İspanya'daki saldırı, Irak ve Suriye'de her gün yaşanıyor. Barcelona için konan tepkilere bakıyoruz, yer yerinden oynuyor. Bağdat'taki beş beter patlamalar ise diğer terör haberlerine ancak ek yapılıyor. Demek ki Paris ve Barcelona'daki eylemler daha önemli. Çünkü oraları AB'ye dahil. Bakmayın siz bu ortamda bile çıkıp "İspanya bizi koruyamıyor. Bir an önce bağımsızlığımızı ilan edelim" diyen kimi Katalanlara. Olayı duyunca ilk aklıma gelen "ölü ve yaralılar arasında Türk var mı" idi. Bir Türk vatandaşının yaralandığı haberini aldık. Neyse, sadece bacağında kırık var. Buna da şükür. Arda Turan da sapasağlam. Sadece kınama mesajlarıyla kurtardık demektir. Bu arada kendi tedbirlerimizi gevşetmeyelim. Mesela Karadeniz'deki bölücülerin peşini bırakmayalım.

Üsküp daha önemli

Sakın "Bu kadar abartma" demeyin. DEAŞ'ın üstlendiği gaddarlıktan çok Fenerbahçe'nin durumu canımızı yaktı. Vardar karşısındaki 2-0'lık mağlubiyet, gündemin ilk sırasına oturdu. Tepkilerin kolay dineceğini sanmıyorum. Maç öncesi "Ülke puanı için Makedonya'da da yenmeliyiz" diyenler bitiş düdüğüyle ağız değiştirdiler. Bir kısmı rövanş için açık kapı bıraktı. Çünkü akıllarda hep Galatasaray'ın 0-3 sonrası 5-0'la elediği Neuchatel Xamax örneği ortada. Ayrıca bu defa fark 3 de değil daha az. Bana fikrimi soracak olursanız, ben de umutlulara dahil olmak istiyorum. Esas kızdığım transfer yanlışları. Kalenin teslim edildiği Kameni'ye tek top geldi, 2 gol yedi. Geçtiğimiz sezon 130 gol atan Monaco'nun sadece tek sayısında imzası olan Dirar'ı alanlara ise saygılar sunuyorum!

Kocaman masallar

Aziz Başkan'ın "kapıdan giremezler" listesinde ikinci sırada bulunan Aykut Kocaman'ın yaptıkları ortada. Göreve başladıktan sonraki demeçlerini hatırlamakta yarar var:

"*Advocaat bu işi bilmiyor.

*Van Persie bu takımın santrforudur.

*Şampiyon olacağız.

*Ben adam kazanırım, kaybetmem.

*Vardar'ı eleyeceğiz."

Görünen o ki Aykut Hoca, Galatasaray'ın başına gelenden ders almamış. Rakibi küçük gören beyanlarının takımına yansıdığının farkında değil. Üstelik, rakibine çifte atıp, kırmızı kart görenler tahammülsüzlüğün başka örneği. Kocaman'ın ağır hasardan sonra söylediklerine bakın; "Trabzonspor maçı öncesi...". Varsa yoksa kan davalılarıyla çıkılacak oyun. Bu ne saplantı. Sen öncelikle Vardar rövanşını düşünmek zorundasın.

Bir de madalyonun öbür tarafı var. Koca Fenerbahçe'yi tek tek inceleyince elinizde üç kişi kalıyor. Valbuena, Şener ve biraz Soldado. Samimiyetle söylüyorum, gruplara kalmayı başarırsak bu "12. Adam" sayesinde olacaktır.

Yayınlar

Üsküp'teki oyunu beIN Sports'dan izledik. Onlar da sayıca epey adam ayırmışlardı. Anlatan Yalçın Çetin'e lafım yok. En iyilerden. Diğerleri maç öncesi umutlu, sonrası karamsardı. Dedik ya, hâlâ N. Xamax benzeri mucize bekliyoruz. Ya tur atlanır ya da aynı yorumculardan dayak yenir.

Bir küçük not da FB TV'ye düşmek istiyorum. Bu ekranın maçı anlatan iki ismine gerçekten çok üzüldüm. Formaları sırtına geçirmiş Kıvanç Özkök ile Canku Yaşlak perişan oldular. Neredeyse ağlayacaklardı. Dilerim sırf onlar için Fenerbahçe gruplara kalır.

***

Konuşma özürlü

Tüm spor kanallarında normal akış kesildi. Hepsi birden ortak yayına geçti. Görünen mekan Sinan Erdem Spor Salonu. Tam ortaya bir kişilik, hemen karşısına üç kişilik oturma grubu yerleştirilmişti. Anadolu Ajansı Spor Masası oradaydı. İki sakallı, bir sakalsızdan oluşan üç sorgucu Hidayet Türkoğlu ile söyleşi yaptılar. Tahammül gösterip sonuna kadar izleyenlere soracağım; "Ne anladınız?". Toplam 5 dakikayı geçmeyecek soru-cevap faslını çeke çeke uzatmak marifet miydi?

Basketbol Federasyonu Başkanlığı ile Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığını birlikte götüren Türkoğlu konuşma özürlü. Kaç defa eee, ııı ve aaa dedi. Kesinlikle 500'ün üstündedir. Kendisine acilen Türkçe ve diksiyon dersi almasını öneriyorum. Mevcut haliyle, dinlemek mümkün değil. Öncelikle bu basın toplantısını bir kere daha salık veriyorum. Zaman zaman duyulan hışırtılarda ise suçu yoktu. Onlar da AA'nın özür sahasında!

***

NTV Spor, bir ara kaldırmayı düşündüğü Kırmızı Çizgi'yi yeniden başlattı. Mehmet Ayan, Serdar Ali Çelikler ve Erbatur Ergenekon üçlüsü "sporun güler yüzleri". "Alaçatı'da kola ekmek 50 lira" ve "Saç modeli muhabbeti" ile futbol bağlantısını ancak bu kadar güzel izleyebilirsiniz. Üç silahşörleri tebrik ediyorum.

***

TRT Müzik'te yazım hataları arttı. Örneğin Bozkırın Sesleri'nde Gültekin Benli yazılıyor. Gültekin'e baktım bayan. Anlayacağınız Gülten Benli yanlış yazılmış. Yine aynı ekrandan "En sevilen 20" listesi veriliyor. Başlandığı an ekrana bindirilen rakam 10. Bu kadar mı uyunuyor?