Aziz Yıldırım'dan çarpıcı FETÖ itirafları!

Aziz Yıldırım'dan çarpıcı FETÖ itirafları!
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım katıldığı canlı yayında sarı-lacivertlilerin gündemine dair açıklamalarda bulunuyor.

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, takıma ve gündeme dair konuları canlı yayında değerlendiriyor. İşte başkan Yıldırım’ın açıklamalarından satırbaşları:

Aziz Yıldırım:

15 Temmuz Türkiye için önemli. 17-25 Aralık operasyonundan sonra Türkiye’de Fethullah Gülen girişimini herkes gördü. Bu konuda tek beyanat veren, bu konuda mücadele veren Cumhurbaşkanı’dır. 15 Temmuz akşamında sonra bize düşecek siyasette bir görev varsa biz camia olarak her şeye varız.

“1998 yılında Fenerbahçe’nin başkanı oldum. Bir gün sonra bana telefon geldi. Bir milletvekiliyle görüştüm. Zaman Gazetesi’nden benimle görüşmek istiyorlarmış. Geldiler, oturdular konuştuk. Zaman Gazetesi ile spor hakkında konuşacağız sanıyordum. Başladılar ‘Hoca efendi’ diye. Onu metheden bir konuşma yaptılar. Onun mahkemesi vardı ve devam ediyorlardı. Meğer dertleri Gülen’in avukatlarını tanıdığım için gelmişler. Benden yardım istediler. Rica edip, bu işi çözmemi istediler. Ben de Gülen’i tanımadığımı ve tanımadığım kişiye kefil olamam dedim. Sonra bu olay kapandı. 3 Temmuz’da kapanmadığını gördük. Bana yapılan operasyon 1998 yılından geliyor. Kamuoyu tarafından bilinsin.”

“DÜNYADA 150 ÜLKEDE OPERASYON YAPMAYA MEYİLLİLER”

Gülen ABD’ye gitti şu oldu, bu oldu. Isparta’da belgeler yakalandı. Bu konuşmada Arap Baharı’nın olduğu tarihlerde şu not var. Aziz Yıldırım olduğu her yerde ehli-sünnete düşmanlık yaptı diye bir ifade var. Bana yapılan operasyonlar 1998’den geliyor. İhsan Kalkavan olayı vardır. Geçen bir beyanat vermiş. Bu beyanatta beni telefonla aradığını, 50 milyon dolar istenmiş gibi iddialar vardı. Bunlar yalan. Fethullah Gülen kimdir, nedir iyi tartmak lazım. Fethullah Gülen TSK’da ihtilal yaptı diye bakmamak lazım. Dünyada 150 ülkede Türkiye’deki aynı operasyonları orada yapmaya meyilliler. Bunu gördüm. Somali’ye gittim ve bunu gördüm.

“BAŞKA CEMAATLER DE DEVLETE SIZMAYA ÇALIŞIYOR”

20 tane bakanlık var. Bütün bakanlıklarda orada da yerleşmiş vaziyette. Fethullah Gülen örgütü devlete sızladı. Devlet buraya sızmış gibi bir görüntü var. Bazı cemaatlar da devlete sızmış ve sızmaya çalışıyor. Devletin durumu bu. Kennedy’yi vurdular. ABD’de bu başkanı kim vurdular biliniyor mu? ABD’de Amerika’yı idare eden başka güçler var. Bunların da arkasında bu güç var. ABD’ye gidip 150 tane üniversite açabilir misiniz? Böyle bir teşkilatı iyi incelemek lazım. Bununla ilgili iyi saptamalar lazım. Türkiye idare deden insanlar yanlış yaptık diyorlar. Aynı şeyi yarın ters taraftan yapmayacağınız konusunda size nasıl inanalım. Burada bir tek inandırıcı olan Cumhurbaşkanı’dır. Başbakan da aynı yolda.

“ŞAMPİYON OLSAYDIK OPERASYONU ERKEN YAPACAKLARDI”

Sporda şiddet kanunu, Aziz Yıldırım’ı bu işten kurtarma çabasının sonucudur… 2006’dan bu yana beni dinlemeye aldılar. Bunu Hanefi Avcı anlattı. 2008’den sonra tekrar aldılar. Gayri resmi olarak. O zaman telefonla konuştuğum bazı şeyler bakıyorum spor basınında çıkıyor. Devlet büyüklerine söyledim, beni dinliyorlar diye. Sonradan bu şahıslar resmi olan yerden ayrıldılar. O şahıslar sonra beni neden dinlediklerini evime gelerek anlattılar. Ben çok üstlerine gittim geldiler anlattılar. Trabzon’la son maçta 2009-10 hadisesinde son maçta berabere kaldık. Biz şampiyon olsaydık o operasyonu o zaman yapacaklardı. 2009-10 ile ilgili ben inanıyorum belgeler, bilgiler kısa zamanda ortaya çıkacaktır. O tarihte bu operasyonu yapacaklardı. Şike teşvik bahane. Beni esas bağlayacakları konu Ergenekon’du. Hiçbir asker veya komutanla benim konuşmam yok. Bir şey bulamıyorlar. Ortak noktamız maç. Maça geliyorlar, konuşuyoruz. Aziz Yıldırım Ergenekon’un kasasıdır dendi. Beni oraya kanalize etmeye çalıştılar, başaramadılar. 2010’da beni gayri resmi dinlemeye aldılar. O arada Olgun Peker’i ve TFF Başkanı’nı dinliyorlar. Ben de Mahmut Özgener ile konuşurken beni dinlemeye alıyorlar. Bu dinlemeye alanların ismine bakarsanız yarısı tutuklu, yarısı kaçak.

