Üç ay kalmak üzere Amerika'ya giden aile dostumuz Kâmuran Ataman döndü. Eşi ve çocuklarıyla iyi bir tatil yaptıklarını anlattı. Darısı okurlarımın başına...

       Kâmuran nakletti, ona dayanarak söylüyorum, Birleşik Devletler yeni gelişmelere gebe...

       Trump'ın halk tarafından fazla sevilmediğini öğreniyoruz. Daha işin başında iyi bir hümanist olan, din ve mezheplere saygılı, değişik düşüncelere değer veren Obama aranmaya başlanmış...

       Sokaktaki Amerikalı, Trump'ın tutumunu onaylamıyor ve Başkanı faşist olmakla suçluyormuş...

       Kâmuran'ı doğrulayan yeni bir gelişme yaşandı Amerika'da; Trump, oturma ve çalışma izni olmayan on milyondan fazla yabancının sınır dışı edilmesini öngören bir kararname yayınladı. Bu kararname çoklukla Latin kökenli insanlarla Müslümanları tedirgin etti. 

       * * *

       Amerika'da en kalabalık gruplar arasında Meksika, Kolombiya, Paraguay, Arjantin ve Brezilya'dan gelmiş katolikler var. Müslümanlar, ikinci grubu oluşturuyor... 

       Kâmuran'a "Trump bu kararında ısrarcı mı" diye sordum, "Elbet de" dedi, "Başkan faşist olduğunu göstermek için her fırsatı değerlendiriyor, garip bir tip."

       Galiba dünyanın pek çok ülkesinde Trump aleyhtarı gösteriler bu yüzden yapılıyor, faşizmi ve faşist bir ABD Başkanını dünya istemiyor...

Gülşen öğretmene yazık etmeyelim

------------------------------ ---------------

       FETÖ soruşturması yapılırken mağdur olanların durumu öyle anlaşılıyor ki henüz düzeltilmiş değil. Gelen şikâyetlerden anlaşılan bu... Öğretmen okurum Gülşen Bulut, Fen Bilgisi öğretmeni. Geçen yıl Eylül ayında 672 sayılı KHK'ya dayanılarak görevine son verilmiş...

       Yolladığı bilgilere bakılırsa bu öğretmenimizin FETÖ çetesiyle uzaktan yakından ilgisi yok...

       Cemaat okullarında okumamış, o okullarda öğretmenlik yapmamış, cemaat yurtlarında kalmamış, hiçbir cemaat mensubu kadınla tanışmamış, şifreli program kullanmamış, ByLock nedir bilmiyor...

       Çalıştığı kurumlar da cemaatle ilgisi olmayan kuruluşlar...

       Fetöcü ilan edilerek görevden alınmasının temel nedenini de açıklamış; birikmiş parasını yatırdığı bankanın işlem hatasından bıkıp tasarrufunu, ne olduğunu bilmediği daha sonra kapatılan FETÖ çetesine mali kaynak sağlayan bankaya aktarması... Bu bankayı da evine yakın şubeye sahip olduğu için seçmiş...

       Gülşen öğretmen 37 yıl öğretmenlik yapmış ve yüzlerce genci yetiştirmiş bir öğretmenin kızı. Evli, iki erkek çocuk annesi...

       Özel okullarda ve dershanelerde öğretmenlik yaptıktan sonra KPSS'ye girmiş, kazanmış. Nihayet Mardin Kızıltepe Turgut Özal Ortaokulu'na ataması yapılmış. Sonunda da parasını yatırdığı finans kurumunun fetö çetesine ait olduğunu bilmeden yatırdığı üç beş kuruş, başını derde sokmuş...

       Gülşen Bulut tesettürlü bir hanım öğretmen...

       Çocuğunu okutmak için çarşı pazar gezen ve bir markette çalışan hanım yurttaşımızın da kızı. Üniversiteyi birincilikle bitirmiş bir öğretmen, baba mesleğini seçmiş bir Türk evlâdı...

       "Çektiğim maddi ve manevi sıkıntılar yüzünden boğulacak duruma gelince durumu size yazmak istedim" demiş...

       Yazmış da...

       Talebi de açık; hakkında verilen yanlış kararın düzeltilmesini ve bir göreve atanmayı istiyor.

       Hatalı karar verildiyse düzeltilmesi için resmi makamlara başvurmasını önerdim. Devlet herhalde yurttaşını mağdur halde bırakmayacaktır. Gülşen öğretmene de sabır niyaz ediyorum...

DERKENAR

--------------------

       Adının açıklanmasını istemeyen bir okurum da mağdur olarak nereye başvuracağını soruyor. Başbakan Binali Yıldırım açıkladı; "Hakkında yanlış karar verildiğini düşünen, OHAL Şikâyet Kurulu'na başvurabilir, yargı yolu açık" dedi... Mağdur olanlar yargıya güvensinler, terazi yanlış tartmaz, hakları olan neyse mutlaka alırlar.

Hayırlı olur inşâllah

------------------------------

        Okurum Tayfun Karadereler, AKP iktidarının bugüne kadar mağdur edebiyatı yaparak oy aldığını vurgulamış ve "Şehidimiz Mustafa Pehlivanoğlu kardeşimizin mektubunu okuyup kendilerinden göstererek de mağduriyetlerini ilan etmişlerdi" demiş...

        O sahneyi hatırlamamak mümkün mü...

        Karadereler şunu da yazmış:

        -Bugüne kadar mağdur edebiyatıyla birlikte insanları da "Ben gidersem ekonomi bozulur, terörle mücadele zaafa uğrar" gibi laflarla korkutuyorlardı. Artık mağdur edebiyatı yapamıyorlar, çünkü insanları mağdur eder oldular...

        Elhak doğru!

        Zaten referanduma, başka argümanları kullanarak gitmeye hazırlandıkları görülüyor... AKP'lilerin yapacakları tercih HAYIR'lı olur inşâllah...

ANLAMLI SÖZLER

----------------------------------------------------------------------------

          Bize bir gençlik lazım; temelinde cehalet, duvarlarında riya, tavanlarında dalkavukluk bulunmasın. (H. Nihal ATSIZ)