Bahçeli, Erdoğan'a niye küsüp darıldı?

Size, son dönem siyaset gündemimize oturan bir “küslük hikayesi”ni anlatmayı düşünürken, “Nerden başlasam, bu aşk hikayesini nasıl anlatsam...” diye başlayıp giden eski bir şarkı hatırıma geldi. Evet, şarkı “aşk hikayesi”nden bahsediyor ama benim anlatacağımda aşk, meşk aramayın. Bu tamamen bir “siyasi küslük” hikayesi... Siyasette küslük ve dargınlık olur mu? Pek tabii olur; yakın ve uzak tarihimiz belki de tarihin seyrini değiştiren küslük ve dargınlık vak’alarıyla dolu değil mi?                                         

* * *

Şimdi dünü bırakıp günümüze dönelim... 22 Temmuz seçimleri sonrasında iyice su yüzüne çıkan, Bahçeli’nin Erdoğan’a karşı izlediği  “soğuk savaş siyaseti”nin perde arkasını aralamaya çalışalım. Doktor Devlet Bahçeli Başbakan Erdoğan’a küs... Hem de öyle böyle değil “mükkem küs”...
Hatırlayın, seçimi kazanan Erdoğan, kendince beyaz bir sayfa açarak siyasi rakiplerine zeytin dalı uzatma operasyonuna girişiyor. Telefona sarılıp hepsini tebrik ediyor. Ancak Doktor Devlet Bey’e ulaşmak ne mümkün? Doktor Devlet Bey, Başbakan Erdoğan’ın telefonuna çıkmıyor...
Araya ölüm giriyor, talihsiz bir kaza sonucu MHP İstanbul Milletvekili Mehmet Cihat Özönder vefat edince Başbakan Erdoğan bu defa taziye için Doktor Devlet Bey’i telefonla ikinci kez arıyor... Ama Doktor Devlet Bey, Tayyip Bey’e küsmüş bir kere... Tayyip Bey’in Devlet Bey’le temas kurma girişimi yine sonuçsuz kalıyor.

* * *


Yanlış anlamayın! Doktor Devlet Bey, taziyede bulunmak isteyeni reddedecek biri değil. Taziye için arayan Abdullah Gül’ün telefonuna hemen çıkıyor. Kocatepe Camii’ndeki cenaze namazı öncesinde de Gül ile tokalaşıp taziyesini kabul ediyor. Hatırlayın, Meclis açıldığı gün yemin töreni öncesinde DTP’lilerle bile tokalaşıp tebrik etmekte sakınca görmüyor. Doktor Devlet Bey’in bütün tafrası ve küskünlüğü Tayyip Bey’e... Derdi ve meselesi onunla... Meclis Başkanı Köksal Toptan’ı tebrik için yanına gittiğinde Erdoğan’ın uzattığı eli havada bırakan da yine Doktor Devlet Bey... İyi de Doktor Devlet Bahçeli Bey, Recep Tayyip Erdoğan Bey’e karşı neden bu kadar katı?.. Niye küskün?.. Bunun cevabını bulmak için biraz gerilere gitmek gerekiyor                                      

* * *


Yıl 2002... AKP’yi kuran Tayyip Erdoğan, Doktor Devlet Bey’in Bursa Kocayayla’dan “erken seçim” ilan etmesiyle İstanbul’dan milletvekili adayı olmak istiyor. Ama iş onun istemesiyle olmuyor. Malum, sırtında “şiir okuma” hikayesinden aldığı mahkumiyet kararı ve bunun getirdiği hukuki problemler bulunuyor. Kendisi için “muhtar bile olamaz” tartışmaları sürerken Yüksek Seçim Kurulu meseleye son noktayı 22 Eylül 2002 tarihinde açıkladığı kararla koyuyor. Yüksek Seçim Kurulu, 312’den hükümlü olan Erdoğan’ın adaylığına, bunun Milletvekili Seçimi Kanunu ile Anayasa’nın 76. maddesine aykırı olması nedeniyle onay vermiyor.

* * *


Siyasi hayatı bitti denilen Tayyip Erdoğan’ı bu kara gününde arayıp teselli edenlerden biri de Doktor Devlet Bahçeli idi. YSK’nın kararı sonrasında Doktor Devlet Bahçeli hemen telefona sarılıp Tayyip Bey’i arayarak üzüntüsünü paylaşmıştı. Bu, Devlet Bey’in Tayyip Bey ile yaptığı son görüşme oldu.

* * *


Gel zaman git zaman hukuki engeller ortadan kalktı, Tayyip Erdoğan memlekete Başbakan oldu. İlan ettiği “acele erken seçim”de barajı geçemeyip Meclis dışında kalan MHP’nin bilge lideri Doktor Devlet Bey ise Genel Merkez’deki günlük mesaisini aksatmadan siyasi hayatını sürdürmeye devam etti. İşte tam bu günlerde Doktor Devlet Bey’in bir sağlık problemi ortaya çıktı. Yapılan tetkiklerde, kalbindeki 4 damarın tıkalı olduğu anlaşıldı. By-pass ameliyatı gerekliydi. Ama her ne hikmetse Doktor Devlet Bey bunun duyulmasını istemiyordu. Gizlenen bu haberi Yeniçağ gazetesi yazdı. Ama ardından yalanlamanın bini bir para... En ilginç yalanlamayı da,   “Sayın Bahçeli’nin hiçbir rahatsızlığı yok. Benden iyi” diyen Devlet Bey’in  “sağlık danışmanı”  ve eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş yaptı. Ancak 14 gün sonra aynı Osman Durmuş’un Ankara Güven Hastahanesi’ne kendi adını kaydettirip Bahçeli’yi ameliyat ettirmesiyle kimin yalan söylediği ortaya çıktı.

* * *


Ameliyat sonrası Bahçeli’ye “geçmiş olsun” telefonları yağdı. Hastahane, geçmiş olsun ziyaretine gelenlerle doldu taştı. Eski hükümet ortağı Bülent Ecevit’in hastaneye ziyareti sırasında pijamalarını çıkarıp takım elbise ile karşılayan Doktor Devlet Bey kendisine gösterilen alaka ve vefadan son derece mütehassıs olmuştu. Lakin bir kişinin, böyle bir gününde arayıp sormaması onu fazlasıyla müteessir etmişti. O günlerde bu üzüntüsünü yakın çevresindekilerle paylaşmaktan da çekinmemişti. Bayağı içerlemişti Başbakan Tayyip Bey’in bir “geçmiş olsun” telefonu etmemesine... Duygusal yapısı, bu ihmal ve nezaketsizliği kaldıramamış, o günlerden sonra kırgınlığını kalbine gömüp küsmüştü Tayyip Bey’e... Yoksa seçim meydanlarında söylediklerine alınıp darıldığı falan yoktu. Çünkü daha fazlasını ve ağırını kendisi Tayyip Bey için sarfetmişti. Seçim meydanlarında söylenenlerin seçim meydanlarında kaldığını o da çok iyi biliyordu. Ama, ameliyatı sonrası kendisine bir  “geçmiş olsun” demediği için küstüğü Tayyip Bey’i bir türlü affedemiyordu.

Yazarın Diğer Yazıları