Allahın emirleri ve Türkiye ne kadar Müslüman?!

Türkiye’nin haline bakın!..
Ahalinin çoğunluğu yoksulluğun pençesinde debelenirken, beri tarafta dünya zenginlerine taş çıkartacak bir zenginliğe sahip azınlık!..
Kimdir bu “mutlu azınlık”, süper zengin tabaka?!.
Kabaca “bina ve zina” ile iştigal edenler diyerek ayrıntılayalım..
Bir takım siyaset erbabı, bu siyaset erbabına yapışmış ticaret erbabı, yabancı sermayenin içerideki işbirlikçisi para babaları, türedi malum bir kısım müteahhit..
Kerametleri kendilerinden menkul (Abdurrahman Çelebi misali!..) sanatçı(!)lar, şarkıcı, türkücü ve âlemci futbolcular vs..
Türkiye bunların!.. Bunların elindeki Türkiye’de manzara ne?..
İsraf, haram, debdebe, tantana!.
Sorarsanız “Allaha çok şükür, alayı Müslüman!” olduklarını söylüyorlar.. Ama Cuma secdesine değen başlar da çoğunlukla göstermelik, Umre patlaması da iktidara yalakalık için..
Bu riya ile artan israf bile Allah’a hâşâ yüz çevirmelerinin çarpıcı tezahürü ama aldırdıkları bile yok!..
Gelgelelim “yüce kat”ta durum şudur..
“Lüks maddelerin tüketimine yapılan harcamaların dinimizde tasvip edilmediği, kınanıp yasaklandığı açıktır. Çünkü, bu tür maddelere düşkünlük, Kur’ân-ı Kerîm’in tabiri ile insanların kalplerini katılaştırmakta; yani onları Allah’a saygı ve itaatten, insanlara sevgi ve şefkatten uzaklaştırmakta; bencil, muhteris, gururlu ve kibirli yapmaktadır. Lüks madde tüketimi, insanların ihtiyaçlarını karşılamak için yaratılmış olan ‘Allah’ın mülkü’nü, gayesinin dışında kullanmak demektir. Bu tür gereksiz harcamalar, kaynakların, topluma faydalı olmayan malların üretiminde kullanılmasına yol açmakta ve ekonominin sosyal verimini düşürmektedir. Diğer yönden lüks maddelerin tüketimi imkânı kıt olanların vicdanlarını rahatsız etmekte, öfke ve kıskançlık doğurmakta ve böylece sosyal huzursuzluklara yol açmaktadır. Dinen haram kılınan maddeler ile lüks sayılanların tüketimi israf olduğu gibi helâl kabul edilen maddelerin günün icaplarına göre ihtiyaçtan fazla tüketimi de haramdır. ‘Yiyiniz, içiniz; israf da etmeyiniz. Çünkü Allah müsrifleri sevmez’ (el-A’râf 7/30). Kur’ân-ı Kerîm’de Müslümanlar’a aşırılıktan da kaçınarak harcamalarında ölçülü olmaları emredilmiştir. (el-A’râf 7/31; el-İsrâ 17/29; el-Furkan 25/67).”
Kayseri Kavaklı Köyü din adamı Sayın Tekin Şabanoğlu’nun 6.7.2007 tarihli hutbesinin internetteki Arapça başlığı da olan yazısından alıntı yapalım...
“Muhterem Müslümanlar!.. Allah tarafından bize bahşedilen hayat, sağlık, eş, evlat, makam-mevki, mal-mülk gibi nimetler hep emanet olarak verilmiştir. Onun için biz bu nimetleri kullanma tarzımızdan, israf edip etmediğimizden ve bunları nerelerde harcadığımızdan ahirette sorguya çekileceğiz. İnsanlara hoş ve varlıklı görünmek için Allah’ın verdiği nimetleri gereksiz yere harcayarak gösteriş ve lüks içinde yaşamak israftır.. Sünnet ve düğün merasimlerimizde yaptığımız gereksiz harcamaları,boş yere fırlatılan ve sadece övünme vasıtası yaptığımız havai fişeklerin ve mermilerin de israf olduğunu bilmem söylemeye gerek var mı? Temel ihtiyaçlarını dahi gideremeyen, yavrusuna bir ayakkabı alamamanın ızdırabıyla intihar eden kardeşlerimizin varlığını düşündüğümüzde, israfın sosyal bünyemizde açtığı derin yaraları daha iyi anlamış oluruz... Zira aşırı hırs ve açgözlülüğün topluma hakim olmasından daha büyük bir tehlike düşünülemez. Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir..”
Şimdi şöyle bir  “Şeytanın avukatlığını”  yapıverelim... Günde beş vakit kafayı secdeye koyunca iş bitiyor mu?..
Hele “Lüks faturayı devlete ödetmek”  nasıldır?!

Yazarın Diğer Yazıları