Anneee... Birleşmiş Milletler’e bakar mısın?

Tayyip Erdoğan, gene bütün hamasi becerisiyle dünyaya ders veriyor. Tek tek de sayıyor. Amerika, İngiltere, Çin, Avrupa...
Birleşmiş Milletler’in yeniden düzenlenmeye ihtiyacı varmış. Çünkü BM Tayyip Erdoğan’ın istediklerini aynen yapmıyor. Tayyip Erdoğan istediklerinin hemen ve aynen yapılmasına alışmıştır. Başka türlüsüne gelemez. BM; Türkiye mi, AKP iktidarı mı? Adam gibi ölmekten tutun da her türlü kahramanlık masallarına kadar hepsini içeren konuşmalar yapıyor.
En çok da İsrail’e bağırıyor.
İsrail’e bağırıyor ama ona deniz kapısı da açıyor. Türkiye İsrail arasındaki Ro-Ro gemileriyle İsrail’e ticaretini genişletiyor. Yetmiyor, Suriye ulusal konseyine yardıma devam ediyor.
Mısır ve Türkiye’ye Hamas’a baskı yapması için telkinde bulunuyor.

 

***

 

Eski gözağrıları olan Avrupa’ya Amerika’ya güveni azaldıkça Müslüman dünyaya dönüyor yüzünü ama orada da sayesinde kan gövdeyi götürüyor. Erbakan hocanın D-8’lerinden 10 senedir bir tek kelime söylemezken şimdi D-8’ler için Pakistan’a gitmeye kalkıyor. Çok geç kaldınız Sayın Başbakan, artık sizin Müslüman dünyasında yapacak hayırlı bir şeyiniz yok.

 

***

 

 İsrail soykırım yapıyormuş. 4 yaşındaki çocuğu öldürüyormuş. Ey Erdoğan, Suriye muhaliflerine yaptığın destekle Suriye halkı üzerinde yapılan soykırımın suçlusu kim? Kafaları kesilen Suriye askerleri, bombalarda parçalanan Suriyeli çocuklar, evini barkını terk eden kadınlar ve erkekler...
Nasıl oluyor bu? Suriye’de soykırıma tabi tutulanları buna tabi tutan da İsrail mi?

 

***

 

Dünya alem biliyor ki Kürecik’e kurulan radar, İsrail’i korumak içindir. Kürecik kimin topraklarında Ey Erdoğan? Kürecik’teki radar teşkilatıyla İsrail’i kime karşı koruyorsun? Suriye’ye, Filistin’e, İran’a, yani Müslüman dünyaya. Bütün bu manzaranın içinde  “adam gibi ölmek” lafının yeri nedir?
Gelelim kendi ülkemize. Hatay’da ekonomik yıkım başlayalı aylar oldu. Suriye pazarını kaybeden Hataylılar, senin o çok sevdiğin  “mağdur” lafının ta kendisi oldular. Açlık grevleri sebebiyle Güneydoğu Anadolu tarumar oldu. Okullara bombalar atıldı. Öcalan’ın bilmem nelerini kutlamak için, iki de bir meydan savaşları düzenlendi. Bu arada, ikinci eller vasıtasıyla satılıp yabancılara geçirilen vatan toprakları ayrı bir yıkım. İçeri giren muhalifler, Hataylıların huzurunu, rahatını kaçırdılar, mahremiyetlerine girdiler. Ne oldukları belli değildi.
Libya’yı mahvettiniz. Tunus’ta, Fas’ta, Mısır’da yer yerinden oynadı. Suriye’yi de perişan edip bu kanlı hadiseler üzerinden hilafet kuracaktınız, ha? Olmadı. Batı sizi yalnız bıraktı. Şimdi bağırıyorsunuz  “Anneee... Şu Batı’ya, şu BM’ye baksana...”  diye. Çareyi, Suudi Arabistan’a Genelkurmay Başkanı yollamakta buldunuz. Size bin defa söyledik; yanlış hesap Bağdat’tan dönüyor. Hep böyle oldu, yanlış hesaplarınız Bağdat’tan döndü. Ala ala Saddam’ın, Kaddafi’nin kellesini alabildiniz. Mübarek’i kafese koydunuz. Ama kaderdir, Haçlılarla iş tutan, hatta iş tutmasına lüzum yok, ucundan bulaşan bile bedelini öder.
Şimdi bağırın bakalım “Anneee... Şu Batı’ya baksana, şu BM’ye baksana...” diye.

Yazarın Diğer Yazıları