ATATÜRK’ÜN ANKARA’YA GELİŞİ – 2 –

ATATÜRK’ÜN ANKARA’YA GELİŞİ – 2 –
Direniş hareketi, ilk ciddi adımını 1919’da Amasya Tamimi ile atmıştır

esat-atalay-001.jpg
Ankara ile ilgili bu anekdottan sonra Atatürk’ün Ankara’ya gelişi ile ilgili Yrd. Doç. Dr. Edip Semih Yalçın’ın Atatürk Araştırma Dergisi’nde yayınlanan yazısını aktaralım...

Mondros Mütarekesi’nin imzalanması ile başlayan işgal hareketleri, Türk insanını kendi haklarını korumaya ve Türk vatanını kurtarmaya sevk etmiş, 1918 yılı sonlarından itibaren bu amaca yönelik olan “millî Cemiyetler’in kurulmasına sebep olmuştur. İşgale tepki olarak ortaya çıkan ve kurtuluş çareleri arayan millî Cemiyetler başlangıçta zayıf, dağınık ve vatanının bütününü değil, sadece kendi bölgelerini korumayı düşünmüşlerdi. Sivas Kongresi’ne kadar bu cemiyetleri kademe kademe birleştirme çabaları millî hareketin bu dönümde en önemli hedeflerinden birini oluşturacaktır.

Mustafa Kemal Paşa’nın 19 Mayıs 1919 tarihinde Anadolu’ya geçişi ile başlayan direniş hareketi, ilk ciddi adımını Haziran 1919’da Amasya Tamimi ile atmıştır. Amasya’da milletin istiklalinin tehlikede olduğu tespit edilmiş, istiklâli ancak milletin azim ve kararının kurtarabileceği öngörülmüştür. Âmili Mustafa Kemal Paşa olan Amasya Tamimi’nin en önemli özelliği toplayıcı bir ruh taşımasıdır. Anadolu Hareketi’nin bir diğer dönüm noktasını oluşturan Erzurum Kongresi (23 Temmuz 1919) ise millî birliğe doğru gidişin ilk tezahürüdür.

Erzurum Kongresi’nde “Şarki Anadolu Müdafaai Hukuk Cemiyeti” tüzüğü kabul edilmiş ayrıca Kuzey-Doğu Karadeniz Bölgesi tek bir cemiyetin idaresi altına girmiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın Kongre Başkanlığı’na seçilmesinden sonra yaptığı konuşma, Millî Mücadele’nin hedef ve prensiplerini tespit etmiş olması bakımından önemlidir. Bu hususta Mustafa Kemal Paşa’nın düşüncesi şöyledir: “İçine düşülen kanlı ve kara tehlikeleri göremeyecek hiçbir vatanseverin olamayacağını, galip devletlerin mütarekeyi hiçe saydıklarını, vatanın ve milletin mukadderatını kurtaracak son sözü söyleyecek ve bunun hükmünü uygulatacak kuvvetin bütün yurtta yayılan millî ruhun olacağını, mukad-derata hâkim bir millî şûra ve millî bir hükümetin teşkili ilk hedeftir”.

Kongre kararları bir beyanname ile ilan edilerek; vatanın bütünlüğü, hiç bir şekilde ayrılığın kabul edilemeyeceği, mukavemet edileceği, geçici bir hü-kümetin kurulacağı, manda ve himayenin kabul edilemeyeceği ve Millet Meclisinin derhal toplanması gibi temel prensipler kamuoyuna duyurulmuştur. Erzurum Kongresi, mahalli nitelikli olmakla birlikte, Mustafa Kemal’i müdahalesi ile ülke bütünlüğü ile ilgili kararlar alınmıştır. Böylece Mustafa Kemal Paşa’nın liderlik yolu açılmış ve ileride Sivas Kongresi’nde benimsenecek olan Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti’nin kabul edeceği bir teşkilat tüzüğü hazırlanmıştır.