Bahçeli'nin gazete ilanı...

Telefonum çaldı. Arkadaşlardan biri aramaktaydı. Açtım.

"Haberin var mı" dedi.

Neyden haberim var mı?

"Bahçeli sizi hedef göstermiş" dedi.

"Hem de tam sayfa gazete ilanıyla..."

Aldım gazeteyi gerçekten de öyle idi..

İlk tepkim: Allah Allah bunlar deli mi? Böyle ilan olur mu, şeklinde oldu.. Gazeteyi aradım.

İçimden bir ses: "Ciddiye alma. Boş ver.. Bunları muhatap almaya değmez" dedi.

İkinci ses: "Buna ne hakları var? Senin ve pek çok kişinin MHP'ye yaptığın katkılar var. Bir ömür verdiniz. Karşılığı bu olamaz. Tarihe bir not düşmelisin" dedi ve bunu kabullendim.

İçinde benim de olduğum 70 kişilik grubu hedef gösterip, yenilgisini ve zaferini (!) gazetecilerle ilişkilendirerek buradan kendilerine pay çıkarmak isteyen, zat-ı muhteremlerin bu yaptığı şeyin adına ne denir biliyor musunuz?

Fikir hürriyetini yok saymak denir.

Anayasanın verdiği din ve vicdan hürriyetini tanımamak denir.

İnsan hakları evrensel beyannamesinde "insan olmanın şartı" olarak gösterilen "fikir ve düşünce hürriyetini" reddetmek denir.

Çok daha mühimi, MHP'nin fikri temeli olan Dokuz Işık doktrininin "hürriyetçilik, şahsiyetçilik ve ahlakçılık" ilkelerini yerle bir ettikten sonra üstüne basa basa çiğnemek denir.

Dolayısı ile MHP'yi; hem Türk ve hem de dünya kamuoyu nazarında eleştirilere tahammülsüz, hoşgörüsüz bir parti olarak ilan etmek demektir. Ki tarihsel geçmişi, verdiği fikri mücadele ve kazanımlarıyla MHP bunu hak etmiyor.

Bütün bu yapılanlar, "Bahçeli ve yönetimi gerçekten MHP'li mi" sorusunu gündeme getirir. Çünkü MHP'nin fikri geçmişi, ideolojik kurgusu ve amaçlarıyla örtüşmeyen bir eylem bu.

Dokuz IŞIK, "hürriyetçiyiz" diyor. Bunlar MHP ile ilgili fikir üreten, düşünce geliştirenlerin tamamını gazete ilanıyla düşman ilan ediyor.

Dokuz IŞIK, "şahsiyetçiyiz" diyor. Bunlar bütün şahsiyetleri, ezip geçerek bir çırpıda silip atıyor.

Hani eski Bakan Enis ÖKSÜZ?

Suçu neydi?

"TELEKOM'u yabancıya sattırmam" demesiydi. Vatansever bir adam millî bir kurumu yabancıya sattıracak mıydı?

Ye eski Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf GÖKALP?

Nerede?

Kovuldu?

Çünkü Bahçeli'nin seçkinler dolanımına katılmadı. Milliyetçi gibi davrandı. Peki, şimdi Türk tarımı ne halde?

Hepimizin sesi, soluğu, Türkçe'nin gürleyen sesi, Ozan ARİF kardeşim nerede? O da baş düşmanlardan biri(!).

Ya, Türk Milliyetçilerinin ilk defa "ben de Cumhurbaşkanı adayıyım" diyen, ömrünün bütün hücrelerini MHP'ye ve millî davaya adamış, saygı değer insanı Sadi SOMUNCUOĞLU...

O nerede?

Hangi büyük suçu işledi?

Bizim, Türk milliyetçilerinin, yürekli bir sesi olarak AKP karşısında ilk cumhurbaşkanı adayımız olma cesaretini gösterdi.. Büyük suçu bu. Selam olsun şanlı şerefli ağabeyime..

Bu sebeple gerçek MHP'liler, hayatı pahasına MHP'yi yüceltmek, Türk milletinin millî menfaatlerini savunmak, millî ülkümüzü söz sahibi yapmak isteyenlerdir.

Elbette öncelik şehitlerimizdir.

Hayatta kalan gazilerimizdir.

MHP'nin kök paradigmasında Dokuz IŞIK, onun ışıkları arasında da AHLAKÇILIK vardır. Bizi gazete sayfalarında düşman ilan eden, fikir ve düşünce hürriyetine bu ilanla inanmadığını gösterenleri ahlaka davet ediyorum.

                Sonuç olarak, MHP yönetimini eleştirmekte yüzde yüz haklı olduğumuz tescillenmiştir.. Belgesi de işte bu malum gazete ilanıdır.

Yazarın Diğer Yazıları