Avustralya Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, hükümetin, "en güçlü" ve teknolojik açıdan "en gelişmiş" silah sistemlerin alımı için toplamda 1,7 milyar dolardan fazla bütçe ayırdığı ifade edildi.
"Hobart Sınıfı" 3 hava harp muhribinin kapasitesini geliştirmek amacıyla ABD'den alınacak 200'den fazla Tomahawk uzun menzilli füze için yaklaşık 1,3 milyar dolar harcanacağı bildirilen açıklamada, Tomahwak füzelerinin yanı sıra Growler, Super Hornet ve F-35A tipi savaş uçaklarında kullanılacak 60'tan fazla anti-radar güdümlü füze (AARGM-ER) için 431 milyon dolar, Boxer zırhlı araçlarının tanksavar güdümlü füzelerle donatılması amacıyla da 50 milyon doları aşan ödeme yapılacağı bilgisi paylaşıldı.
Stratejik savunma ve güvenliğin gözden geçirilmesinin ardından Avustralya Savunma Kuvvetlerinin uzun menzildeki hedefleri vurma yeteneğinin geliştirilmesinin tavsiye edildiğine işaret edilen açıklamada, hükümetin bu tavsiyeyi yerine getirmek ve ulusal güvenliği güçlendirmek için söz konusu anlaşmayı yaptığı kaydedildi.
Açıklamada, ilk Spike füzesinin gelecek yılın başlarında teslim edilmesinin beklendiği belirtilerek, "Sistemlerin satın alınması, Avustralya'nın düşmanlarını daha uzun mesafelerden hedef alma yeteneğini artıracak." ifadesi kullanıldı.
Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles, yaptığı açıklamada, "Düşmanlarımızı kıyılarımızdan uzakta tutmak ve bugün içinde yaşadığımız karmaşık ve belirsiz dünyada Avustralyalıların güvenliğini sağlamak için savunma kuvvetlerimizin ihtiyaç duyduğu alanlara yatırım yapıyoruz." dedi.
Sahip oldukları mühimmatın yerli olmasının önemine de değinen Marles, söz konusu anlaşmanın yerli füze üretimine de yardımcı olacağını dile getirdi.
Avustralya Savunma Sanayi Bakanı Pat Conroy da ülkenin savunma üretim kabiliyetlerini geliştirmenin önemi nedeniyle füzeleri yurt içinde üretme seçeneklerini değerlendirdiklerini söyledi.
Avustralya, Tomahawk füzelerini tedarik etmesiyle ABD ve İngiltere'den sonra dünyada bu füzeleri envanterinde bulunduran üçüncü ülke olacak.
ABD Dışişleri Bakanlığından, 17 Mart'ta yapılan açıklamada, Avustralya’ya 220 kadar Tomahawk füzesi satışına yeşil ışık yakılmıştı.
Açıklamada, Tomahawk füzelerinin, AUKUS anlaşması kapsamında alınması planlanan Virginia sınıfı denizaltılardan ateşlenebileceği belirtilmişti.
AUKUS ANLAŞMASI
Avustralya, Ekim 2021'de ABD ve İngiltere ile nükleer denizaltı teknolojisi alanında işbirliğini öngören AUKUS anlaşmasını imzalamıştı.
3 ülkenin isimlerinin İngilizcedeki kısaltmasından oluşan "AUKUS" anlaşması uyarınca Güney Avustralya eyaletinin başkenti Adelaide'deki tersanelerde, en az 8 nükleer enerjiyle çalışan denizaltı inşa edilmesi planlanıyor.
Anlaşma uyarınca Avustralya'nın sahip olacağı nükleer enerjili denizaltılar, Hint-Pasifik'te istikrarı desteklemek ve anlaşmaya taraf olan ülkelerin ortak değerleri ile çıkarlarının korunmasına katkı sunmak için kullanılacak.
Hint-Pasifik bölgesinde, Çin'in büyüyen askeri varlığına karşı yapıldığı açıklanan AUKUS anlaşmasına tepki gösteren Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, "anlaşmanın bölgesel barış ve istikrarı ciddi şekilde baltalayacağı" eleştirisinde bulunmuştu.
TOMAHAWK FÜZESİ NEDİR?
“Cruise” sınıfı füzelere ise bu ad, ses hızının altında uçmalarına rağmen çok uzun menzillere ulaşabilmeleri nedeniyle yakıştırılıyor.
Arazinin üzerinden alçak irtifada uçması ve düşük radar izi veren dizaynı sayesinde tespit edilmesi oldukça güç olan Tomahawklar, küresel konumlama sistemi (GPS), dijital arazi eşleme ve karşılaştırma sistemi (DSMAC), varış zamanı kontrol ünitesi ve geliştirilmiş turbo motordan oluşuyor.
