidip şöhret arayanların sayısı hızla artacak gibi

----

43 bin başvuru olmasına şaşırmadık. Acun Medya kimin elinden tutsa köşeyi döndürüyor. İlk elemeyi kazanan 8'er erkek ve kızdan 2'si 2. tura geçip şanslarını katlayacaklar. TV 8'e de önemli bir hatırlatma yapacağım. Öykü Sertel'i artık soluklandırsınlar. Her yerde O. Gerçekten başarılı ama bu tempoya can dayanmaz. Bir gün yığılıp kalacak.

Yazarın Diğer Yazıları