Arandın mı bela gelir

Bela istedin mi gelir… Olaylardan, musibetlerden ders almadınsa, başına geleceklere de hazır olmalısın…

Adamlar, bir elin de Şivanperver, öteki elinde Barzani parti kongreleri yaptı…

Aynı adamlar bir 29 Ekim günü, milli onurumuza inat, Peşmerge görünümü altında PYD'ye yardım konvoyu uğurladı. Hem de ikramda kusur etmeyerek.      Yetmedi, aynı adamlar onlarca kere İmralı'daki terörist başına törenle adam gönderdi… Morali düzelsin, rahatı bozulmasın diye odasını genişletti.. Yanına konuşacağı teröristler verdi.

Bu da yetmedi.

Sabır sınırlarımızı zorlayarak, Türk devletinin ve halkın katili olan, yüzlerce Mehmetçiğe pusu kurup şehit eden PKK'nın başı olan kişinin bildirilerini bu ülkenin meydanlarında okuttu..

Sonra da akşam televizyonlardan zevkle  seyretti..

Ey millet!.

Sen de seyrettin..

Ders almadın..

Bunlar olurken her şey yolundaymış gibi gülümsedin.. Üstelik bütün ağır hataları, vahim yanlışları yapanları her seçimde onayladın..

Yetmedi, her toplantıda çıldırırcasına coşkuyla alkışladın..

Şimdi tam tersini söylüyorlar gene alkışlıyorsun…

Duydun mu?

"PKK, PYD ve FETÖ 'evet'çiymiş."

Hâlbuki FETÖ bal gibi 'EVET'çi.

Hatırlamanı isterim..

Hani adaleti düzeltecek, şu eski Türkiye'nin elinden hakim savcıları kurtaracak ve Yeni Türkiye'cilere verecektik ya. Bu sebeple bir referandum yapmıştık..

İşte o referandumda "ölülerin mezardan kalkıp evet diyeceğini" dönemin kıymetlilerinden "Hocaefendi Hazretleri" söylemişti. Ve bunların kulakları ağzına varmıştı. Sevinçten uçmaktaydılar. Böylece  hep birlikte evetçiydiler..

Hatırladın mı?

N'oldu sonunda?

Düzeldi mi adliye sistemimiz?

Tarafsız hâkim ve savcıların olduğu, salt adalet kokan düzen mi geldi?

Tam tersine eskiyi arar olduk değil mi?

Aklını başına almazsan gene öyle olacak.. Olacak ama böyle bir durumda geriye dönemeyeceksin. Çünkü yolları kapatacaklar. Sen duvarın öte tarafında kalacaksın. İstesen de eski Türkiye'ye ulaşamayacaksın. İçinde hep bir özlem, hep bir burukluk olacak..

İki fotoğrafa baktığında gözlerin yaşaracak...

"İşte şu sokağın başında" diye hatırlayacaksın geçmişi. O geçmiş sana bundan önceki Türkiye'nin özgürlüklerini hatırlatacak.

Bak..

Demirelli, Ecevitli yılları bir daha bulabiliyor musun?

Seçim akşamları kura sonunda sıra ile yapılan seçim konuşmaları var mı?

O Demirel'i eleştirerek çizebilen karikatüristler nerede?

Camileri hatırla..

Kaç hoca siyasetini sokabilirdi oraya?..

Ama şimdi caminin içinde toplantı yapıyorlar.

Cami, iktidar aracı gibi.

Farkında mısın?

15 yıl boyunca neleri kayıp etmişiz de haberimiz yok…

Dön bak geriye..

Askeriyen yok..

Adliyen yok..

Mülkiyen yok.

Danıştay'ın yok.

Sayıştay'ın devre dışı.

İşte Ekonomin de gitti. Varlık fonuna emanet.

Basının da yok..

Şimdi sırada  parlamenton var.. Onu da vermek üzeresin.. Verdin mi bil ki sen de yoksun… Unutma.. Arandın mı bela gelir.

Yazarın Diğer Yazıları