Türkiye Barolar Birliği hangi millî kusura ön ayak oldu?
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin varlığına halel getirecek söz, fiil ve davranışlarda mı bulundu?
Türkiye'nin millî çıkarlarına zarar verecek açıklamalar mı yaptı?
Ne yaptı Türkiye Barolar Birliği?
Hükümeti eleştirdi.
İktidarın hoşuna gitmeyecek açıklamalar yaptı.
Devletin tüzel kişiliğine zarar verdi mi?
Yok..
Milletin toplumsal şahsiyetine hakaret etti mi
Yok.
Halkı kin ve düşmanlığa sevk edecek söz, yazı, fiil ve davranışlarda bulundu mu?
Gene yok..
Kısacası bir hukuksal kurum olan Türkiye'ye Barolar Birliği hukuk kurumuna yakışmayacak şeyler mi yaptı?
O da yok..
Eee?
Niye öfkeleniyorsunuz öyle ise?
Hükümetin hukuksal olmayan eylemlerine dikkat çekti, eleştiri getirdi, yorum yaptı...
Yapmasın mı?
Türkiye Cumhuriyetine ve Türk Milletine olan görevlerini yerine getirip milleti uyarmasın mı?
Hukuka uygun görmediği hususlarda dava açtı.
Örneğin, cemaat yurdunda çocukların/sübyanların ırzına geçildi, Barolar Birliği karşı çıktı. Dava açtı.
Bunun neresi yanlış?
Onay mı verecekti?
Bu fiil hem insanlık suçu, hem dini/şerri suç. Öyle değil mi? En başta "dindarım, muhafazakârım" diyen Hükümet yetkililerinin ve dahi Diyanet'in olayın üzerine gitmesi gerekirken bunu Türkiye Barolar Birliği yaptı. İster siyasi bakarak yaptı ister tamamen hukuki gerekçelerle yaptı. Orasını bilemem..
Ama yaptı.
Nitekim koskoca ülkede bir namuslu vicdanın itiraz etmesi zaten gerekmez miydi?
Haydi, Türk Tabipleri Birliği yöneticileri "barış" kavramı üzerinden, tıpkı Amerika'nın demokrasiyi öne sürerek dünyayı işgal ettiğine benzer bir söylem geliştirerek Afrin harekâtına karşı çıktı diyelim. Millî durmadı. Psikolojik olarak milletin arkasında yer almadı diyelim.
Türkiye Barolar Birliği ne yaptı?
Bir taraftan CHP'yi "Atatürk çizgisinden çıktı" diye eleştireceksiniz, öte yandan Atatürkçü davranışlarıyla ünlü Türkiye Barolar Birliği'ne "bunlar Türk ve Türkiye kimliğini hak etmiyor" diyerek, bir bahane ile "TÜRK" ve "TÜRKİYE" kavramlarını kurumların başından kaldıracaksınız..
Hayret ki ne hayret!
Ne Türkiye Barolar Birliği onu yönetenlerin şahsi malı, ne de Türk Tabipleri Birliği kurumu yönetenlerin özel mülkü. Hepsi de seçilerek işbaşına gelmiş yönetim kadroları..
Evet, kurumlar milletin ve bu ülkenin, onları yönetenler ise, gelip geçicidir. Tıpkı hükümetler gibi.
Eğer kurumlarla, yönetenleri özdeşleştirip kurumların isimlerini değiştirmekte ısrarlıysanız; amacınız, başka demektir. Çünkü kurumların adları ortadan kalktığında tüzel kişiliklerinin de anlamı ortadan kalkacaktır. Yani siz aslında bir bahane ile hükmedemediğiniz kurumları parçalamak, devam eden düzeni bozup yerine kendinize uygun yeni bir düzen istiyorsunuz demektir.
