Askerliğini "ATM cephesi"nde yapanlar nereden bilsin!

İktidardakilerin ağızları ile kulakları arasında strafor kaplı sanki;

Ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor.

Ya da...

Daha fena olan ihtimal; duyuyor duymasına ama karşı tarafta yarattıkları etki umurlarında olmuyor.

Aksi halde "Mehmetçiğimiz 100 yıl sonra cephede" diyemezlerdi herhalde;

Vicdanları elvermezdi.

100 yıldır cephede can veren Mehmetlerimizin analarından-babalarından, eşlerinden, evlatlarından utanırlardı!

***

 Hayır, sanırsın ki;

Kore Savaşı'na cephede değil de Hollywood'da, Grace Kelly ile Toko Ri Köprüsü'nü çekerek iştirak etti o "Mehmet"ler!

Kıbrıs'a "Barış Harekatı"na değil, Karpaz'da ceviz macunu yemeye gittiler!

***

Aşağıdakiler gibi daha yüzlerce tarih, olay, çatışma var; bunlar rastgele seçilenler:

25 Ekim 1991'de PKK'nın Çukurca'da 17 şehit vermemize neden olan üç jandarma karakolumuza saldırısından sonra PKK kamplarını hedef alan operasyon...

30 Ağustos 1992'de, İran'dan sızan PKK'lıların Alan Karakolu'na saldırısı üzerine başlayan çatışma...

29 Ekim 1992'de Sinhat Boğazı'nı ele geçirdiğimiz operasyon...

31 Ekim 1992'de Haftanin Kampı'nı ele geçirdiğimiz operasyon...

21 Mart 1995'te Çelik Harekatı...

14 Haziran 1996'da  Tokat Operasyonu...

14 Mayıs 1997'de Çekiç Harekatı...

Şafak Harekatı...

Süpürme Harekatı...

Yarasa Operasyonu...

Daha 19 Ekim 2011'de askerimizin Kuzey Irak'ın dört kilometre içine girerek örgüt üyeleriyle sıcak çatışmaya girdiği operasyon...

Cephe değilse nerede verildi mücadeleleri?

Yüksekova...

Kızıltepe...

Şırnak...

Sur...

O pusu hendekleri...

Cephe değilse neydi?

***

Kundakta yetim kalmış el kadar bebeye sor o bile anlatır ama askerliğini "ATM cephesi"nde tamamlayanların bilmemesi normal tabii;

Toprağa düşen kanın rengini hiç görmemiş...

Barut kokusunu, yanmış insan eti kokusunu hiç duymamış...

Cebinde hasret kokulu mektuplar taşımamış...

Bir gün olsun "gidip de dönmemek var" duygusunu yaşamamış ki!

***

SORU-YORUM

Seçimde "savaşmayı(!)" düşündüğünüz için mi ittifak kanununa "vatandaşın ihbarı üzerine kolluk güçlerinin sandık başlarına gelebileceği" maddesini eklediniz? Peki "düşman" kim?

***

Etkisiz "Evet"

16 Nisan 2017 günü, halkoylaması sandığından "Evet" çıkarsa terör bitecekti. Bir daha hiç şehit gelmeyecekti.

Sandıktan "evet" çıkmasının birinci yıldönümünde, 16 Nisan 2018 günü Şırnak'tan 3 şehit geldi.

Aradan geçen 1 yılda verdiğimiz şehitlerimiz yüzlerle ifade edilen sayılara yükseldi.

Ve hâlâ kimse bu milletten özür dilemedi.

***

GÜNÜN SÖZÜ

"Sonsuzluk yolunda nasıl böylesine kolayca ilerlediğine hayret eden birisi vardı; gerçekte hızla bayır aşağı yuvarlanıyordu." Franz Kafka

***

Erken seçim; bir varmış, bir yokmuş!

Önce Talat Atilla, ardından da ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu'nun dillendirdiği "Erken seçimi Devlet Bahçeli açıklayacak" iddiasından sonra, şimdi de, MHP Genel Başkanı'nın partisinin milletvekillerine "erken seçime hazır olun" dediğinin konuşulduğunu yazmıştım ya...

MHP'nin önemli isimlerinden biri aradı dün. "O yemekte ben de vardım ama Genel Başkanımızın böyle bir şey söylediğini duymadım" dedi.

"Erken seçim hiç mi konuşulmadı peki" diye sordum.

"Konuşuldu ama özellikle 'erken seçime hazır olun' şeklinde değil bütün diğer ihtimallerle birlikte o ihtimallerden biri olarak konuşuldu" diye cevap verdi.

Aynı konuşmayı dinleyen milletvekilleri farklı şekilde anlamışlar demek ki söylenenleri.

Ben "erken seçim" iddiasını da, bu iddianın partinin başka milletvekillerince yalanlandığını da aktardım; takdir okurun. Ve elbette zaman yapacak sağlamasını.

Bu arada...

Erken seçim olur mu, olmaz mı bilmiyorum ama eğer olursa...

Az buçuk çarşı pazar gezen, esnafla dertleşen herkes gibi ben de, ister iktidar partisi olsun, ister muhalefet partilerinden biri; erken seçimi talep eden kim olursa olsun "hayırla" yad edilmeyeceğini biliyorum...

Bir siyasetçi için şu ortamda erken seçim istemek intihar eylemi gibi...

Yazarın Diğer Yazıları