Baba muhalefet ve Kılıçdaroğlu

16 Nisan Anayasa değişikliğini engelleyemedin.

24 Haziran'da Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesini engelleyemedin.

24 Haziran'da Türkiye Büyük Millet Meclisinde çoğunluğu kazanamadın.

Geçtiğimiz yıllarda kaybettiğin seçimleri de referandumu da dikkate almıyorum ama 16 Nisan ile 24 Haziran sonrası Meclis'teki "Ana Muhalefet" unvanını da kaybettin.

Evet, günlerdi ha bugün ha yarın diye yazamadım ve bugün sıra sana geldi Kemal Kılıçdaroğlu.

Türkiye'nin demokratik Parlamenter Rejimden tek adam yani Başkanlık yani Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişte elbette tek sorumlu sen değilsin.

Cumhuriyet Halk Partililer de sorumludur.

Ancak Türkiye genelinde güçlü bir CHP teşkilatı kurulamamasından dolayı her seçimde Türkiye haritasının önemli kısmının sarıya boyanması yani birçok ilde CHP'nin "0" (sıfır) çekip milletvekili çıkaramaması senin yönetimindeki CHP'nin eksikliğindendir.

17 yıllık AKP'nin 10 milyona yakın kayıtlı üyesi varken Cumhuriyet ile yaşıt 95 yıllık Cumhuriyet Halk partisinin sadece 1,2 milyon üyesi olmasının sorumluluğu da senindir Kemal Bey.

Hak, Hukuk, Adalet arayışı için Ankara'dan İstanbul'a yürüyüşün her ne kadar ters yönde yürünse de muhteşem bir siyasi eylemdir.

Ancak milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasındaki desteğin açık seçik söylüyorum ki AKP güdümündeki yargı sistemini bile bile yapılmış tarihi bir hatadır.

İYİ Parti'nin seçime girmesi için verdiğin 15 milletvekili desteğin ise demokrasi tarihine geçecek büyük bir özveridir.

Keza Millet İttifakı ile Erdoğan ve Bahçeli'nin Cumhur İttifakına karşı İYİ Partiyi, Saadet Partisini, Demokrat Parti'yi Türkiye Büyük Millet Meclisinde temsil edilir hale getirmen ve darbeci Kenan Evren'in yüzde 10 seçim barajını yıkman demokrasi için de büyük takdire değerdir.

MAN adası belgelerini açıklaman ne kadar muhteşem bir siyasi denetim örneği ise de peşini bırakman da o kadar yanlış siyasi hatadır.

Muharrem İnce'ye karşı Kurultay'a gitmemek adına "yaklaşan yerel seçimi" gerekçe göstererek verdiğin direnme de yanlıştır.

24 Haziran'ın ertesi günü, "haydi kurultay yapalım" deseydin Muharrem Bey belki sözünden dönmez aday dahi olamazdı ama olsaydı da kaybederdi.

Haydi, olmadı diyelim 200 - 300 - 500 imza diye dolar artış hızından daha hızlı imza toplandıktan ve genel merkeze teslim edildikten sonra da "haydi kurultay" zamanı deseydin İnce'ye kalın ve kalıcı bir yenilgi daha yaşatırdın.

"Yerel Seçim öncesi kurultay zamanı değil" diye CHP'yi yıpratmama çabanı elbette anlıyorum ama 50 - 60 oyla kurultaydan kaçmanı demokrasiye bu kadar inanan ve savunan bir lider olarak sana yakışmadığını da vurguluyorum.

Devlet Bahçeli'yi de bu nedenle eleştirdim, eleştirmeye de devam ediyorum.

Sandıktan kaçan Genel Başkan, lider olamaz.

Gördüğün gibi Kılıçdaroğlu siyaseten günahını da sevabını da yazdım.

Eksiğim, fazlam olabilir ama diyeceğim şu ki;

Önünde son büyük bir sınav daha var: Yerel Seçim.

"Ana Muhalefet" unvanını kaybettin ama şimdi gün "Baba Muhalefet" yapma günüdür.

"Baba" lakaplı Merhum Süleyman Demirel gibi "Baba Muhalefet" yapmak için yeni "A" takımın ile babalar gibi muhalefet yapmak şarttır.

Bunun için de;

Bir, tüm CHP teşkilatlarına, "üye kaydetme seferberliği" başlatmalısın.

İki, Yerel Seçimdeki Millet İttifakının kurulması için öncülük yaparak İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti liderleri ile görüşmelisin ki İstanbul ve Ankara başta pek çok il ve ilçede AKP'ye yenilgi yaşatabilirsiniz.

Üç, parti içi muhalefet liderleri ile görüşerek Yerel Seçim sonrası Kurultay sözü vermeli, yerel seçimlere Muharrem İnce ile kol kola girmelisin.

Dört, Enis Berberoğlu'nu ve ailesini yalnız bırakmamalı her gün bıkıp usanmadan konuyu gündemde tutmalısın.

Beş, Cumhurbaşkanlığının yayınladığı KHK'lara karşı yasa teklifleri hazırlayarak Meclis'e sevk etmeli, Yeni Anayasa hazırlanması için sivil toplum örgütlerini harekete geçirmelisin.

Altı, 24 Haziran'da başarılı olamayan tüm il ve ilçe teşkilatlarını acilen değiştirmelisin.

Yedi, MHP'ye af konusunda destek vererek, affa karşı olan AKP'ye ilk yenilgisini tattırmalısın.

Sekiz, İmar Barışında sadece balkon kapatan iskân müsaadeli yapılarla kaçak yapıların bir tutularak ayni bedellerle kaçakların af edilmesi iskân müsaadesi olan konutlara büyük haksızlık yapılmasını gündeme getirmelisin.

Dokuz, yerel seçimlerde yörelerin en sevilen adayları belirlemek seçimi kazanmak için olmazsa olmaz koşuldur. Olursa Millet İttifakı ile olmazsa CHP olarak seçimi kazanacak adayları mümkün olduğu kadar erken tespit edip açıklamak gerekir.

On ve son sözüm şudur: Başarabilirsin, başaramaz isen gidersin…

Yazarın Diğer Yazıları