Bahçeli'nin şifreleri

MHP Genel Başkanı'nın bazı AK Parti milletvekili adaylarını uyarısı ortalığı karıştırdı. Bu konuda ilk tepkiyi Tuğrul Türkeş'ten aldı. Yerini Ankara'dan garantileyen Türkeş artık çok rahat konuşabilmekte. Hatta yeni partisinin sözcüleri suskunken, ittifak ortağına cevap verme yetkisi ona tevdi edildi. Şimdi birileri "Bu çıkış, kişiseldi" dese de, kimsenin inanacağını sanmıyorum.

Çok da uzak değil. Kesinlikle ortalık ve ortaklık karışacak. Tuğrul Türkeş'in "24 Haziran sonrası ile ilgili iddiası" gerçekleşecek gibi. Bunun en açık nedenini NTV'de Serpil Çevikcan açıkladı. Hem de yapılan son araştırmalardan birine dayandırarak:

"Bugün tam 28 ilde AK Parti ile MHP birbirlerinin rakibi konumunda. Olay koltuk mücadelesine dayandığına göre Cumhurcuların kıran kırana kapışmasına tanık olunacak. Burada "Yenikapı ruhu" nutukları da işe yaramayacak."

Üstüne alanlar

Aynı programda Okan Müderrisoğlu'nun konuşması da ilginçti. Ne kadar dozunu düşürmeye çalışırsa çalışsın koalisyondaki çatlağı itiraf mecburiyetinde kaldı. Hatta Devlet Bahçeli için "AK Partililere uyarısı" lafını bile kullandı. İktidar medyasının en önemli gazetesinin Ankara temsilcisi ayrıca "MHP Genel Başkanı şifreli konuşmalar da yapıyor" şikayetinde bulundu.

İttifakın bir tarafı böyle. Şimdi öbür tarafına bakalım. Orada da ilk kıvılcımı Muharrem İnce çaktı; "Rejim değişikliği -eskiye dönüş- iki yıl sürer". Bu Meral Akşener'i rahatsız etti. Daha önce belirttim ya CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı, dolu ve coşkulu meydanları buldukça, arada ağzından çıkanları frenleyemiyor.

Anlayacağınız Cumhur'da Devlet Bahçeli Dan Brown'ın şifrelerini uyarlamakta. Öbür tarafta Muharrem İnce bildiğiniz gibi. Ne diyelim, koalisyonlar zordur. Demirel Baba'nın benzetmesiyle "perçemin düşüp, kelin görüneceği güne"e fazla zaman kalmadı. Herkes ektiğinin sonucunu neticede görecektir.

***

Yağı bol bulunca

Partilerin ekranlara verdikleri reklamlar çoğaldı. Hani bir laf vardır; "Ayağını yorganına göre uzat" ya da "Parana göre köfte-ekmek". Devreye HDP ve Saadet Partisi'nin de girdiğine tanık oluyoruz. Bu konuda en rahat olanın AK Parti olduğunu görmekteyiz. Kendi finanse ettikleri yetmiyormuş gibi dışarıdan yardımlar da başladı. Ne kadar açılan/yapılmakta olan tesis varsa onların da "açık reklamları" devreye sokuldu. Müteahhit firmalar/konsorsiyumların örtülü propagandaları sıra sıra. Hatta bıktırır hale dönüştüler. Halk TV'nin kitap satış kuşaklarına benzediler. Kanal çaresizlikten, bunlar ise "yağı bol bulduklarından". Tıpkı "kasap fıkrasındaki durum" mevcut.

***

Türkiye nereye?

Fatih Ertürk'ün Halk TV'deki son programı çok renkli geçti. Katılımcılardan biri Şaban Sevinç'ti. Bana göre daha önemlisi İlhan Kesici oradaydı. Ülkenin nereye gittiği ele alındı. Kesici'nin geçmişten verdiği örnekler hoştu. Yüksek Planlama Kurulu'nda bir DPT uzmanının Başbakana uzun uzun brifing vermesi anlatıldı. Hatta bu yolla ikna edildiği belirtildi.

Şimdiki duruma bakınca, kesinlikle "tek adam rejimi" yaşıyoruz. En basit olaylarda dahi saraydan onay alınıyor.

En centilmen Başbakan

İlhan Kesici'nin öne çıkardığı isimlerin başında, 12 Eylül'ün Başbakanı Bülend Ulusu vardı. Her konuşmayı o inci gibi yazısıyla not alışına defalarca tanık olmuştum.

Merhum, asker kökenli olduğu halde alışılmadık şekilde centilmendi. Hiçbir zaman "her şeyi ben bilirim havası" basmadı. Bugünkülerin tam tersi.

Burada önerim, Ulusu'nun vakti zamanında tuttuğu notların basılması. TBMM Başkanlığı'nca bu iş yapılırsa. En azından birkaç kişi okur da faydalanır...

***

Tembellik mi?

CNNTÜRK'ün "Ne Oluyor?"un da tuhaf bir durum oluştu. Anonslarda Şirin Payzın var. Hatta jenerikte de bu ismi görüyoruz. Oysa programı Başak Şengül götürüyor. Bu bir görev değişikliği olsa gerek. Ancak son durum niçin ekrana yansıtılmıyor. Yoksa bu işi yapması gerekenlerde mi kapının önüne konuldu. Payzın'a seçim sonrasına kadar izin verildiği de iddialar arasında.

***

ACI KAYIPLAR

İki ayrı yayın grubunda birlikte çalıştığım kardeşim Tahir Yaman Hakk'a yürüdü. Magazin basınımızın bu çalışkan ismini kaybetmenin üzüntüsü içindeyim. Ailesine, yakınlarına ve meslektaşlarına baş sağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun.

Aynı duyguları değerli gazeteci spiker Altan Varol için de taşıyorum. Allah'ın rahmeti üzerine olsun: Yakınlarına sabır temenni ediyorum.

...

GÜNÜN SÖZÜ

Ülkemizde eskiden kuralcılar vardı. Şimdi ise kralcılar. İbrahim Ormancı

Yazarın Diğer Yazıları