Azmi Karamahmutoğlu'ndan 'yeni parti' açıklaması

Azmi Karamahmutoğlu'ndan 'yeni parti' açıklaması
Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Azmi Karamahmutoğlu, Ülkücülerin gündeminde olan 'yeni parti' iddialarıyla ilgili bir yazı kaleme aldı. Bu yazıda yeni parti kurulup kurulmamasıyla ilgili fikir beyanında bulunan Karamahmutoğlu, "istişare edilmeli" dedi.

İşte Karamahmutoğlu'nun 'Mukaddime' başlıklı yazısı:

"Üç tarz-ı siyaset"in iki kaybedeni (Osmanlıcılık ve İslamcılık), 80 yıl sonra, kazanan galip tarzın (milliyetçilik) eserini ele geçirip, müflis zihniyetlerini muzafferlerin eserine (TC) giydirirken bize düşen; kuruluşta verdiğimiz mücadeleyi, Türk'ün milli devletini yaşatmakta da verebilmek olmalıdır. 

Türkiye'nin Sovyet peyki olmaması için verilen mücadelenin anti komünist temel üzerinde yükselmesi gibi; takiben, bir diğer "beynelmilelci-enternasyonal" ideoloji olan, "Siyasal İslamcılık" -dönemsel adıyla- "İrancılık" akımına karşı da (1980'ler) Türk milliyetçiliği haklı ve galip gelmiştir. 

Sovyet komünizmi milletlerin egemenlik ve bağımsızlığını hedef alırken; 

İslamcılık (Siyasal Ümmetçilik) ise doğrudan milletlerin varlığını hedef alıyordu!

Milletlerin varlığına "Ümmet" bilinciyle itiraz eden "fundamentalizm"in hasım cephesinde milliyetçilerin olması beklenen en doğal sonuçtu. 

Hangi dinin olursa olsun; "fundamentalizm" ile "millet-ulus-nation" kaçınılmaz olarak çatışır. 

İflas etmiş bir ideoloji olarak "Siyasal İslam"ın terekesi, ülkemizde 15 yıldır yiye yiye bitirilemedi. 

Şimdi de sofraya Türk milliyetçilerinin buyur edildiği günlerden geçiyoruz. 

Fakat aslında mönüdekilerin, Türk milliyetçiliğinin fikri ve maddi kazanımları olduğunu göremiyoruz. 

Aynı öğünde, aynı tabaktan yiyerek siyasal ümmetçiliği (İslamcılık) meşrulaştırıyoruz. 

Kamu kaynaklarından beslenmeye alışmış İslamcı medya; devletin hazine dairesinden çıkmamak için iki rakip dünya görüşünü el ele verdirme çabasına girişmiş. 

Oysa İslamcı ideoloji, siyasal islamcı dünya görüşü artık ülkemizde de politik olarak kaybetmiş;  kurucu düşünce olan Türk milliyetçiliği yeniden yükselen siyaset olmuştur. 

Parıldayan fikriyattır; kişiler, tabelalar değil. 

16 Nisan referandumu sonrasının dibacesi; eski-yeni tabelalar değil fakat "biz"i var eden Türk Milliyetçiliği, Ülkücülük üzerinden konuşmak olmalıdır. 

Şahıs kültü ve tabela milliyetçiliği yapmadan konuşmak;

Çünkü şahıs; eski tabelayı dönüştürüp, içini boşaltabileceği gibi,

Yenisinde de eski(!) "biz"i bulamayabiliriz!...

Konuşulmalı...!

Azmi KARAMAHMUTOĞLU

İlgili Haberler