Ayaküstü eylem planı

Ayaküstü palanlarla, ayaküstü açıklamalarla, hamasetle hiçbir şeyin üstesinden gelemezsiniz.

Kendilerince bir plan hazırlamışlar. Adı da afilli: "Terörle Mücadele ve Rehabilitasyon Eylem Planı".

300 maddelik bir planmış. Sonra 100 maddeye indirilmiş. 100 maddeyi sıralasak kafa karışır, demişler herhâlde, 10 maddede karar kılmışlar.

Bu 10 maddeyi de ülkenin merkezi Ankara yerine gidip Mardin'de okuyor Ahmet Davutoğlu. Hem de çok yanlış bir girişle... Birtakım etnik unsurlar, inanç grupları sıralıyor. (Arada lütfedip "Türk"ü de katıyor. Bunları sıralarken başka bir dil değil, Türkçe konuşuyor!) Burada kaç defa yazdım... Etnik sıralamada "Türk"ün yeri yoktur. Etnisite mikrodur ve etnisite vardır;  inkâr eden Kur'ân'ı inkâr eder. "Türk" ise makrodur. Mikroyu içine alan bir makro... Mikro milliyetçilik ırkçılık, makro milliyetçilik ülke birliğidir. Irkçılık ise söylememe gerek yok; Kur'ân'da yasaklanmıştır. "İslâm milleti" kavramının ise, yeri başkadır. Umumî bir ifadedir. Bu sınırlar içinde yaşayan herkesin Türk olduğu anayasanın 66. maddesinde yazılıdır. Dışına çıkan anayasayı çiğnemiş olur ve bu suçtur.

Reis, A. Davutoğlu, diğerleri ikide bir etnisite sıralıyorlar. Sıralamaya "Türk"ü katarak anayasayı çiğneyip çiğnemediklerine hukukçular karar versin. Benim kanaatim: Çiğniyorlar.

AKP'nin vatandaşlık tarifinde "Türk" yer almıyor. (Mardin açıklamasında da ulusçuluk mulusçuluk falan diye geveleyerek dolaydan "Türk"ü sileceğiz, diyor!)

Türk'ü sildikleri vatandaşlık tarifini anayasa maddesi hâline getirdiler mi? Getirmediler/getiremediler. Getiremezler de...

İslâmcıyız, diyorsanız bari Abdülhamid'i takip edin... Abdülhamid millî birliği bozar diye zamanında, hem de Arnavutluk'ta, cuma hutbelerinde, Arapçadan sonra Arnavutça açıklamayı uygun görmemişti. (Onun Türkçe hassasiyetini daha önce yazdık.)

A. Davutoğlu ve çevresi madem bir plan yaptı, birinci maddesi "PKK'nın talebiyle ve A. Öcalan'ın diktesiyle hayata geçirilen ne varsa geri alınacak ve ilmî zeminde yeniden tartışılacak. Anayasa'nın hükümleri, halkın çoğunun hissiyatı, ilmin neticesi ne ise ona göre karar verilecek." olmalıydı.

Türkiye'de eline silâh alan grup bir etnisiteye dayandığı için gözetilen etnisite de silâhlı grubun temsil ettiğini iddia ettiği etnisitedir. Madem 36 etnisete sıralıyorsunuz ("Türk" bu sıralamanın içine sokulamaz! Çıkardım! Kalan: 35!) diğerleri için de PKK'ya ne verdiyseniz, onların da birer muhayyel silâhlı grubu olduğunu düşünerek aynısını vereceksiniz.

Ama bu "reductio ad absurdum"dur, "olmayana ergi"dir; "abese irca"dır!

İşte "çözüm" dediniz, belli bölgemizde 2 dil çıkardınız, 2 ayrı hayat tarzını dayattınız... PKK da, madem istedikçe veriyorlar, eh artık devletimizi kuralım, dediler; hendek kazdılar, duvar ördüler, kendi sistemlerini hayata geçirdiler; haraç topladılar, asayişi sağlamaya kalkıştılar.

Bırakın eylem planını, rehabilitasyon planını, bilmem ne planını... Tek millet, tek bayrak tek vatan diyorsanız, bunun bir adı vardır. O adı ülkenin her bucağında idrâk ettirmelisiniz.

Sizin eylem planınızın, millî birlikle yakından uzaktan alâkası yok.

  Bu işler ayaküstü olmaz. Sizden önce o kadar çok plan yapıldı ki... 

Yazarın Diğer Yazıları