Alman densizliği!

Alman densizliği!
Alman densizliği!

Almanlar, Türkiye aleyhinde bir terbiyesizliğe hazırlanıyor!

Koskoca Alman Federal Meclisi Bundestag'ın, Ermeni yalanlarını doğru gibi kabul edip müttefiki Türkiye'yi soykırım suçlusu kabul etmesi, gafların en büyüğüdür.

Bunlar nasıl dost böyle? Fırsat buldukça gözlerimizi oymak isteyen bu devletlere biz de saf saf "Dost" diye bakıyoruz.

Böyle dostların tümüne lânet olsun!

Şu gerçeği kabul edelim:

Sen güçlüysen dostun var… Gücünü yitirdiğin zaman hepsi aç kargalar gibi üzerine üşüşür, gözünü oyar!

Biz, Türkiye olarak Cumhuriyet tarihinin en çalkantılı dönemini yaşıyoruz. Ülkemizi yönetenler (daha doğrusu yönetemeyenler) insanlarımızı göz göre göre ikiye böldüler.

Böyle karışık bir ortamda, elin oğlu da "Fırsat bu fırsat" diye bize her türlü kazığı atıyor!

*  *  *

Almanya'daki 15 Türk Sivil Toplum Örgütü harekete geçti.

(…) Peki, Türkiye'nin partileri AKP, CHP ve MHP nerede?

Ne yazık ki, bu partilerden şu ana kadar hiç ses seda yok!

Tam bir vurdumduymazlık içindeler!

*  *  *

Siyasi partilerden sahnede sadece Vatan Partisi ve onun Genel Başkanı Doğu Perinçek var.

Alman Meclisi'ni protesto eden bütün Türk kuruluşlarını destekleyen Vatan Partisi "Bu haklı davada Almanya'daki Türk kardeşlerimizle birlikteyiz" diye açıklama yaptı.

Doğu Perinçek "Alman Meclisi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararını çiğneyerek haksız bir karar almaya hazırlanıyor. Biz bu hukuk dışı, vicdana aykırı kararı şiddetle protesto etmeye devam edeceğiz" dedi. Diğer liderler ise henüz uykuda!

Rahmi Turan Sözcü

 

 

*

 

 'BAŞBAKAN MERAL' MERAL

Akşener kendisini "Başbuğ Meral" diye karşılayanlara "Hayır, hayır" diye tepki göstermiş. "Başbuğ Meral" yerine "Başbakan Meral" sloganları atılınca da... Memnun olmuş.

Ahmet Hakan Hürriyet

 

 

*

 

19 Mayıs'a yok 29 Mayıs'a var

Saray'daki zat, durup dururken nereden gerektiyse "Türk tarihi 19 Mayıs'ta başlamadı" diye bir laf etti…

Tam da 19 Mayıs yaklaşırken…

23 Nisan resepsiyonunu iptal ettiler…

19 Mayıs törenleri ve gösterileri zaten iptal edilmişti, sessizce geçiştirildi…

İkisinin de bahanesi şehitlerimizdi…

29 Mayıs'ta ise o "bahane" ortadan kalktı…

İstanbul'un fethinin yıldönümü devlet töreni ve şenliği oldu!..

Tarihimiz başladı…

Şehitler unutuldu!..

*  *  *

İstanbul'un fethi kutlamaları için şehrin her yerini donatan afişlere bakınca…

İstanbul'u Recep Bey fethetti zannedersiniz, her yerde onun portresi…

Yalan da değil, 550 yıl sonra İstanbul bu iktidar ve yandaşları tarafından bir daha fethedildi…

Yeşil kalktı, gri beton haline geldi…

Nüfus 15 milyonu geçti, İstanbul'a 4-5 İstanbul daha ilave oldu…

İstanbul'un her karış toprağı ağzından salyalar akan yandaş müteahhitler tarafından talan edildi…

Bu fetih tam bir İstanbul yağması, İstanbul kıyımıydı!..

(…) öyle hale getirdiler ki gurur duyduğumuz tarihimizden, İstanbul'un fethinden bile bizi soğuttular…

Ve bu kutlamaları yaparken şehitlerimizin hiç de umurlarında olmadığını ortaya koymuş oldular!..

Mehmet Türker Sözcü

 

 

*

 

Yutmuyoruz…

 ABD'nin son Şam Büyükelçisi Robert Ford kısa süre önce Brookings ve ABD Barış Enstitüsü başkanlarının da bulunduğu ve onunla aynı görüşte oldukları bir toplantıda:

  "ABD'nin desteklediği YPG-PYD'nin PKK ile kesin bağı var, kuzeyde kendi devletlerini kurmak istiyorlar" dedi.

 Ford 2015 yılında da "PYD'nin PKK olmadığı söylemi bir safsata" demişti.(Aynı şeyi Barzani de, YPG içindeki ABD askerleri de açıkladılar.)

 Suriye'nin kuzeyini boydan boya PYD'nin kazanması için her desteği veren, şimdi de  "Fırat'ın Batısı"ndaki Cerablus, Azez ve biraz güneydeki Rakka'yı almaları için çalışan ABD'nin "IŞİD'le savaş" yalanını daha ne kadar yutacağız?

 PYD'ye "Suriye Demokratik Güçleri", ABD'ye "IŞİD'e karşı uluslar arası koalisyonun başı" demekle bu yalan örtülemez.

Güngör Mengi Vatan

 

 

*

 

CHP direnmelidir

Türkiye yeniden bir rejim sınavında:

1946'dan bu yana, büyük bedeller ödeyerek yaşatmaya çalıştığımız demokratik rejim sürecek mi?

Yoksa sona mı erecek?

Bu sorunun yanıtı, sadece iktidar tarafından verilemez:

Çünkü demokrasi sadece iktidarların var olduğu bir rejim değildir.

İster bir azınlık yönetimi, ister bir koalisyon, ister çoğunluğa dayalı, hatta isterse seçmenin yüzde 90'ını temsil eden bir yönetim olsun, hiçbir iktidar, ülkedeki farklı siyasal oluşum, grup ve özellikle de partilerin onayını almadan, demokratik rejimi TEK BAŞINA rafa kaldıramaz!

***

Kendinde, demokratik rejimi rafa kaldırma gücünü vehmeden iktidarlar olabilir...

Böyle iktidarlar, demokratik rejimi yok etme çabasına da girişebilir...

 

CHP(…) çok geç olmadan toparlanmadığı ve demokratik rejimi korumak için enerjik bir direniş sergilemediği takdirde, tarih önünde o da sorumlu olacaktır!

Emre Kongar Cumhuriyet

 

*

 

latif-demirci-en-10-cm--001.jpg

Latif Demirci Hürriyet