Amerika Irak’tan ne zaman çekilir?

Amerika Irak’tan çekiliyormuş! Amerika işgal ettiği hangi ülkeden kendi rızasıyla çekildi ki, Irak’tan çekilsin? Aslında dünya kamuoyunun gözünün içine baka baka fırıldak çevrildiğinin herkes farkında ancak kimse bunu net bir dille ifade etmiyor veya edemiyor. Maalesef bu durumun ülkemizdeki devlet kurumları ve akademisyenler tarafından anlaşıldığı veya varsa anlayanların da anlatabileceği kanaatinde değilim.
Anlaşılamıyor; çünkü Türkiye süper bir güç değil. Henüz bölgesel güç konumuna ulaşmaya çalışan bir ülke. Süper güç olarak düşünme yeteneklerini kaybedeli uzun yıllar oldu. Dünya şartları çok değişti.


Süper güç olmanın ölçüsü
Ekonomik açıdan “Süper güç” olabilmek için petrol ve doğal gaz çıkarabilme, işleyebilme ve bunları uluslararası pazarda dağıtıp satabilme gücüne erişmek gerekiyor. Rezerve sahip olmak da yetmiyor. Çünkü İran da dahil olmak üzere dünya petrol rezervinin yüzde 70’ine sahip bölge ülkelerinin hiçbiri kendi imkanlarıyla petrolü çıkarma, rafine etme ve bunları pazarlayabilme gücünü elinde bulundurmuyor. Hatta İran bile ülkesinde kullandığı petrol ürünlerini İngiliz Shell firmasından satın alıyor. Dünyada bu güce sahip ülkeler ise Amerika, İngiltere, Rusya, Çin ve Fransa ile sınırlı.
Türkiye başkasına ait aletlerle iş yapmaya kalktığı için kendi inisiyatifi ile bölge ülkeleriyle petrol ve doğal gaz ortaklığı kuramıyor. İran’la üzerinde yıllarca çalışılan ve mutabakat zabtı dahi imzalanan 4 milyar dolarlık Güney Pars Projesi sonuçsuz kaldı. Türkiye ve İran’ın birlikte çıkaracakları ve Avrupa pazarına satacakları doğal gaz projesine Amerika izin vermedi. Projeyle Türkmenistan gazı da Avrupa’ya ulaştırılacaktı. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın ismini vermeyen bir yetkilisi, devlet ajansının muhabirine bunun nedenini şöyle özetliyordu: “Petrol ve doğal gaz arama ve üretiminde kullandığımız makine, araç ve gereçler ABD şirketlerinin patentinde bulunuyor. Onlar da İran’da en fazla 20 milyon dolara kadar olan projelere izin veriyor.”
Patenti elimizde olmayan her makine aynı zamanda bileğimize geçirilmiş bir kelepçe olarak kabul edilebilir. “Kelepçeli Patentler” başlıklı yazımızda açıklamıştık. Tabii resmi açıklama her zaman farklı olacaktır. Enerji Bakanı Taner Yıldız, “Biz orada iki tarafın da çıkarlarına uygun iş çıkarmayı düşünüyorduk. Ama her şartta mutabık kalamadık” şeklinde bir açıklama yapmıştı. İran tarafı ise “Batı’nın yaptırımlar yoluyla yürüttüğü baskıları” gerekçe göstermişti.
Oysa, sırtını süper güce dayayan bir şirket bu konularda rahat hareket edebiliyor. Dünyanın bir numaralı petrol şirketi Exxon Mobil, Irak hükümetini bile takmayan açıklamalar yaparak Kuzey Irak’ta altı bölgede arama ve sondaj hakkı aldı. Tabii Amerikalı şirket, Hollanda-İngiliz ortaklığı Shell’e pastadan büyükçe bir pay vermeyi de ihmal etmedi.
Exxon Mobil’in Amerikan askerlerinin bölgeden çekilmesine rağmen Bağdat yönetimiyle ters düşecek işler yapmasındaki rahatlığın nedeni ne olabilir acaba? Cevabı açık. Amerikan ordusu çekilirken yerini özel güvenlik şirketlerine bırakacak. Bu şirketlerin emrindeki Amerikalı eski askerlerin sayısı bugün mevcut asker sayısına neredeyse eşit. Batının çıkarlarının korunduğu “Yeşil Bölge” yi koruyacak şirketin eski adı Blackwater idi. Blackwater’la birlikte 200 kadar şirketin daha bölgedeki ABD çıkarlarını koruyacağı bildiriliyor. İsmi çok sayıda yolsuzluk olayına karışınca adını Xe Services şeklinde değiştirdi. Amerika’nın New Orleans eyaletinde 2005 yılında yaşanan sel felaketinde dahi özel güvenlik şirketleri Afro-Amerikan asıllı insanları kurtarmak noktasında gösterdiği ihmaller sebebiyle tepki çekiyor, fakat bizim bölgemizde maalesef yeterince tartışılamıyor.
Amerika Irak’tan çekilmiyor. Afganistan’dan da çekilmeyecek. Değişen sadece silahlı güçlerin maaş aldığı kurumlar olacak. Zaten Amerika açısından devletle özel sektör arasında nasıl bir fark var ki? Üzülerek ifade ediyorum ki, bu oyunlar, Türkiye kendi bölgesindeki boşluğu dolduracak güce erişinceye kadar daha çok devam edecek.

Yazarın Diğer Yazıları