Altaylı: Komplo asıl 2000'lerin başında kuruldu

Altaylı: Komplo asıl 2000'lerin başında kuruldu
Fatih Altaylı köşesinde, ekonomiyle alakalı, "Türkiye’ye ekonomik komplo şimdi kurulmadı. Komplo asıl 2000’li yılların başında kuruldu. Bugünkü durum o gün kurulan ekonomik komplonun sonuçları" ifadelerini kullandı.

Habertürk yazarı Fatih Altaylı bugünkü köşe yazısında Türkiye ekonomisini ele aldı.

Altaylı, "Türkiye parayı sanayiye ve üretime değil, bir kısmı gerekli altyapı projeleri ile konut sektörüne yatırdı. Aynı dönemde üretime dönük tesislerin özelleştirilmesi yoluyla gelen yabancı kaynak da 'Betonlaştırdı' "dedi.

Fatih Altaylı'nın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

Beni uzun zamandır okuyanlar farkındadır muhtemelen...

Meselelere bazen ters açıdan bakmayı severim.

Bu kez de öyle yapalım. Türkiye’nin günlerdir tartıştığı ve hüküm verdiği konuya farklı bir açıdan bakalım.

Türkiye’de Türk lirasının ani ve hızlı değer kaybetmesi nedeniyle iktidarıyla, muhalefetiyle tüm kesimler Türkiye’ye karşı bir “Ekonomik saldırı” ya da bir “Ekonomik komplo” kurulduğu yolunda fikir birliği etmiş görünüyorlar.

ABD’nin rahip meselesini de bahane ederek ama aslında Ortadoğu’da çelişen çıkarlar nedeniyle Türkiye’ye karşı ekonomik bir hamle yaptığını ve Türk lirasının bu yüzden çok büyük değer kaybına uğradığını söylüyorlar.

Peki ben şimdi kalkıp size, “Türkiye’ye ekonomik komplo şimdi kurulmadı. Komplo asıl 2000’li yılların başında kuruldu. Bugünkü durum o gün kurulan ekonomik komplonun sonuçları” desem ne dersiniz!

“Bu adam delirdi mi?” demeden önce bir dinleyin bakalım.

Hatırlayanınız var mı, 2002 yılında ortalama dolar kuru neydi?

Uğraşmayın diye ben size söyleyeyim.

2002 yılında Türkiye’de dolar kurunun ortalaması 1,513 TL idi.

2002 sonunda AK Parti iktidara geldi.

Allah var çok doğru işler yaptılar.

Enflasyonu tek haneli rakamlara indirdiler bir iki yıl içinde.

Ama sıfırlamadılar ya da negatif enflasyon yaşamadık hiç.

Buna rağmen TL, dolar karşısında değer kazanmaya başladı.

Dolar önce 1,4’e sonra 1,2’ye indi.

Türkiye’nin enflasyon rakamı ABD’nin enflasyon rakamından daha yüksek olmasına karşın TL, dolar karşısında giderek değer kazandı.

Hatırlarsınız, ünlü bir isim “1 dolar 1 TL olacak” diye ortalığı inletiyordu.

Bu arada ekonomiye bir goygoy değil, bir bilim gözüyle bakanlar “TL fazla değerli” diye uyarıyor, ihracatçılar da “Kur baskısı bizi zora sokuyor” diyerek ağlaşıyorlardı.

“Kura baskı yapılmasın ki, ihracat artsın” diyordu ihracatçı meclisleri.

TL değer kazanıyordu ama üretim artışına bağlı bir değer kazanma değildi bu.

Dışarıdan gelen “Ucuz” paranın Türk ekonomisine pompalanması nedeniyle TL değer kazanmış görünüyordu.

Türkiye ise bu ucuz parayı sanayiye ve üretime değil, bir kısmı gerekli altyapı projeleri ile konut sektörüne yatırıyordu.

Aynı dönemde üretime dönük tesislerin özelleştirilmesi yoluyla gelen yabancı kaynak da “Betonlaştırılıyordu”

Türkiye’nin ucuz kaynağı üretime dönük harcamaması nedeniyle iştahı kabaran yabancı giderek daha fazla parayı Türkiye’ye soktu. Çünkü gelen para ya yola, inşaata, köprüye harcanıyordu.

Ya da aşırı değerli TL sayesinde ithal otomobile, cep telefonuna ve hatta günlük tüketim mallarına harcanıyordu.

Bu parayla sözde büyüyor, el parasıyla Mercedes’e, BMW’ye biniyorduk, en pahalı iPhone’larla mesajlaşıyorduk.

Yıllarca bu komplonun farkına varmadık.

Asıl komplo aşırı değerli Türk lirasıydı.

Şimdi “Dolar nasıl bu kadar kısa sürede 7 lira oldu” diye şaşkınlıkla birbirimize bakıyoruz.

Peki ya şöyle baksak meseleye.

2002 yılından bu yana TÜİK’e göre Türkiye’de yıllık enflasyon ortalaması yüzde 9’un üzerinde.

Yani TL her yıl yüzde 10’a yakın değer kaybetmiş.

2002 yılında dolar karşısında 1,513 TL olan TL’nin her yıl yuvarlak hesap yüzde 10 değer kaybettiğini düşünüp basit bir çarpma hesabı yaparsak sizce bugün dolar kuru ne olur?

Siz hesap makinasına davranmadan ben söyleyeyim.

7 lira 30 kuruş. İsterseniz siz de sağlamasını yapın.

Yediğimiz hurmaların, bugün tırmalaması şaşılacak bir şey değildir!