Ata'nın doğduğu topraklarda

Tekirdağ üzerinden hareket ederek Balkan turumuzun ilk durağı Yunanistan için İpsala sınır kapısına varışımızı gerçekleştiriyoruz. Pasaport ve gümrük işlemleri tamamlanmasını beklemek üzere Yunanistan memurlarının bitmeyen grevlerinden dolayı tek gişe çalışan memurun işlemlerimizi tamamlaması için uzun kuyruklar oluşturan TIR'ların, tur araçları ve özel araçların yanında yerimizi alıyoruz. Ekibimiz soğuk, buz kesmiş havada beklemekten huzursuz olunca tur rehberimiz açıklama yapıyor. Yapılacak bir şey yok sabırlı olmamızı, işlemlerimizin biraz uzun süreceğini tek tek pasaport işlemlerimizi yapacağımızın bilgisiyle otobüste bekleyiş sürerken... Yine motivasyonumuzu bozmadan doğanın, denizin yeşil mavi buluşmasındaki renk cümbüşü, huzurunu, ülkelerin güzel tarihi yerleri görmek, Ata'mızın doğup büyüdüğü toprakları ziyaret edecek olmamız bizleri heyecanlandırıyor.

Pasaport işlemlerini yaptırıyoruz. Neyse ki, işlemlerimiz sorunsuz bitti.... Balkan şarkılarını söyleye söyleye sınırı geçiyoruz.

Dedeağaç, Gümülcine ve İskeçe üzerinden Kavala'ya varışımızı gerçekleştiriyoruz. Herkes yorgun... Dinlenmek için otelimize varıyoruz. Allah'tan herkesin dile getirdiği hemen uyudum otel de çok temiz ve ev konforundaydı şeklindeki memnuniyet belirtisi, gülüşmeler, kahvaltı eşliğinde keyifli sohbet ve kaynaşma tanışma yorgunluğun yerini alıyor.. Bu tür turlarda zamanla yarıştığınız için kahvaltı sabah 06.00'da başlıyor sonrasında hemen  07.45 yola  devam ediyoruz. Uykuyu severler uykunuzdan fedakarlık etmek zorunda kalacağınızı hatırlatmak isterim.  Yunanistan girişi  mola sırasında tencere kapları kadar büyük tabaklarda servis edilen tavuk suyu çorba ve ev yapımı börekler sizlerin hem midesine hem de ruhuna iyi gelecektir. 

Sonrasında yine gezmeye görmeye devam..

Kavala-Selanik-Üsküp

Kavala'ya varışımızın ardından sabah kahvaltısı ve enfes Kavala kurabiyelerinin tadına bakmak için mola veriyoruz. Kahvaltı molası sonrası eşsiz güzelliği ile dikkat çeken Kavala sahillerinde kısa süreli bir fotoğraf molası verip Selanik'e doğru yola çıkıyoruz. Selanik'e varışımızı müteakip panoramik şehir turumuza başlıyoruz. Yaptığımız şehir gezimizde; Kordon, Beyaz Kule, Döner Kule, Fuar, Selanik Kalesi, Osmanlı ve Bizans eserlerini görüyoruz. Yunanistan'ın en büyük Kilisesi olan Aya Dimitros Kilisesi ve şu an Türk konsolosluğunun da bahçesinde bulunduğu Ulu Önder Atatürk'ün evini ziyaret ediyoruz. Dünyanın her yerinden ziyaretçi akını yaşayan Ata'mız evinde Zübeyde Hanım ve Ata'mızın balmumu heykeli ile resim çektirmek için herkes birbiriyle yarış yapıyor. Anı ölümsüzleştiriyoruz. Çok güzel duygularla ayrılarak, Üsküp'e yola çıkışımızı gerçekleştiriyoruz.

Doğanın içinde büyülenerek Üsküp şehir turumuza başlıyoruz; Yahya Kemal Beyatlı'nın doğduğu şehir olan Üsküp'ü tanıtan panoramik bir turumuz çok anlamlı ve güzel geçiyor.. Yine  Eski Tren Garı, Üsküp doğumlu Rahibe Teresa'nın anıtı ve evi, Taş Köprü, Kale, Osmanlı döneminden kalma Eski Şehir, Çarşı ve Osmanlı'nın Balkanlar'daki en güzel mimari mirasları arasında yer alan Mustafa Paşa, Sultan Murad ve Gazi İsa Bey Camileri, Davud Paşa Hamamı, Kapan, Sulu ve Kurşunlu Hanlarını ziyaret edebilirsiniz.

Konaklayacağınız Selanik şehir merkezinde serbest zamanda diliminde  yine tüm yöresel lezzetlerin tadına bakabilirsiniz.  Burada da  Deniz Mahsulleri ve Mezeler dikkat çok taze ve lezzetli..

Rota: İstanbul-Kavala (445 km.), Kavala-Selanik (136 km.), Selanik-Üsküp (245 km.). Toplam kat edilecek mesafe: 826 km. bizi bekliyor. 3. gün Üsküp-Tetova(Kalkandelen)-Struga- Ohri. Sabah erken saatlerinde Üsküp'ten Ohri'ye çıkışımızı gerçekleştiriyoruz.

Burada eşsiz güzelliği ile bilinen Matka Kanyonu turuna mutlaka katılmalısınız. Dinleme molası ardından Tetova(Kalkandelen)'da duruyor Alaca Camii ve İpek Yolu üzerinde kurulmuş olan Kanuni'nin vezirlerinden Sersem Ali Baba tarafından 16. yüzyılda yapılan 500 yıllık Hacıbektaş Harabati Baba Tekkesi'ni ziyaretimizi gerçekleştirdik. Sonrasında Ohri gölünün batı kıyısı yönünde ilerleyerek göl kıyısındaki diğer bir şehir olan Struga'ya ulaştık. Dileyenler Ohri Gölü tekne turuna katılabilirler ya da çevrede bulunan birbirinden güzel çay bahçelerinde vakit geçirebilirler. Akşam ise Makedonya gecesine katılabilirsiniz. Öğle yemeğinde tüm yöresel tatlara bakmanızı tavsiye ediyorum.

İyi pazarlar.

Yazarın Diğer Yazıları