“BİZLERİ YOK EDECEKLERDİ”

Hep Fenerbahçe’yi ele geçirdiler mi diye spekülasyonlar var. Siz örgüt liderisiniz ve ülkeyi ele geçireceksiniz. Ne yaparsınız? Emniyeti ele geçirdiniz mi? Hakim ve savcıları ele geçirdiniz mi? Askeriye zaten hiç düşünmüyorduk bu kadar. 48 tane general var diyorlardı, daha çokmuş. İş adamlarını ve kurumları ele geçirirsiniz. Ben hapishaneye girmeden Mayıs ayında Fenerbahçe’nin 1 Mayıs’ta 1 milyar 132 milyon dolar borsa değeri vardı. 10 Ağustos’ta değerimiz 527 milyon dolar. O zaman ne yapacak burayı ele geçirecek. Fenerbahçe’yi ele geçirdikten sonra belki de iş adamlarını ele geçirmeye başlayacaktı. Sonra sanatçıları alacaklardı. Bu toplumda kanaat önderleri kimse onları alacaklardı. Bizleri yok ettikten sonra buraya kendi adamlarını geçireceklerdi. Bize dışarıdan empoze edilen adamları yönetime almadık. Şekip beye rica ettik yönetime girdi. Hepimiz birbirimizi tanıyoruz. Hepsi Atatürkçü, laik ve demokrat insanlar.

“ÜSTLERİ ALINMALI”

Bana göre yanlış. Gözaltına almak bunları yanlış. Bir taraftan 17-25 Aralık’tan sonra bu geçerli diye. Bundan sonra bir şey yapmışlarsa tamam; ama bundan önce yapmışlarsa geçiniz. Bunlar da biz aptalmışız, kandırıldık derlerse? Mühim olan bu işin üst çatısı. Bunların tespit edilip bunların alınması lazım. Suçsuz olanlar da olmayanlar da birbirine karışabilir. Bunları tanıyorum ne kadar ilgileri var biliyorum. Önce büyükleri almak lazım. Methiyeler yazanlar vardı. Kanun çıkarken kanunu engellemeye çalışanlar, vicdanım rahat etmez diyenler vardı. Tayyip bey o kanunun meclisten çıkmak için çalışma yaptı. Ona teşekkür ediyorum.  Devlet FETÖ örgütünün içine girmiş durumda. Tersi değil yani.

Bizi evlerden aldılar, gittik. Şike ve teşvik dediler. O dinlemelerin yapıldığı vakit şike ve teşvik suç değildi. Bizim suçlandığımız 19 maç diye açıklama yaptılar. O zaman emniyet müdürü Hüseyin Çapkın, bu işi kamuoyuna olmayacak şekilde açıkladı. Hüseyin Çapkın nerede şimdi? Suç duyurusu yaptık. 5 maçta kesin şike var dediler. Savcı Mehmet Berk 5 maçı sonucunu biliyorduk dediler. Ben bilmiyordum diye cevap verdik.

MEDYANIN GÜNAHI ÇOK

Medya rolünü çok kötü oynadı. Meyda onlarla işbirlikçi pozisyonunda kamuoyuna yanlış haberler pompaladılar. Medyanın günahı o günlerde çok.

Şekip Mosturoğlu:

Ben avukatım. Benim ifademi polis alamaz, savcının alması gerekiyor. Ama polis aldı. Polis kimliklerimizi 2 kategoriye ayırdı. Nüfus kağıdı bu tarafta olanlar tutulacak, bu taraaftar olanlar serbest buırakılacaklar dedi ve öyle oldu. Sizin orada ne söyleyeceğiniz bir önemli yok.

Emre Bol adlı bir galzeteci çıktı. Emenike’nin para sayma görüntüler var. Sonra demiş ki hesabım hacklendi. O günden bu güne kadar niye söylemedin bunu? Kamuoyu öyle algıladı ve bunu … Ekrem Açıker çıktı Vatan Caddesi’nin önünde bir operasyon methiheyi yaptı. Sonradan açıklandı ki PYD ile ilişkisi var. Bunlar 7/24 insanlara karalama kampanyası yaptılar. Sosyal medyada kripto FETÖ hesapları var.

“SU İÇME ŞEKİLLERİNE BAKIYOR”

Spor alanında ne zaman temizlik yapılacak dedik. 3 Temmuz’un kumpas tarafına ilişkin bir soruşturma var. Şu an haklarında yakalama kararı çıkan insanlar sosyal medyada çıkan kasetleri ile ilişklendirildiler. Hiç kasedi çıkmayanlar ne olacak. Geçen sene oynana lig maçlarını alın. Bu futbolcuların su içme şekillerine bakın. Geçen seneden çıkan görüntülere atın. Onun su içme şekillerinden belli oluyor. O kadar büyük bir yalan ki, yalanı söyleyen bile inanıyor. “Emenike’nin para sayma görüntüleri var, paralar Sivas’a gitti”. Anlatılanlara göre milyonlar uçuşmuş. Bu yalanı göz göre göre anlattılar.