Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Ayna tutmak

“İyilerin iyiliğinin, kötülerin kötülüğünün bilinmesi için”
Öyküler, hikayeler, oyunlar... Kimi zaman sözcükler aracılığı ile yazarın kaleminden, kimi zamansa oyuncular aracılığı ile tiyatro sahnesinden yaşantımıza ayna tutarlar. Örneğin Pamuk Prenses öyküsündeki kötü kalpli cadı  “Ayna ayna söyle bana, benden daha güzeli var mı?” derken, gerçek olanı değil, görmek ve duymak istediğini sorgular aynada. Oysa “Ayna tutmak”  dünyanın gelmiş geçmiş en büyük oyun yazarlarından olan William Shakespeare’in ifade ettiği gibi iyilerin iyiliklerini, kötülerin kötülüklerini göstermek ve görmek konusunda önemlidir.
Peki gerçekten hayatın kendisinin bir tiyatro sahnesi olduğunu düşünürsek, hem kendimize, hem de çevremize ayna tutuyor muyuz? Yoksa iyilik ile kötülük arasında sıkışıp kalmış mıyız? Yanlışlarımızın söylenmesi rahatsız mı ediyor bizi ? Aynada görmek istediğimiz hep eksiksiz ve kusursuz olduğumuzdur. Öyle değil mi? Doğrunun sadece düşündüğümüz gibi olduğunu görmemek bize uymuyorsa yanlıştır. Ayna tutmak o noktada hikayedir. Ya puslu gösteriyordur, ya da kirlenmiştir. Ayna tutmak sadece karşımızdakini değil kendimizi görebilmek açısından da önemli. Neyi isteyip neyi istemediğini bilmek, kendinde var olan iyi ve kötü ile yüzleşmek, insanın hakkını insana teslim etmek açısından, dostluğu tartmak, insanları yargılamadan önce empati yapabilmek açısından önemlidir. Kendi açlığını başkasının tokluğuna saldırarak doyurmamalıdır insan. Önce gönül aynasından bakmalı sonra akıl. Çünkü ayna hem iyiyi, hem kötüyü gösteriyor. Görmek istediğimizi değil, doğruyu görmek esas.
Kul hakkı yiyenle yemeyene, adil olanla olmayana ayna tutamıyorsak, birinin bayram dediğinden diğeri tehdit, bir diğerinin sevinç duyduğundan başka birimiz nefret anlıyorsak, hayatı sadece dizi filmler ölçeğinde şekillendiriyorsak, savaş ve barışta savaşı, felaket ve neşede felaketi, suçlu ve suçsuzda zalim olanı koruyorsak, birini yargılarken tarafsızlığımızı kaybediyorsak önce kendimize, sonra her şeye “Ayna tutmak, aynaya doğru bakmak” gerekir. Hal böyle ise her fırsatta ahlaktan dem vurulduğu halde nerede olduğunu kimsenin bilmediği bir yerde yaşıyoruz demektir. Doğruyu aramakla bulmak, sevgiyi bilmekle sunmak, iyi ile kötüyü ayırmak arasında fark vardır. İşte bu noktada ayna tutmak önce kendimize, sonra yaşam içerisinde her şeye şarttır. Yine Shakespeare’in sözüyle bitirelim;“İyilerin iyiliğinin, kötülerin kötülüğünün bilinmesi için”

Yazarın Diğer Yazıları