Aykut Kocaman'dan bomba itiraflar: Çok sık ağlıyorum

Aykut Kocaman'dan bomba itiraflar: Çok sık ağlıyorum
Fenerbahçe'nin eski futbolcusu ve teknik direktörü Aykut Kocaman, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Fenerbahçe’nin eski futbolcusu ve teknik direktörü Aykut Kocaman, Fenerbahçe''yle ilgili çok çarpıçı açıklamalarda bulundu.

Kocaman, NTV’de ekrana gelen röportajında şunları söyledi:

- Fenerbahçe, Aziz Yıldırım ile birlikte 2003 sonrası başka bir seviyeye çıkmıştı. Hem kulübü fiziki varlıklarıyla ve aynı zamanda mali durumuyla diğer tarafından takım yönüyle de. Son derece yüksekten uçuyordu, Türkiye standartlarının çok üzerindeydi. Daha fazla yabancı ağırlıklı antrenör seçimleri vardı. Daum, Zico, Aragones gibi... Daha da önemlisi oyuncu seçimlerinde de farklı bir seviyedeydi Fenerbahçe. Gelemeyeceği düşünülen pek çok oyuncuyu getirdi. Ortega olağanüstü bir oyuncuydu. Arjantin''in ikinci Maradona''sıydı. 25-26''lı yaşlarda buraya getirdi. Alex, Roberto Carlos, Nicolas Anelka... Fenerbahçe farklı bir yerdeydi.

- Fenerbahçe''nin büyük yükselişi 3 Temmuz''da engellendi. İşler iyi gidince birileri çelme takmaya hazırlanır, aşağı çekilir. Nihayetinde de çekildi zaten. 1-1.5 milyar dolarlık bütçeye doğru giderken bir anda 2011''de beline vuruldu. Her şey berbat edildi. Türk futbolu çökertildi. O günlerden bugünlere geldik.

- Benim planlamamda sportif direktörlük yoktu. Teknik direktörlüğün arkasında profesyonel yöneticilik kısmına doğru kulüplerin geçmesi gerekiyordu. Olabilirdi. Bu biraz da başkanla benim aramdaki geçmişe dayanan ilişkiye bağlı olarak ihtiyaç olması hasebi, Fenerbahçe''ye dönüş tarafı biraz daha ağır bastı. Kariyer planlamasının dışına taştı. Yaşayarak öğrenirim diyordum. Sportif direktörlük tarafına geçtim. Daum''la ilgili bir karar verildi ve gönderildi. Kulübün üstünde muazzam bir yıkım var. Yine son hafta şampiyonluk kaçırıldı. Uzatma dakikalarında altıpasın içerisinden 3 pozisyon kaçtı. Normalde atarlar onları. O goller olsaydı, Daum gönderilmeyecekti ve hiç böyle bir şey olmayacaktı. Trabzonspor maçında o gün, galibiyeti ve şampiyonluğu, sportif direktör olarak kalmayı tercih ederdim. Öyle bir yıkımın olmasını istemezdim.

- 10 yıl sorumlu olarak çalıştım Türkiye liglerinde. Çeşitli takımlarla inişler, çıkışlar, krizler, insanlar, adam göndermeler, almalar, bir sürü şey. 1 yıl sportif direktör olarak çalıştım Fenerbahçe''de. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi kulüplerde insanlara daha değerli bir görev verilemez. 1 sene sportif direktör olarak durdum, baktım, ne olduğunu anlamaya çalıştım. Hiç istemediğim halde teknik direktör oldum. İlk 6 ay sudan çıkmış balığa dönüyorsun. 

- Genç antrenörlerin sorunlarını 3 aşağı 5 yukarı biliyorum. Oldum dedikleri anda bu seviyeye geldikleri anda rüzgarın beklemediğin yerlerden geldiğini görüyorsun. Bu kulüplere uyum sağlayana, kontrolü alana kadar olan süreç zor. İlk 5-6 ay gerçekten kabus gibiydi. Çok sıkıntılı bir dönemdi. Devre arası kampı ve kupadaki Yeni Malatyaspor maçı vardı. Buzlu sahaydı, mağlup olduk. Her şeyin üstüne tuz biber ekti. Berbat hale geldi her şey. Ayrılma zamanı gelmişti aslında. Başkanın bu konuda her teknik direktörle sezonu bitirme gayreti önemli bir şeydir. Kişisel olarak bırakma eğilimim yüksekti. Başkan izin vermedi. Ne kadar üstüne çamur atılmaya çalışılırsa çalışılsın, 2010/11 şampiyonluğu 88/89 şampiyonluğu kadar değerli, kuvvetli bir dönüş olarak gözüktü Fenerbahçeliler için. Bütün rakiplerimizi yendik, bütün rakiplerimizi. Aslında bütün derken sadece sahadakileri değil, yaşananlara bakınca bütün rakiplerimizi yenmeyi başarmışız.

- (Ali Koç''un "Aykut Kocaman ve ekibiyle devam etmeliydik. Büyük hata yaptık" açıklaması) Uzak bir ihtimal olduğunu biliyordum. Çok az bir ihtimal vardı o ihtimal varsa aynı hatayı yapmamak için bekledim. Aynı hatayı yapmamak için (2012-2013 istifası) daha doğru bir saptama olur.

- (En son ne zaman ve neden ağladınız? sorusuna) Son zamanlarda çok sık ağlıyorum. Özellikle insanların umutsuzluklarını görmek beni duygulandırıyor.


- 12 Mayıs''ta oynanan şampiyonluk maçında Galatasaray karşısında kazanma ihtimalimiz çok düşüktü. Her yere, her tarafa hakimler ve sen geliyorsun, sana bir operasyon yapılmış, sen gelip hem kupayı hem ligi kazanıyorsun. Bu kadar şeyin amacı neydi o zaman. O maçtan şampiyon olarak çıkma ihtimalimiz yüzde 0.0001 gibi bir şeydi. Yapabilir miydik, hayatın içinde var. Her kurgu yerine oturmaz. Ancak o kadar şansımız vardı. Ben bütün stratejimi ona uygun yapmıştım. Daha önce Galatasaray ile yaptığımız 3 maçın durum analizi. Bizden daha kuvvetli gözüküyorlardı, saha dışında da çok kuvvetlilerdi. Defalarca kez oyuncuları affedildi. Elmander''in cezasının affedilmesi gibi ilk maçta. Dönmek, oynamak yeniden isterdim. Sonucun 3 aşağı 5 yukarı belli olduğu bir maçtı o. Kazanma ihtimalimiz çok çok düşüktü. O maçta 1 dakika evvel değişiklik yapsaydık, Dia atılmasaydı. Tüm kurgum son 10-15 dakika içinde tüm kumpasları yıkan bir çıkışı ayarlamaya çalışıyorduk. Son yarım saatte hamlelerle Galatasaray''ın koruma, bizim kazanma arzumuz öne çıkacaktı. Orada maçı koparmak istedik. Hayatın makarası geriye sarmıyor. Böyle sohbet ederken söylersek, Dia kırmızı gördü. Oyundan çıkacaktı tam, Alex girecekti.