Aytunç Erkin FETÖ'nün toplama kampını açıkladı, destek çıkanları anlattı

Aytunç Erkin FETÖ'nün toplama kampını açıkladı, destek çıkanları anlattı
Aytunç Erkin, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'nın “FETÖ’cüler uğraştığına göre bunların hepsi ak pak suçsuz insanlardır demeye karşıyız” sözlerine Nazi Almanyasını hatırlatarak yanıt verdi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ergenekon- Balyoz kumpas davaları hakkındaki, “FETÖ’cüler uğraştığına göre bunların hepsi ak pak suçsuz insanlardır demeye karşıyız” sözleri tartışma yarattı. Çok sayıda isim Babacan’a tepki gösterirken, Sözcü Gazetesi yazarı Aytunç Erkin Babacan’ın sözlerine “Silivri, 21. yüzyılın toplama kampıdır” başlıklı yazısı ile yanıt verdi.

Almanya’da Nazilerin iktidara geliş sürecini hatırlatan Erkin, Anton Drexler (Hitler''in fikri babası ) ve Karl Harrer 1919 yılında kurulan Alman İşçi Partisi''nin (DAP) adını Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP) olarak değiştiğini ve 29 Temmuz 1921''de Adolf Hitler parti lideri olduğu yazdı.

“Birahane Darbesi” olarak geçen başarısız darbe girişimlerinin ardından Nazi Partisi’nin kapatıldığını belirten Erkin partinin 1925''te yeniden kurulduktan sonra 1933 yılında iktidara geldiğini ifade etti.

Nazi rejiminin sözde “devlet düşmanları”nın hapsi ve bertaraf edilmesi için bir dizi tutuklama kampı kurduğunu hatırlatan Erkin, bu kamplar için “Dachau, Buchenwald, Sachsenhausen Aushwitz, Majdanek ismiyle bilinen Lublin''deki kamp, Chelmno, Belzec, Sobibor ve Treblinka''da imha kampları…” ifadelerini kullandı.

Hitler Almanyasının bize çağrışımlar yaptıran geçmişinin ardından 2011 sonrası Türkiye’sine değinen Erkin, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 9 Kasım 2011 tarihinde Silivri Cezaevi''nde yatan milletvekilleri Mehmet Haberal ve Tuncay Özkan''ı ziyaretinde kullandığı şu ifadeleri hatırlattı:

"...Aklın ve mantığın gelişmediği ülkelerde, düşüncelerini özgüece söyleyen insanlardan kaygı duyanlar onları toplama kampında tutarlar. Burada önyargılı olan yargıçların, siyasi otoriteninemrinde olan yargıçların sadece onayladıkları bir tiyatro var. Onlara yargıç demeyi içime sindiremiyorum çünkü yargıç vicdanı ile hareket eden kişidir."

Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları ile yazısına devam eden Erkin, CHP liderinin 11 Nisan 2012 tarıhindeki

 “…  Silivri toplama kampının olduğu ülkede demokrasiden, adaletten söz edilemez. Orada yargıçların adalet dağıttığından söz edilemez. Silivri''deki yargıçlar, siyasi otoritenin emrinde olan yargıçlardır. Onlar yargıç değillerdir. Silivri toplama kampı, 21. yüzyılın Türkiye''deki Nazi kampıdır.” şeklindeki konuşmasını hatırlattı.

Erdin “1933-1945''ten 2007''ye (Ergenekon''u başlatan Ümraniye olayı) uzanan süreçte Kılıçdaroğlu''nun bu tespitleri can alıcıydı. Bitmedi… Türk aydınlarına ve ordusuna kumpas” diyerek sürecin 1933-1945 Nazi Almanyası’nda yaşananlarla benzerliğine göndermede bulundu.

Erkin yine CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun , ABD-NATO destekli Ergenekon operasyonunun mahkeme kararıyla çökmesinin ardından 12 Temmuz 2019 tarihli grup toplantısındaki şu konuşmasına yazısında yer verdi:

“… Tam 12 yıldır üretilen yalan, en sonunda 2019''da çöktü. Tamamının yalan olduğu mahkeme kararıyla sabit oldu. Bu sürede ne oldu? 60 bin kişinin telefonu dinlendi, 3 bin kişi hakkında takip yapıldı, 588 kişi tutuklanıp hapse atıldı, 1360 kişi ifadeye çağrıldı, 7 kişi ifadesini vermeden öldü, 7 kişi kanser oldu, Türkiye Cumhuriyeti''nin 26. Genelkurmay Başkanı ‘terörist'' diye hapse atıldı. 12 yıl sonra ‘pardon, bir yanlışlık oldu'' diyoruz. Özür diliyoruz. 12 yılda bu ailelerin çektiği dramın, hapishanede ölenlerin, Ali Tatar, Ergenekon''un kasası'' dedikleri Kuddusi Okkır, Türkan Saylan, Erhan Göksel''in hesabını kim verecek? Laf olsun diye değil, onların önlerinde diz çökerek özür dilemeleri lazım.”

Kılıçdaroğlu’nun, o dönemde hükümete destek veren medya organlarının da yayınları nedeniyle bu davalarda yargılanan ve bugün beraat edenlerden özür dilemesi gerektiğini belirttiği “Silivri Hapishanesi''ni ‘Almanya''daki toplama kamplarına’ benzettiğim için hakkımda fezleke düzenlendi. Herkes beraat etti. Ne olacak o fezleke? Bizim dediğimiz haklı çıktı.”  sözlerini yazan Erkin, bugün için şöyle anlattı:

“Karanlık yılların Adalet Bakanı

Hafıza önemli…

2005 Şemdinli… 2006 Atabeyler… 2007 Ergenekon… Askeri Casusluk… 2010 Balyoz… 2011

Şike… 2011 Odatv… 2012 MİT operasyonu vs… 15 Temmuz 2016 ABD destekli darbe girişimi…” ifadeleri ile “karanlık yılları” hatırlattı.

Kumpasta hayatını kaybedenleri hatırlatırlatarak “Ya da hapislerde çürüyenler! Bugün sözde adalet arayanlar neredeydi o günlerde!” ifadesini kullanan Erkin, yazısının sonuç bölümünde

“Dün de hukuk bugün de hukuk diyenleriz… Ancak… O karanlık yılların Adalet Bakanı bugün ne yapıyor? Kılıçdaroğlu''nun dediği gibi: Toplama kamplarının sorumluları kimlerdi? diyerek yazısını sonlandırdı.

 

İlgili Haberler