Astana'da yapılamayan itirazın nedeni!..

Bizler...

Günlük yaşayan sade vatandaşlar...

Saray rejimine "evet" mi, "hayır" mı diye kafa kırmakla meşguldük. Hâlâ da öyleyiz. Yemeden içmeden kesilmişçesine (!) iç gündemi çok sıkı takip ediyoruz.

Astana'da bir Suriye zirvesi gerçekleşti. Çok da oralı olmadık. Rusya ile ilişkiler nasıl olsa yoluna girmişti. Erken gelen turist haberleri ile de pek bir mutlu olmaya başlamıştık. PKK/PYD'nin  zirveye katılmasına da müsaade edilmemişti ya!.. Terör örgütünün Moskova'da temsilcilik ofisinin bulunduğunu bile hafızalarımızdan silmiştik. Astana zirvesinin, altında, Türkiye, Rusya ve İran'ın imzalarının olmadığı sonuç bildirgesine (!) şöyle bir kulak kabarttık.  Her zaman olduğu gibi havuz medyası bombardımanından "tamam işler yolunda gidiyor"u "kazan kazan"ı yine afiyetle yedik!.. PKK/PYD terör örgütünün "Astana'yı tanımıyoruz" çıkışını kale almadık!.. Astana'da "katil Esed" rejimi ile nasıl oluyor da aynı masada buluştuğumuzu bile sorgulayamadık. Nasıl olsa, Ruslarla yeniden pek sıkı fıkı olmuştuk. Sahiller, Rus güzelleri ile dolduktan sonra turizm gelirleri artacak, ekonomi de rayına girecekti!.. Eh, bu da az bir şey sayılmazdı!..

Birden garip şeyler olmaya başladı... Rus hava sahası üzerinden haberler geldi. Biz, Astana'da balım, gülüm yaparken dostumuz (!) Ruslar  Suriye'nin yeni anayasa taslağını PKK/PYD sızdırmışlar. Taslak da Suriye'nin Kuzeyinde "Kürt özerk bölgesi" mi varmış, neymiş?.. Rus hava sahası üzerinden yalanlayan haberler de gelmedi. Bizim Dışişleri hala sus pus... AKP iktidarı da dut yemiş bülbül gibi!.. ABD hava sahası üzerinden "güvenli bölge" başlığı altında başlatılan başka bir tartışma ile ortalık toz duman oldu!..

Fırat Kalkanı operasyonunda her gün şehitler verilirken, hariciyemizin Astana'da, Suriye'de federasyona giden ve sınırlarımızda Irak Kürdistan'ı benzeri oluşumu düzenleyen anayasa taslağından haberleri olmamış mıydı?.. Meraklı gazetecilik gereği, aldığım bir duyum üzerine diplomasi koridorlarını yokladım. Teyitleri alınca da haberi vermek farz oldu. Şöyle:

Astana zirvesine katılan diplomatlarımızın Suriye anayasa taslağından haberleri olmuş. İtiraz etmişler; "Esad'a çok geniş yetkiler içeriyor "diye!.. Ruslardan aldıkları cevap itiraz gerekçesinden daha da ilginç. Diplomatik kaynaklar mealen şöyle tarif ettiler; "Türkiye'deki anayasa değişikliği teklifi hatırlatıldı. Siz oraya bir bakın demeye getirildi.."

Yani; Ruslar, "önce bir kendinize, kendi içinize bakın" deyip bizimkilere kapak yapmış!..

Şimdi, gözler Suriye'den Ege'ye kaydırılırken, yakın geleceği daha net görebilmek adına bölgedeki ve Ankara'daki güvenilir kaynaklardan derlediğimiz bilgilere, başlıklarla göz atalım:

Cenevre öncesinde Riyad

"Suriye'de çözüm için Cenevre öncesinde Riyad'da gerçekleştirilen toplantılarda tüm teknik detaylar masaya yatırılıyor. Riyad'da toplanan Muhalefet Müzakere Konseyi toprak dağılımı dahil her türlü siyasi çözüm noktasında detayları konuşmaya başladı. Şu anda bilinen tek şey Cenevre'ye Suriye'nin toprak bütünlüğü içinde gidilmesi yönünde karar. Burada konuşulan bir başka konuda PYD'nin özerk bölgesi ve Suriye'nin federasyonlara ayrılması. Öte yandan, Türkiye'nin de dikkatle izlediği toplantıda Türkmenlere kazanım sağlayabilmek için sürekli iletişim halinde toplantılar devam ediyor. Rusya'nın Suriye anayasa taslağı sızmasına rağmen ABD bu toplantıyı önemsiyor. ABD şu ana kadar yakından takip ettiği toplantıda parçalanmış bir Suriye önerisi dayatmadı. Ancak yapılan yorumlar Suriye'de bundan sonra toprak bütünlüğü olsa bile fiili ayrılık sürecek. ABD buradaki toplantının ardından Rusya ile masaya oturup Cenevre öncesinde hem toprak dağılımı hem de Suriye anayasasını, hem de yönetim biçimini konuşacak."

El Bab'da durum

"Türkiye'nin El Bab operasyonu devam ederken esas adımı Suriye ordusu attı. 3 kilometre El Bab'a yaklaştı. Suriye ordusunun kente yönelik baskıları IŞİD'in kenti terk etmesine neden oluyor. Esad, burada başarı sağlamak üzere. Türkiye ile Rusya'da şu anda El Bab'dan sonraki durumu ve PYD-PKK özerk bölgesini konuşuyor. Ancak Rusya kendisine bağlı kalacağını söyleyen PYD konusunda geri adım atmıyor. PYD şu anda fiili özerkliğini ilan etmiş durumda ve kontrol ettiği bölgeye kimseyi yaklaştırmıyor. Rusya ve ABD, PKK-PYD'nin fiili özerk bölge yaratması konusunda sessiz bir antlaşma içine girmiş durumda. Dolayısıyla PYD alana tam anlamıyla hakim durumda."

Suriye'de federasyon

"Suriye'de üzerinde varılan anlaşma federasyon. Suriye'nin bundan sonra toprak bütünlüğü ancak federasyon ile sağlanabilir. Yapılabilecek başka bir şey bulunmuyor. Esad kendi bölgesinde duracak, diğer bölgelerde paylaşılacak. Suriye'nin yeni anayasasında Cumhurbaşkanına geniş yetkiler tanınıyor."

Güvenli bölge

"Güvenli bölge konusu da çok tehlikeli. Türkiye'nin 20 kilometreden daha fazla aşağıya inmesi çok zor. 30-40 kilometre derinlikte oranın güvenliğini sağlamak imkansız gibi kalıyor. Bundan sonra Türkiye kendi sınırında gerçekleşecek oluşumu kabullenmek zorunda kalacak."

Uzman kaynakların, değerlendirme ve analizlerine ben de istihbarat birimlerinin hazırladığı son rapordan edindiğim bir bilgiyi ekleyeyim;

ABD'nin desteği ile PKK/PYD'nin oluşturulan düzenli ordusundaki sözde asker sayısı 50 bine çıkarılıyor!..

Not; Bu satırlar, dün Ankara'da MGK toplantısı devam ederken kaleme alındı.

Yazarın Diğer Yazıları