Ayar tutmuyorlar

     Parti disiplini ne, rejim değişikliğine körü körüne evet oyu verenlere uymak mı...

     İnsanın hür iradesine ipotek koymak mı disiplin, yoksa hakkın zorla ortadan kaldırılması mı, önce buna bir karar versinler....

     Milletvekillerini "Evet" oyu vereceksiniz" diye yönlendirmek ayrı, grup kararı alarak hepsini bir otomatiğe bağlamak ayrı; bu sonuncusu akla da aykırı, siyasal ahlâka da...

     Demokrasilerde bireyin hak ve hukuku önde gelir. Bireyin oy'una müdahale, siyasal yapı yönetimlerinin hakkı ve haddi değildir. Parti disiplini diyerek kişiyi düşüncesinden ve doğacak sonuçtan mahrum bırakmak demokrasiye kan doğramaktan başka bir şey sayılmaz...

     Parti yönetimlerine bu hakkı, siyasal partiler yasası veriyorsa ki öyledir, o zaman yasa düzeltilmelidir. Yineleyim, grup kararı demokratik bir uygulama değildir!

     Yukarıda bahsettiğimiz her iki uygulama da milletin vekili olan insanları tahakküm altına almak anlamındadır...

 ***

     Muhterem, Hayır diyen ve bunda ısrar eden arkadaşlarını haysiyet divanına göndermeye hazırlanıyor...

     Bu sadece onlara gözdağı vermek için seçtiği yol değil, aynı zamanda seçmenini de yönlendirmek amacı taşıyan bir cinnet hali!

     Peşine takıldığı AKP'nin başındakilere daha nasıl yardım etsin...

***

     Nuri Okutan, İsmail Ok, Yusuf Halaçoğlu, Atilla Kaya ve diğerleri, Türklüğün bekası için hayır diyecek akl-ı selimin temsilcileri oldukları için, akılsızlar ve gönülsüzler tarafından ceza potasına konulmak isteniyor...

     İhraçları çare sayanlar, daha sonra nelerin değişeceğini akıllarına bile getirmiyor...

     MHP şimdilik Devlet Bahçeli'nin bahçesi olabilir. Ama attığı her adım yüzünden yarın bu bahçeden mahrum kalacaktır, bunu da unutmasın... 

     İnsan düşünme melekesini yitirmese, evet'in yoluna düşer mi...

     MHP'de olup da evet şampiyonu kesilenler maalesef ayar tutmuyor!

***

     Bahçeli ve MHP yakın zamana kadar yandaş medyada yer alamazdı, bugün uzaktan kumandalı medyada kapak oluyorlar...

     Takviye olsun diye yandaş medyanın "MHP'nin tabanı da evet diyecek"

yaygarasına alkış tutuyorlar. 

     Cühela ne olacak...

     MHP tabanının asla yönlendirilemeyeceğini bilirler ama domuzluk etmeden de duramazlar, tabanla tavanı karıştırırlar. Tavan, burnu Kaf Dağı'nda olan bir yapıdır, her yola çıkar, her yöne gider, her zaman kandırılır...

     Tabana tamamen zıt bir yapı...

***

     Hezeyana bakın; bu sistem yani demokratik parlamenter uygulama, bekamız için tehlikeymiş...

     Neredeyse yüz yıl olacak, ülke demokratik parlamenter sistem sayesinde onlarca ihanete, şerefsizliğe ve emperyal hevese rağmen dimdik hayatta.

     Bekamız için demokrasi değil, getirilmek istenen monarşi tehlikeli...

     Örneklere bakarak açık ve net söylüyorum, yeni sistem sandıktan çıkarsa ortalıkta ne demokrasi kalır, ne bireyin hakları, hukuku ve özgürlükleri....

     Hepsi tek adamın sultası altına girer... 

     İki kere iki dört kadar doğru bir sonuçtan bahsediyorum!

***

     Bugün yaptıklarına bir örnek vereyim....

     Televizyon medyasından eşitlik ilkesini kaldırdılar. Bundan sonra "Yayında birine uzun süre ayırdın, diğerine az zaman verdin" gibi cezayı gerektiren bir ortam yaşanmayacak...

     Görsel medya yayın süresince beğendiği kişi ya da kuruma istediği kadar yer verecek; o nedenle hep, evet propagandasına maruz kalacağız. Hayır diyeceklerden tek cümleyle bile bahsetmelerini gerektirecek bir ortam olmayacak, çünkü eşitlik şartı kaldırıldı, ceza vermek de tarihe karıştı...

      Demokrasiye, hak ve hukuka rağmen bunu yapanların monarşik ortamı bulduğunda neler yapabileceğini düşünün ve referandum sandığına ona göre oy atın!

  

Temiz kağıdı alabilirsen al da gel

------------------------------ ------------------------------ ---------

      Mantık şu; ben seni görevden azledip kurumdan atayım, sen git savcılıktan temiz kağıdı al da gel...

      Millî Eğitim Bakanlığı'ndaki bu uygulamaya dikkatinizi çekerim...

      Bu düpedüz kıyımdır...

      Kişi neyle suçlandığını öğrenemeden kapının önüne konulamaz. Ceza vermeden önce adama suçunu söyle, savunmasını al, sonra ne halt edeceksen et...

      Sorulduğunda ise devreye ByLock iddiası giriyor. Kapının önüne konulan memurun ByLock kullanıp kullanmadığını savcı nasıl saptasın...

      Millî Eğitim'deki öğretmen ve personel sıkıntısının neden kaynaklandığı anlaşılmış olmalı...

Adamın tarzı bu

------------------------------ ------------------------------ -------

       Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören teşkilâtına gönderdiği genelgede personelin referandumda kullanacağı oy hakkında açıklama yapmasını yasakladı...

       Ne iyi değil mi...

       Ama kendisi kullanacağı oyu açıkladı ve "Ben evet diyeceğim" dedi..

       Buna "Ele verir talkını, kendi yutar salkımı" derler...

 

ANLAMLI SÖZLER

------------------------------ ------------------------------ -------

      Körlerin ülkesinde, tek gözlü insan kral olur. (ERASMUS)

Yazarın Diğer Yazıları