Haber: Fatih Erboz
Terör örgütü PKK adına yapılan açıklamalarda “silah bırakma” sözü geçmezken, hükümetin yeni bir algı operasyonu yaparak tam tersi rüzgar estirmesi, inandırıcı bulunmadı. Eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, bebek katili Abdullah Öcalan’ın, Kandil’e sözünün geçmediğinin ortaya çıktığını belirterek, “Öcalan Kandil’e hükmetseydi karar doğrudan uygulamaya geçerdi” dedi. Tuncer, Kılınç, Öcalan’ın “kongre” nin toplanmasını tavsiye olarak dile getirmesinin önemli olduğunu söyledi. Öcalan’ın Kandil’e endişe ile yaklaştığı değerlendirmesini yapan Kılınç, “Dağdakilere endişeli bakıyor. Kongrenin toplanmasına gerek var mı, dağdakilere hükmetmiş olsaydı bu karar doğrudan doğruya uygulamaya girerdi. Geldiğimiz noktada kongre bu konuda karar alırsa, bu tavsiyeye dağdakiler uyarsa çekincesi, endişesi var” diye konuştu. Kılınç, terör örgütü PKK ile hükümetin imzalayabilecekleri olası bir anlaşmadan da tedirgin olduğunu ifade etti.
PKK silah bırakmaz
Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı da, 10 maddenin hükümete silah zoruyla kabul ettirildiğini öne sürdü. PKK ile silah bırakmadan masaya oturulmasının büyük yanlışlık olduğunu vurgulayan Kundakçı, “Başlangıçtan itibaren silahların gölgesinde bugüne gelindi. Başlangıçta silahların bırakılması gerekiyordu. Silahlar nasıl bırakılacak, kim kontrol edecek? Bunu pek aklım almadı, inanamadım. Öyle sanıyorum ki göstermelik şekilde yapılacak” diye konuştu. PKK’nın silahları bırakma kararı almadığına dikkat çeken Kundakçı, örgütün istediklerini almadan adım atmayacağını belirtti. PKK’nın silah bırakırsa ortada kalacağını ve gücünü kaybedeceğini anlatan Kundakçı, “Yapacakları kongre göstermelik olacak. Amaçları Öcalan’ın tahliyesini sağlamak” dedi. Bölgede hala yolların kesilip, kimlik kontrolü yapıldığını anımsatan Kundakçı, PKK’ya güvenilmemesi gerektiğini söyledi.
Bilerek yapıyorlar
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. İskender Öksüz ise, süreç adı altında olanların tam anlaşılmadığını belirterek, “Hükümet söylüyor ama 10 madde var ortada. Kandil de ‘Neden silah bırakacağız ki, 10 maddeyi yaparlarsa bırakırız tabii ki’ diyor. Büyük bir dezenformasyon ve belirsizlik bulutu var ve bilerek böyle yapıyorlar” dedi. Hükümetin, süreçle ilgili kamuoyunu sürekli yanlış bilgilendirdiğini kaydeden Öksüz, “PKK’nın demokrasi istemesi mümkün mü, kimi kandırıyorlar. Hükümet de adeta ‘Paşa paşa demokrasiyi kabul edecekler’ diyor. Allah bizi onların demokrasisinden korusun.”
Sonuçları ortada
Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu da devletin, terörist bir örgütle anlaşma yapmaması gerektiğini söyledi. PKK’nın silah bırakmadığını anımsatan Kanadoğlu, şöyle konuştu: “Elinde silah tutan bir terör örgütüyle anlaşma yapılamaz. Böyle bir anlaşma yapıyorsan bunun sonuçlarının ne olacağı açık. Bu olayın başlama şekli yanlış. Öyle sanıyorum, bir anlaşma yapmışlar, öyle anlaşılıyor. Seçimlerde sessizlik, onun arkasından başkanlık seçimine de geçiş olursa bir anlaşma yapılacak. Bu görülüyor. Her halde milleti kandırmak mı, aldatmak mı, uyutmak mı dersiniz hepsini kullanmak mümkün. 30 yılın hesabını yaptığımızda elimizde kalan bir utanç gibi yüzümüzde patlıyor.”
