ATATÜRK BOLU VE SAKARYA’DA – 4 –

ATATÜRK BOLU VE SAKARYA’DA – 4 –
Ben halktan biriyim. Cumhuriyet adamı olarak karşılanmak isterim

esat-atalay-001.jpg
MUSTAFA KEMAL PAŞA’nın, ilk ve kapsamlı gezisi Cumhuriyet’in ilânından sonra 1934’de gerçekleşecektir. 1923-1934 devresinde, çeşitli vesilelerle, Çankaya’ya heyetler gönderilmiş, Boluluların içten ısrarlı davetleri tekrarlanmıştı. Derdli Gazetesi sahibi, Bolu Mebusu İlyaszâde (Gülez) ve Tayarre Cemiyeti Başkanı, Mustafa Kemal Paşa’nın Milli Mücadele’de; inkılâplarının yayılmasında her zaman yanında bulunan Cevad Abbas (Gürer) Boluluların hislerine tercüman olmuşlardı.

Anadolu gezilerinde, Bolu ancak 1934’de programa alınabildi. Şimdiye kadar, Reis-i Cumhur, Ankara, Yabanâbâd (Kızılcahamam) Gerede, Reşadiye, Bolu, Düzce ve Adapazarı güzergâhını görmemişti, fırsatını da bulamamıştı.

Büyük Kurtarıcı’ya karşı bağlılık ve özlem duyan Bolulular, Temmuz 1934’de müjdeyi Mebus, Cevad Abbas Bey’den öğrendiler. Alışılagelmiş tetkiklerini yapmak için Bolu’ya gelen Mebus, Vali Ali Rıza (Üner) ve Belediye Başkanı, Baytar diye tanınan Reşâd (Aker) le görüşerek Reis-i Cumhur’un Bolu’ya geleceği müjdesini verdi. Haber az sonra bütün Bolu’da duyuldu. Bu mutlu geziyi, iyi bir karşılama töreni ile başlatmak istediler. Vali ve Belediye Başkanı, “Tezyin” ve “Karşılama Heyeti”nin teşkili için emir verdiler. Yan komiteler de iki gruba yardımcı olacaktı. Öğretmen Kadriye Hanım (Atay), Faika Hanım (İnhisarlar Müdürü eşi), Hafız Murteza ve Muzaffer (Samur) Bolu’daki programı vilayete arz ettiler.

Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın ikâmet edeceği yer olarak Fırka tespit edildi. Bolu, Üçtepe üzerinde kurulmuştu. Bunlar; Karga, Hisar ve Hıdırlık tepeleri idi. 1930 yılı sonrası, Hıdırlık tepesinde Fırka parkı düzenlenmiş ve Bolu’nun en modern binası Cumhuriyet Halk Fırkası inşa edilmişti. Halk buraya kısaca Fırka binası diyordu. Halkevi/Fırka, bütün Bolu ovasına hâkim ada vaziyetinde idi. Karacasu, Ilıcalar, Mudurnu, Düzce, Sünnive dağları, Gerede ciheti emsalsiz manzarası ile büyülüyordu. İşte böylesine seçkin mevki, Reis-i Cumhur’un ikâmetine ayrılmıştı. Mebus Cevad Abbas Bey, hazırlıkları yerinde görmek, ilgili emirleri vermek için Ankara’dan tekrar Bolu’ya geldi (15 Temmuz 1934). Fırka’ya çıkıldı. Tezyin ve Karşılama Heyeti ile konuştu. Salonda yığılı halıları görünce, hayretini gizleyemedi. Tezyin Heyeti’nin bunların Reis-i Cumhur’un geçeceği yollara serileceğini söylemesi üzerine, Cevad Abbas;

- Efendiler! Gazi, böyle şeyleri sevmiyor. Gösterişten uzak kalınmasını istiyor, demek zorunda kaldı ve O’nun “Ben Saltanat heveslisi değilim. Halktan biriyim. Cumhuriyet adamı olarak karşılanmak isterim” sözlerini hatırlattı.

Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa 17 Temmuz 1934’de, resmen Bolu gezisinin sınırında karşılandı. Öğleye doğru, sıcak, açık bir havada Gerede’de muhteşem bir karşılama yapıldı. Sonra, Arkot dağının mor koyu yeşil denizi andıran çamlıktaki Ramazan Dede tepesine çıkıldı. Gerede ve ovası, Erzurum ve Sivas yaylalarını hatırlatan serinlikte, seyredildi. Vali ve Kaymakam’ın, Belediye Başkanı’nın izahları dinlendi. Mustafa Kemal’in hoşuna gitmiş olmalı ki, tepeye “Esen Tepe” denildi. Ki şimdi aynı isimle anılmaktadır. Reis-i Cumhur ve beraberindekiler, son yılların en güzel yemeğini, Geredeli, Mengenli ve Bolulu aşçıların elinden yemişlerdi.