Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Halil Kağan ÖYKEN

Halil Kağan ÖYKEN

Çalışma Gündemi

Bağ-Kur tescil mağduriyeti

Bağ-Kur tescil mağduriyeti

Esnaf ve sanatkarlar, eski deyimle "Bağ-Kur" yeni ifade ile "4/b" sigortalısı olmak zorundalar. Vergi kaydı olduğu tarihten itibaren sigortalılık başlamakta. Vergiden muaf olan esnaflar ise; esnaf ve sanatkar (oda) siciline veya meslek kuruluşlarına kayıt tarihi esas alınarak Bağ-Kur'lu (4/b) olacaklar. Aslında Bağ-Kur tescilleri otomatik olarak yapılıyor, diyebiliriz. Ama bugüne kadar Bağ-Kur tescili her zaman otomatik yapılmıyordu. 2008 yılından önce vergi kaydı veya oda kaydı ya da sicil kaydı olduğu halde Bağ-Kur tescilini yaptırmamış önemli sayıda esnaf ve çiftçi bulunmakta. Emeklilik koşullarından sigortalılık süresini ve dolayısıyla prim gün sayısını tamamlamak için çaba sarf etmekte. Geçmiş Bağ-Kur tescili de yapılmadığından, emeklilik için daha ağır koşulları sağlamaya çalışmakta. Hali hazırdaki düzenlemeler, geriye dönük tescil yapılmasını engelliyor. Özellikler küçük esnaf ve tarım Bağ-Kur'lular için emeklilik koşullarını sağlamak güçleşmiştir. Bu nedene de son zamanlarda sıklıkla kamuoyunun gündemine gelen Bağ-Kur tescil mağduriyeti ortaya çıkmaktadır. Birçoğu, tescil sorunu nedeniyle EYT yasa kapsamına da girememekteler.

Prim borcu nedeniyle durdurulan Bağ-Kur hizmetlerinin canlandırılması yönünde yapılan yasal düzenlemeler maalesef Bağ-Kur tescil mağduriyetini çözememiştir. Sadece bugün itibariyle prim borcu olanların, borçlarını ödeyerek hizmetlerini saydırmalarına olanak sağlamıştır.

600.000 kadar Bağ-Kur tescil mağduriyeti yaşayan sigortalı olduğu göz önüne alındığında, sorunun büyüklüğü ortaya çıkmakta. Söz konusu mağdur kitle emekli olmaya çalışırken bir taraftan Bağ-Kur'un ağır emeklilik koşulları ile mücadele etmekte diğer taraftan çoğu zaman hüsranla sonuçlanan SSK'ya geçerek daha kolay koşullarda emeklilik yolları bulmaya çalışmaktadır. Yapılacak bir yasa çalışması ile geçmişte kalan vergi, oda ve sicil kayıtlarına göre tescil olanağı sağlanarak geriye dönük borçlanma yapılabilmesiyle prim/gün koşulu sağlanabilecek. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için geçmişten bugüne yapılan düzenlemelerin kısaca değerlendirilmesi gerekiyor.

Dünden bugüne Bağ-kur tescil mağduriyeti

1982 yılında yapılan bir düzenleme ile 1.10.72 - 20.04.82 arasında vergi dairesi kaydı olanlara borçlanma hakkı tanındı. (1479 sayılı yasa Ek geçici 13)

2003 yılında ise ikinci bir düzenlemeye gidildi. Bu sefer, 20.04.82- 04.10.2000 için 02.08.2003'ten itibaren 6 ay içinde başvuranlara vergi kaydını belgelemek koşulu ile 1 yıl içinde ödeme koşulu ile geriye dönük Bağ-Kur tescili ve borçlanma olanağı verildi. (1479 sayılı yasa geçici 18)

Son düzenleme 2008 yılında yapıldı. (5510 sayılı yasa geçici 8'inci madde) 01.10.2008'de yürürlüğe giren yasa ile Bağ-kur'a kaydını olmayanlar için 01.10.2008 tarihi itibarıyla tescil yapıldı. Bunun yanı sıra 4.10.2000 ile 1.10.2008 arasındaki sürenin borçlanılabilmesi hakkı 6 ay içinde başvuranlara sağlandı.

Her üç düzenlemede ortak noktalar

1-Her düzenleme kendinden önceki döneme Bağ-Kur tescil olanağı vermiştir.

2-Yine bu tescil olanağının belli bir sürede kullanılmasını istemiştir.

3-Ardından bu tescil olanağını kullanmayanlara bir daha durumlarını ispatlayıcı belgeler getirseler bile geriye dönük tescil olanağı vermemiştir.

4-Borçlanılan primlerin belli bir sürede ödenmesi istenmiştir.

Tüm bu düzenlemelerde; sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin doğması, sınırlanan tarihlerden itibaren, borçlanma hakkının kullanılmasına bağlı bırakılmıştır. Bu süreler içinde borçlanma yapılmaz ise, sonrasında Bağ-Kur sigortalılığının tespiti/tescili yapılamamaktadır.

Yasal düzenlemelerden habersiz olan, sosyal güvenlik bilincine yeterince ulaşamamış, bilgi sahibi olmayan büyük bir kümeyi; her üç düzenleme, ardında bırakırken kapıları da kapamıştır. Sosyal Sigortalar tarafında hizmet tespitine ilişkin bir düzenleme bulunurken, Bağ-Kur tarafında bulunmamaktadır. Durumunu ispatlayan memurlar bile geriye dönük tescil yapabilirken sadece Bağ-Kur'a sınır getirilmesi doğru değildir.

2008 yılından itibaren sonra faaliyete başlayanların bilgileri ise ilgili kuruluşlarca online olarak Sosyal Güvenlik Kurumu'na iletilmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu da bu bilgilere istinaden Bağ-Kur tescilini otomatik yapmaktadır. 2008 öncesinde teknolojik gelişmeler, elektronik ortamda otomatik tescile imkan verebilmiş olsaydı, bugün bu sorunla karşılaşmayacaktık. Halbuki tescil mağduriyeti yaşayan birçok Bağ-Kur'lunun dayanağı resmî makamlardan alınan belge ve bilgiler.

BİR SORU BİR YANIT

EYT'li olarak emekliliği hak ettim. Temmuz ayı öncesi ya da sonrası emekli olmamım bana avantajı olur mu? Haziran ayında mı emekli olsam ya da Temmuz ayını mı beklesem?

Emekli aylıkları hesaplanırken; yılın ilk altı ayında Ocak zammına göre; sonraki altı ayında ise Ocak ve Temmuz zammı ile aylıklar bağlanmaktadır. Bu durumda ilk altı ayda emekli olan ve Ocak zammına göre aylık bağlanan sigortalı da Temmuz ayı zammından yararlanacak Temmuz ayında emekli olan sigortalı da Ocak ve Temmuz zammını alacak. Dolayısıyla aralarında bağlanacak emekli aylığı yönünden fark olmayacaktır.

Öte yandan sigortalının Temmuz ayına kadar çalışmasından ötürü az da olsa ortalama aylık kazancı ya da prim ödeme gün sayısı değişebilir. Bu değişikliklerin aylığa etkisi olabilir.

Diğer taraftan kıdem tazminatı ile ilgili Temmuz ayında oluşacak farktan dolayı sigortalılar, Temmuz emekliliğini tercih edebilmekte. Uzun yıllar boyu aynı firmada çalışan sigortalılar için kıdem tazminatı tavanındaki artış veya son alınan aylıklardaki artışın, toplam kıdem tazminatında olumlu etkisi görülebilecektir.

Yazarın Diğer Yazıları