Bahçeli: Erdoğan Gül’e Brütüslüğü reva görmüştür!

Bahçeli: Erdoğan Gül’e Brütüslüğü reva görmüştür!
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı için kolları sıvadığını belirten Devlet Bahçeli, “Bu kapsamda Gül devre dışı bırakılmış, tufaya gelerek kardeş kazığı yemiş ve meşgule alınmıştır” dedi

Bahçeli: Erdoğan Gül’e Brütüslüğü reva görmüştür!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grubunda konuştu. Cumhurbaşkanlığı seçimine değinen Devlet Bahçeli, “Şu günlerde gündemi rekor düzeyde meşgul eden, tüm gelişmelerin istikametini çizen, herkesin fikir ileri sürdüğü hiç şüphesiz ki Cumhurbaşkanı Seçimi’dir. Anlaşılan önümüzdeki yaz mevsimi gerek iklim şartlarından gerekse de siyasi olaylardan dolayı oldukça sıcak ve yoğun geçecektir” dedi. Bahçeli, şunları söyledi:  “Teessüfle takip ediyoruz ki, Türkiye’de sanki Cumhurbaşkanı değil AKP’ye genel başkan seçilecektir. Zannedersiniz ki, önümüzdeki 10 Ağustos’ta AKP’nin kurultayı toplanacak, delegeler ismi önceden belli olan zatı seçecektir. Önce Gül mü, Erdoğan mı tartışmaları gündemi aşırı derecede oyalamıştır. Kimi zaman bu ikili arasında becayiş öngörülmüş, kimi zaman mevcut yerlerini muhafaza edecekleri ileri sürülmüş, kimi zaman daha farklı formüller AKP’nin izbe odalarında kurgulanmış ve tedavüle sokulmuştur. Yerel Seçimlerden sonra, Sayın Gül’ün Cumhurbaşkanlığı süreciyle ilgili belirsizlikleri, ’otururuz konuşuruz’sözüyle giderme gayesi Başbakan’da yankı bulmuş ve paylaşılmıştır.” 

Brütüslüğü reva gördü
Bahçeli, “Gül’e AKP kaynaklı etkili bir blokaj yapıldığı görülmektedir” dedi.  Bahçeli şöyle devam etti: “Görülüyor ki, Başbakan Erdoğan kararını çoktan vermiştir. Sadece prosedür gereği etrafına ve partisinin yetkili kurullarına danışmaktadır. Sayın Gül’ün karşısına çıkmadan tüm taşların yerine oturmasını ve elinin güçlü olmasını arzulamaktadır. Başbakan kardeşine oyun oynamakta, ayağına çelme takmakta, önüne takoz koymakta, kenara çekmek ve minderde tuş etmek için son kozlarını gözden geçirmektedir. Hele ki, Başbakan’ın; terleyen, koşan aktif bir Cumhurbaşkanı’ndan bahsetmesi, seçilmesi halinde ise yetkilerini tam olarak kullanacağını ve halkın Cumhurbaşkanı olacağını iddia etmesi Sayın Gül’ü rencide eden ve başarısızlığını rumuzlu sözlerle yüzüne vuran nezaketsiz bir tavırdır. Demek ki, son yedi yıldır Çankaya’da pasif duran, koşmayan ve terlemeyen bir Cumhurbaşkanı vardır. Demek ki, son yedi yıldır, yetkilerini tam olarak kullanmaktan bihaber ve halkın Cumhurbaşkanı olmak gibi bir kaygısı bulunmayan bir kişi Çankaya’da oturmaktadır. Başbakan Erdoğan’ın maksatlı sözlerinden anlaşılan ve çıkan sonuç budur. Başbakan kişiliğinin alametleri arasında fazlaca yer eden Brütüslüğü dört ayaklı koltuk uğruna kadim arkadaşına da reva görmüştür.” 

Kavga ve iftira seferi
Bahçeli, “Bu kapsamda Sayın Abdullah Gül devre dışı bırakılmış, tufaya gelerek kardeş kazığı yemiş ve meşgule alınmıştır.  Başbakan Erdoğan kendisine mani olacak her ihtimali ortadan kaldırmak için kavga ve iftira seferine koyulmuştur. Aklınca, Anayasa engeline takılmamak amacıyla, en geç bu yılın Haziran ayının ilk haftasına kadar seçim sistemini değiştirerek önümüzdeki Genel Seçimlerde AKP’yi avantajlı bir duruma getirmeyi planlamaktadır. Daha sonra partiyi emanetçi ve emin olacağı birisine teslim etmeyi, arkasından da BDP-PKK desteğiyle Çankaya’ya çıkmayı ümit etmektedir” dedi.

Kara paracıya ekranlar açıldı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Reza Zarrab üzerinden hükümete yüklendi. Bahçeli, “Malumunuz 17 ve 25 Aralık 2013’de yakın zamanın en büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu yapılmıştır. Bu çerçevede İranlı avantacının ve rüşvet simsarının pislikleri de bir bir dökülmüştür” dedi. Bahçeli, şunları söyledi: “Bakanları rüşvet kümesine alan bu kişidir. Başbakan ve hükümetini kafesleyen ve şu ibretlik duruma bakınız ki kendisini hayırsever olarak kabullendiren bu sözde işadamıdır. Hanedan mensuplarını menfaat karşılığında haram Dolar ve Euroya boğan, bakan çocuklarını kara para esiri yapan bu kaçakçıdır. Şu günlerde yandaş medya mezkur hortumcuyu şişirme ve parlatma görevini üzerine almıştır. İsmi Sabah olan gece gibi karanlık bir medya organı sabıkalı rüşvetçiyle mülakat yapmış, görüşlerini kamuoyuna hiç utanmadan, hiç mahcubiyet duymadan aktarmıştır. Kimlerin namına çalıştığı belli olan ve yandaş sirkine dönen bir televizyon kanalı da Türk bayraklı bir ortamda ekranlarını söz konusu kara paracıya açmıştır. Meğer bu İranlı anaforcu iyi bir yere dükkan açmış ve tam bir gayretle Türkiye’ye ne hizmetler yapmıştır da biz kadrini kıymetini bilememişiz. Twitter’in buzlanmasından sonra yolsuzluğun ve rüşvetin küllenmesi adına her şeyi mubah görenler için İranlı madrabazın cilalanıp gün yüzüne çıkarılması son derece doğaldır. 74 günde cezaevinden çıkartılan, Başbakan ve hükümetini ‘yakarım sizi’ diyerek tehdit ettiği anlaşılan bu fırıldak, neredeyse yunmuş Yusuf olmuştur.”