Veysel Boğatepe, çok yönlü bir yazar ve sanatçı... O'nun araştırmacı-soruşturmacı yanını ise, Kocaeli kitap fuarında imzalayıp verdiği iki kitabını okuyunca öğrenmiş oldum.

Kitaplardan birisi "Apo'nun Kürt ve Din Maskesi", öbürü de "Yüz Yıllık Yalan: Kürdistan" adlarını taşıyor. Her iki kitap da Togan Yayınları'nca yayımlanmış.

Veysel Boğatepe bu kitaplarında Öcalan'ın eyyamcılığını, dünyada ve Türkiye'de esen egemen rüzgârlara göre nasıl pozisyon alıp hemen kıvırttığını kendi söylem ve sözleri ile ortaya koyuyor. Kürt çocuklarının büyük bir bölümü ve Kürt halkının da hatırı sayılır bir kesimi, ne yazık ki hâlâ bu Öcalan'ın bilgili, önder, ileri görüşlü, yiğit ve dik duruşlu olduğunu sanıyor. Bu olgu, bu ülkenin gerçek aydınlarını sorumlu kılıyor, bu yaratığın gerçek yüzünü, çapını, ilkesizliğini; bilgi ve araştırmayla ortaya dökmek gerek. İşte Boğatepe de bunu yapıyor hakkıyla. Her şey beyinde başlıyor, beyne hitap etmek gerek, silahlı mücadeleden önce beyinlerle mücadele gerek.

Bu kitaplardan birkaç damla sunacağım öz niyetine, siz okyanusu algılarsınız onlarla ve ulaşırsınız büyük suya.

Kemalizm'e Kürtçülük montajı çabaları... "Kemalizm artık 1925'teki Kemalizm değildir", "Kemalizm düşmanlığı Kürtlerin lehine değildir", "Benim rolüm kısmen Kürt Kemalizmi", "Mustafa Kemal 1919'da Kürtlere bütün özgürlüklerini tanıyacaktı", "Mustafa Kemal'i Mustafa Kemal yapan Kürtlerden aldığı destekti", "Ulusçuluk yadırganacak bir şey değildir", "Hiçbir milliyetçi Türk kendini benden daha iyi Türk saymasın"... Bunları diyen de Öcalan, dinlere ve peygamberlere saldıran da Öcalan; AKP ile barış (!) süreçlerine oturunca, İslami referanslara vurgular yapan da... "Türkiye laiklikten vazgeçip tarikatlara izin vermelidir", "PKK'ya peygamber kuralları uyguladım", "Muhterem Fethullah Gülen'e selamlarımı söyleyin" diyen de o... Ve Kürtlere hakaretleri, bunlar da bilinmeli: "Kürt halkı akılsızdır, çıkarına düşkündür ve güce tapar."

Öyle misiniz ey Kürtler?

Ege'de Börklüce ve Bedrettin

Ege'yi ve özellikle de Aydın'ı döne döne yazan dostumuz Etem Oruç'un yeni kitabı Berfin Yayınları tarafında yayımlandı. Kitabın adı: "Ege'de Börklüce ve Bedrettin". Börklüce Mustafa'ya dair bu kitapta özel bilgiler var (Kadı Burhanettin'in oğlu olması gibi), meraklısına tavsiye ederim hararetle. Ve yine çok özel ve önemli bir bilgiyi de veriyor dostumuz, sanıldığının aksine Bedrettin başkaldırısının önemli adlarından Torlak Kemal, Yahudi değil.

Etem kardeşim, kitabının sonuna bir destan eklemiş, ben en çok bu bölümü sevdim, bu destandan dizeleri paylaşacağım:

"Börklüce'yi Aydın yiğitleri dağ dağ gömdüler/(...) Yontuk, kesik başlarıyla mezar taşları/Gelincik çiçekleri açarken kıpkırmızı, dalga dalga/Börklüce'nin ve yiğitlerin gözleri parlar baharda/Dede Sultan'ı her zaman yol gösterici bildiler/Varidat ve Tasvirü'l Kulûb durmadan okundu/Yaktıkları ışıklı yol cumhuriyete ulaştı/Gün geldi Börklüce Mustafa'nın Mustafa'sını/Torlak Kemal'in Kemal'ini alan Mustafa Kemal/Atatürk oldu, tarihin seyrini değiştirip/Yepyeni Türkiye Cumhuriyetini kurdu/Ezilen uluslara umut oldu, ateş elden ele dolaştı/Unutma ki tüm canlar bir gün mutlaka ölür/Kimi kara toprağa, kimi de kalplere gömülür"

Düzeltme:

27 Mayıs tarihli yazımda Hatay Büyükşehir Belediye Başkanını AKP'li diye yazmışım, önceki dönem AKP'den seçilmiş, şimdi CHP'li imiş, düzeltir, özür dilerim.