ATATÜRK’ÜN ANKARA’YA GELİŞİ – 10 –

ATATÜRK’ÜN ANKARA’YA GELİŞİ – 10 –
Ankara’nın daimi merkez olması daha Sivas’ta iken kararlaştırılmıştı

esat-atalay-001.jpg
Ali Fuat Paşa hepimize birer oda tahsis etmiş, isimlerimiz odaların kapısına yazılmış ve hastabakıcılarla hizmetçiler konulmuş, istirahatımız temin edilmişti. Bu binanın üst katına çıkınca sağdaki birinci oda bana, koridorun sol tarafı nihayetinde büyücek bir oda da Mustafa Kemal Paşa’ya ve benim odamın, sağ tarafındaki odalar da Rauf Bey’le diğer arkadaşlara tahsis edilmişti. Odamda bir küçük demir kasa vardı. Diğer odalar da hemen bu şekilde olup yalnız kasa benim odada olup diğerlerinde yoktu. Çünkü heyetin parası ve hesabı bende idi. Akşam oluyordu. Hizmetçi kadın, Mustafa Kemal Paşa tarafından yazılmış bir kağıt getirdi. Bu bir müsvedde olup imzalanacaktı. Bu müsvedde Ankara’ya varışımızı bütün teşkilata bildiren bir telgraftı. Şöyle yazılmıştı: “Sivas’tan Kayseri yoluyla Ankara’ya hareket eden Heyet-i Temsiliye gü-zergahta ve Ankara’da, büyük milletimizin sıcak ve samimi tezahüratı vatanseverlik içinde bugün şehre geldi. Milletimizin gösterdiği bu birlik ve kararlılık örneği, memleketimizin geleceğine güven konusundaki inançları sarsılamaz bir şekilde güçlendirici niteliktedir. Şimdilik Heyet-i Temsiliye’nin merkezi Ankara’dadır. Saygılar sunarız Efendim!

“Heyet-i Temsiliye            adına Mustafa Kemal.”

Bu telgrafta “Şimdilik Heyet-i Temsiliye merkezi Ankara’dır” diyorduk; halbuki biz çok evvel, yani Sivas’ta Ankara’ya gitmeği ve Ankara’nın daimi merkez olmasını kararlaştırmıştık. Fakat bu keyfiyeti, yani merkezi hükümet olmasını gizli tutuyorduk, çünkü ilan zamanı henüz gelmemişti. Malûm, Mus-tafa Kemal Paşa, zamanı gelmeden hiçbir şeyin kuvveden fiile gelmesini istemezdi. Her kararın bir zamanı olduğuna inanıyordu ve bu prensip idi ki, bizce de bu prensibe tamamen riayet edilmiştir.

Mustafa Kemal Paşa’nın   Ankara’daki faaliyetleri:

Mustafa Kemal Paşa, kendisini ve Heyet-i Temsiliye’yi çok samimi, parlak ve güven verici duygularla karşılamış olan Ankara halkı ile daha yakından tanışmayı ve fikir alışverişinde bulunmayı gerekli görmüştür. İstanbul’a gidecek mebusların, Heyet-i Temsiliye ile görüşmek üzere Ankara’ya gelmele-rinin beklendiği bir sırada Ankaralılar’a verilecek bir konferans yararlı olacaktır. Bu sebeple 28 Aralık 1919 günü şehrin ileri gelenleri Ziraat Mektebi’ne davet edildi. Ankara halkıyla yaptığı konuşmada ülkenin siyasi, askeri durumunu anlattı. İstanbul Hükümeti’nin ısrarıyla düşman işgali altındaki bu şehirlerde toplanacak meclise katılmak üzere giderken Ankara’ya uğrayan milletvekillerinden, Mecliste bir “Müdafaai Hukuk Grubu” kurulmasını istedi ve A-RMHC programını “Misak-ı Millî” halinde özetledi. Ankara’da hazırlanan bu müsvedde program, sonradan Meclis-i Mebusan’da “Misak-ı Millî” adıyla kabul ve ilan edilmiştir.