Aptalı Tanımak...

Aziz Nesin oran bile vermişti de, halk dalkavukları yalandan eşşek olmuş, kıyamet koparmışlardı.

Oysa bu ülkede mebzul miktarda aptal bulunduğunu hepimiz biliyoruz...

Biliyoruz da bu aptalı bir tanımlamak gerekmez mi? Gerekir ve bunu bir bilim adamı yapmış ve bir de kitap yazmış. Kitabın adı "Aptalı Tanımak" (Ka Kitap Yayınları), yazarı deprem profesörlerinden Celal Şengör.

Şengör'e göre; zekâ ve/veya akıl yönünden belli bir ortalamanın altında olan kimsedir aptal. Zekâ'yı da tanımlıyor Sayın Profesör, o da şöyle: "Bireyin yaratıcılık ve anlayarak öğrenme kapasiteleri, bu kapasiteleri kaydedecek hâfızası ve kapasiteyi kullanma hızı..."

Bir de IQ kavramı var hani, o da "zekâ oranı" demek ve T.C. vatandaşlarının IQ'su 89-90 arasında. Şengör bunun düşük bir oran olduğunu ifade ediyor.

Kitabının amacını da açıklıyor yazar ironik bir şekilde: "Aptalı tanımaya yardımcı olmak" ve ekliyor: "Ben iyi bir aptal tarayıcısıyımdır."

Aptal anlatılır da cahile değinilmez mi? Değiniyor. Aptalla olan bağını şöylece açıklıyor "Cahil, çevresiyle temasa geçemediği gibi bizzat kendisi hakkındaki bilgileri değerlendiremez, aptal ise bu veriler kendisine sunulsa bile bunlarla ne yapacağını düşünemez."

Ve sonra yazar oldukça iddialı ve sivri tezler atıyor ortaya, suçlamalar, genellemeler yapıyor. İşte örnekler, katılıp katılmamak size kalmış:

-Türkiye'de tek bir üniversite bile yoktur.

-Türkiye insanı tartışmayı bilmez.

-Düşünceye değil korkuya dayanan cemaat yaşamının hortlatılması toplumsal dokumuzu derinden yaralamıştır.

-Yobaz, inanmaya programlıdır, onun şüphesi, acabası yoktur..

-Şüphe etmezseniz bilim insanı olamazsınız...

-Halk bilimsel düşünme özürlü... Bilimsel düşünmeyen halktan seçimde beklenenler...

-Osmanlıda bilim var mıydı?

Şengör'ün uçuk, kaçık düşünce ve tavsiyeleri de var; sözgelimi, porno film seyretmeyi olumluyor, kendisinin de seyrettiğini yazıyor... E pes yani!

Darwin'in Türkler hakkında olumsuz görüşleri olmadığını, Darwin'in tartışma doğuran sözlerini aktararak kanıtlamak istiyor, istiyor ya bence Türk ırkı hakkında çok da olumlu görüşler değil bunlar. Haa ırk dedim de aklıma geldi. Prof. Şengör'ün, Orta Asya Türklüğü ile Anadolu Türklüğü arasında ırksal hiçbir bağ bulunmadığı yolundaki savlarına katılmamız mümkün değil. Bence o ifadeler Darwin'e rahmet okutacak cinsten.

Ve bir de Arap oğlu, "Hacı Fış Fış" Ahmet Haşim'in yazdıklarını bilimsel dayanağı varmış gibi aktarması... Efendim, Haşim 1919'da Anadolu'yu gezmiş de yazmış, yahu meğer Türkler, ekmek yapımından bile habersizmişler...

Hadi oradan be!

O diyor, bu da araştırmadan inanıyor.

Yahu Anadolu'da bunca fırın ve tandırı nereye koyacaksınız. Ardahan Posof'a gidiniz, size fırıncılığın tarihini ve ürünlerini anlatsınlar, benim memleketim Bayburt'a gidin, tandırın literatürünü anlatsınlar size, onlarca deyim ve terim vardır tandıra dair. Bugün ülkemizde 70-80 türlü ekmek pişiyor, bunların hangisini yabancılardan aldık. Ahmet Haşim, elle pirinç pilavı ve et yiyip, ellerini de üstlerine süren güneydeki bazı köyleri de yazsaydı ya...

Said Nursi'nin Atatürk devrimlerine Gandhi gibi direndiğini iddia edenlere karşı Şengör'ün gösterdiği tepkiyi ise alkışlıyorum...

Evet hem nalına, hem mıhına, ilginizi çektiyse okuyunuz bu kitabı...

 

 

Yazarın Diğer Yazıları