Ayeti bir kelime eksik kullanırsanız bakın neler olur?

Tayyip Erdoğan, Polis Akademisi mezuniyet töreni konuşmasında "Bizler ayrı değiliz, ayeti kerime açık ortada. Biz sizi kabileler halinde yarattık, birbirinizle iyi anlaşasınız diye. Kim Allah'a en yakınsa o üstündür." dedi.

Erdoğan, Hucurat Suresi 13'üncü ayetinden bahsediyor ama bir kelimeyi eksik kullanarak ayetin anlamını daraltıyor!

Allah'ın ayetini, görüşünüze uygun şekilde değiştiremezsiniz.

Erdoğan, aynı hatayı daha önce de defalarca yaptı. Hep "kabileler halinde" dedi.

***

Hucurat Suresi'nin 13'üncü ayeti, Milli Görüşçülerin, "millet" kavramını "ümmet" anlamında kullanmalarına karşı 70'li yıllarda da çokça hatırlatılırdı. Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, sırf bu tartışma yüzünden "İslâm'a Göre Milliyetçilik" adlı bir kitap yazmıştı. Beyaz'a göre ayette bulunan "şuub" kelimesi "şa'b" kelimesinin çoğuludur. "Şab" birçok kabileyi içine alan "kavim", "budun" veya bugün Türkiye'de kullanılan anlamıyla "millet" demektir.

Araplar, "millet" yerine "şab" kelimesini kullanır. Ayette, "Sizi şablara ayırdık" ifadesi mevcuttur.

Elmalılı Hamdi Yazır'ın tercümesine göre ayetin anlamı şöyledir:

"Ey insanlar, Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışanız diye sizi milletlere, kabilelere ayırdık. Haberiniz olsun ki, Allah katında en şerefliniz, en takvalınızdır. Muhakkak ki, Allah, bilendir, her şeyden haberdardır." Diyanet İşleri'nin tercümesinde ise "milletler" kelimesinin yerine "boylar" kullanılıyor.

Muhammed Esed'in Kuran tefsirinde "milletler" yerine "kavimler" kelimesi kullanılıyor.

***

Denilebilir ki "Bir kelimenin eksik kullanılması ne ifade eder, neyi değiştirir?"

Bir defa Allah'ın ayetlerini gündeme getirirken kelimelerle oynamak günahtır.

İkincisi ve bizi ilgilendiren tarafı; Cumhurbaşkanı seviyesinde, bir ayet yanlış veya eksik nakledilirse, milyonlarca insan da bunu doğru zanneder ve ona göre zihin yapısı değişir.

Zihin, Allah'ın insanları sadece kabileler halinde yarattığı kabulüyle oluşturulursa, koca bir milletin siyasi kültüründen, millete aidiyet duygusunu silmiş olursunuz!

***

Bu yanlış ideolojik bilinç, insanı milletlerarası ilişkilerde hata üstüne hata yapmaya götürür. İşte "Müslüman Kardeşler Enternasyonali" düşüncesiyle, Mısır ve Suriye'de İhvancıları desteklersiniz, komşunuzun camına taş atarsınız. Camı kırılan evlerinde artık oturamayan 3 milyon Suriyeli için 30 milyar dolar harcamak zorunda kalırsınız.

Üstelik kendi ülkenizin nüfus yapısının değiştirilmesini de önemsemezsiniz!

Yine meseleye Sünnilik, Nakşilik veya ticaret diye bakar da Barzani'yi ekonomik, siyasi ve askeri açılardan desteklerseniz, sonra sizin gözünüzü oyar.

Bütün bu yanlış politikaların ilk adımı, işte Hucurat Suresi'nin 13'üncü ayetinden, "millet" veya "kavim" kelimesini çıkarmaktır.

Bakınız, Barzani'nin dış ilişkiler sorumlusu Hoşyar Siwaily, BBC'ye konuştu ve "Yaşanan gerilim sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan büyük umut ve beklentilerimiz var." dedi.

Umutlanma sebebi olarak da "1991'den 2008'e kadar bizim Türkiye ile ilişkilerimiz çok iyi değildi ancak bu tarihten sonra ilişkiler geliştirildi" sözleriyle bugünkü duruma AKP'nin dış politikası sayesinde gelmiş olduklarını gösterdi.

Üstelik "Türkiye Kürdistanı'ndaki halkın iradesine saygı duyarız. Ancak referandum Kürdistan'ın sadece bu bölgesiyle ilgili" diyerek asıl umutlarının ne olduğunu da itiraf etmiş oldu.

***

Kelimelerle oynarsanız, inançlarla da oynamış olursunuz. İnançlarla oynarsanız, kitleleri aptallaştırırsınız

Rusya'nın Kommersant gazetesinde görüşlerine yer verilen Timur Akhmetov'a göre Ankara henüz IKBY yönetimine karşı sert yaptırımlar uygulamaya hazır değil, "kullandığı dilin arkasında" ise "milliyetçi damara oynamak" yatıyor.

Yani dini algıyı da değiştirerek milliyetçileri uyutmak!

Yazarın Diğer Yazıları