BAE "Körfez Krizi" yüzünden Türkiye ile dostluğunu bozmak istemiyor

Birleşik Arap Emirlikleri'nde edinilen intiba, Türkiye ile dostluğun bozulmaması; siyasi, askeri, ekonomik ve sosyal ilişkilerin güçlendirilmesi umuduyla özetleniyor.

Gerçekten de, BAE ülkemizle olan ilişkilerini en azından bu düzeyde muhafaza etmeye çalışıyor.

 Haftada, 111 uçak seferinin yapıldığı iki ülke arasındaki dostluk köprüsünün yara almamasına dikkat ediliyor.

Ne var ki; "Müslüman Kardeşler" sıkıntısı BAE'yı adeta kaplamış bulunuyor.

 Nitekim, Abu Dabi Eğitim Konseyi Genel Direktörü Dr. Ali Rashid Al Nuaimi  "Geçmişte, mazlum duruma düşen ve bize sığınan İhvan üyelerine kucak açtık.

Ancak, bir süre sonra önce üniversitelerimiz başta olmak üzere ülkemizdeki tüm eğitim kurumlarımızı, sonra camilerimizi ve dış işlerini ele geçirdiler, kabinede iki bakanlık bile elde ettiler.

Tıpkı sizdeki FETÖ gibi aynı organizasyonu kurdular. Biz onları kontrol altında tutmaya çalışırken, Mısır'da devleti ele geçirdiler. Sonra aynısını burada yapmak istediler.

 Hükümetimiz de onları yasa dışı ilan etti" diyerek süreci hatırlatıyor.

 Dr. Al Nuaimi özetle sözlerine şöyle devam ediyor:

 "2010'da, 29 ülkenin katılımı ile kurulan Teröre Karşı Global Forum'da da etkin mücadeleye devam ediyoruz. Çünkü BAE'de terör tehlikesini uzun seneler önce gördük.

 Terörizmin kökeni radikalizmden geliyor.

Bazı gruplar, İslamı kullanarak kendilerine silahlı güç kuruyor. Biz de İslamın 'barış' anlamına geldiğini anlatıyoruz.

Terörizm bütün dünya için tehlikedir ve tek başına kimse baş edemez. Hiç kimse güvende değil.

Hepimiz teröre karşı birlikte hareket etmeliyiz.

 Terörizme karşı kollektif bir güç oluşturmalıyız. Eğitim, medya, dini liderler ve sivil toplum örgütleriyle çalışmalıyız.

15 Temmuz darbe girişimi üzerine Türkiye Büyükelçisi ile acil toplantı yapmıştık.

 Müslüman Kardeşler'in destekçileri sanki biz darbeye destek oluyormuşuz gibi medyada propaganda bile yaptı.

 Oysa devletimiz, Türk hükümetinin ne desteğe ihtiyacı varsa verileceğini açıkladı.

 Çünkü bizim için Türkiye'nin millî güvenliği BAE'nin millî güvenliğidir."

 Emirates Policy Center Başkanı Dr. Ebtesam Alketbi ise, BAE'nin dış ilişkileri için politikalar üreten bir düşünce kuruluşu olduklarını belirterek, Türkiye ile BAE ilişkileri konusunda şu görüşleri aktarıyor:

 "Türkiye bizim için çok önemli ve Türkiye ile ilişkilerimizin daha iyi olmasını istiyoruz.

 Çünkü Türkiye bir bölgesel güç oldu. Tabii ki Türkiye'nin sadece bizimle değil tüm Arap ülkeleriyle ilişkilerinin iyi olması gerekiyor. Türkiye yumuşak güç profiline çok uygun kültürü, medyası ve İslam anlayışı ile Arap dünyası için çok iyi bir model.

 Türkiye bizim için modern ve laik İslam ülkesi modeliydi. BAE ve Türkiye'nin benzerliklerinin çok olduğunu görüyoruz.

 Biz de fanatizme inanmıyoruz, siz de. Müslüman Kardeşler örgütüne Müslüman oldukları için değil, dini kullanarak egemenlik kurmaya çalıştıkları için karşıyız.

 Eğer siyaset yapmak istiyorsanız parti kurar yaparsınız. Ayrıca, Türkiye başarılı bir ekonomik model ve biz de öyleyiz. Her iki ülke de bölgesinde huzur istiyor."

Görülüyor ki Birleşik Arap Emirlikleri uzun yıllardan beri edinilen Türk dostluğunu bozulmasını istemiyor.

"Körfez Krizi"nin Türkiye ile BAE'nin arasını bozmaması için, azami gayretin gösterildiği intibaa üzerimizde bürünmüş bulunuyor.

BAE kadim dostu ile "Türkiye'nin Katar'da üssü olmasına itirazımız yok" dercesine ilişkilerini dengelemeye çabalıyor.

Yazarın Diğer Yazıları