Arsin Kaymakamını AKP nasıl harcadı
İpin ucu iyice iktidar oldu!..
Trabzon’un Arsin İlçesi Kaymakamı Ercan Çiçek, bir gece ansızın Elazığ’a atandığı haberini alıverdi. Ne var, normal!.. Kaymakamlık görevi budur ve vatanın her karışı vatandır.. Da!.. Kazın ayağı başka!..
Kaymakam Ercan Bey sekiz aydır Arsin’deydi.. Halka da kendisini çok sevdirmişti.. Ama..! Onu asıl sevmesi gerekenlerle arasında bir sevgisizlik söz konusuydu!..
A-Ka-Pe’nin ilçe başkanı ile Arsin’in A-Ka-Pe’li Belediye Başkanı, Kaymakamı sevmiyorlardı..
Çünkü..!
Ortada b...tan bir iş vardı!..
İlçenin kanalizasyon yapımı söz konusuydu ve kanalizasyonun ihalesinden pis kokular geliyordu..
Kaymakam, devleti milleti koruma görevi çerçevesinde konuya eğilmiş ve ihalenin b...nu çıkardıkları endişesi ile...
A-Ka-Pe’nin ilçe başkanı ile A-Ka-Pe’li Belediye Başkanı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu!..
Derken, Kaymakam bir anda buharlaşıvermiş..
Arsinli, Kaymakamın ani tayinini AKP’li muhteremlere bağlıyor...
Durum budur ve şu sıralar memleketimizde normal bir sonuçtur...
***
İsrail tohumu!..
Veteriner Hekim Sayın Güliz Çelik, ulaşabildiklerine bir uyarıda bulunuyor..
Pendik Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü
Farmakoloji Bölümü görevlisi olan Sayın Çelik diyor ki;
“Tarım ve Köy işleri Bakanlığı’nda 115 bin kişi çalışıyor.
70 tane üniversitemiz,
30 tane ziraat fakültemiz,
50 tane tarım araştırma enstitümüz,
10 bin işsiz ziraat mühendisimiz var.
Buna rağmen Türkiye tohumda tamamen dışa bağımlı. Tek kelimeyle tohumun patronu ise İsrail.
İsrailli araştırmacıların, genleriyle oynayarak, gül ile limon kokulu domates yetiştirdiğini Şalom Gazetesi’nin internet sayfasından biraz araştırıp okuyabilirsiniz. İstediğiniz şekle sahip domatesleri bile bulabilirsiniz; çekirdeksiz, kalp şeklinde, salatalık şeklinde, dilimli...
Yani genlerle oynama meselesi yüzde yüz doğru.
Gelelim başka doğrulara.
Bu tohumların bir ekimlik olduğunu bilmeyen yok.
Yani İsrail’den bir defa tohum almakla kurtulamıyorsunuz.
Bir gram tohumun fiyatı her dönemde bir gram altına denk oldu.
Üstelik İsrail tohumunu toprağa bir ektin mi artık isteseniz de yerli tohuma dönemiyorsunuz.
Genetik tohum o toprağa da zarar veriyor. Artık hep bu genetik tohumu kullanmak zorundasınız. 50-70 yıl sonra ise toprak kanserojen maddelerle dolduğu için artık tamamen kullanılmaz hale geliyor.
Buna en güzel örnek; Türkiye’nin patates deposu olan Niğde ve Nevşehir bölgelerinde yetiştirilen patateslerde kanserojen maddeye rastlandığı için artık patates ekimine izin verilmemesidir.
Yani İsrail tohumu tek başına satmıyor. Tohum alana hastalığı bedava....
Tohumların içine hastalık yerleştiren İsrail bu sayede zirai ilaç satımını da garanti altına almış oluyor.
Bütün bu acı tabloya rağmen Türkiye’de yabancıların menfaatine çalışan bir patent sistemi işletiliyor.
Ne korkunç.
Köylü kendi bahçesinde tohum bırakamayacak.
Yoksa uluslararası mahkemede yargılanacak!
Şu anda dünyada İsrail tohumu kullanma yasası çıkartan ilk ülke işgal altındaki Irak’tır.
İkincisi de biz olacağız.
EY VATANDAŞ AKLINI BAŞINA DEVŞİR!!!
SOR SORUŞTUR, BOŞ DURMA...
Bu yazıyı okudunsa ister paylaş, ister paylaşma umurumda değil, ama bilip de susmak ortak olmaktır bunu bari hatırla...”