​Bahçeli'nin son hatası

​Bahçeli'nin son hatası
MHP Genel Başkanı Bahçeli hâlâ muhaliflerin verdiği tarih olan; 19 Haziran'daki kurultayı engellemek için "mahkemeye başvurulacağını ve kurultaya katılacak delegeler için disiplin süreci başlatılacağını" söylüyor.

Kendine güveniyorsa 20 günlük bir fark için bu inat niye?

 Genel başkanlar, seçim başarısı sağlayamıyorlarsa bile "sonsuza kadar genel başkan kalma" arzularından vazgeçmek zorundadır. Bahçeli'nin, halkın ve delegelerin gözünde kendisini ve sonuçta partisini daha zor duruma düşüren bu itirazdan vazgeçmesi daha hayırlı olacaktır.

Güngör Mengi Vatan

 

***********

 

7200'ün kaçı sabıkalı terörist?

Resmi rakama göre, kent savaşında 7200 PKK militanı etkisiz hale getirildi!..

(...) Bu rakam üzerinde çok düşünmeliyiz..

Düne kadar PKK'dan söz ederken dağ kadrosunun beş, altı bin civarında olduğu söylenirdi.. Kış aylarında yurtiçinde bin, bin beş yüz militanın kaldığı, yaz aylarında sayının üç bini bulduğu söylenirdi..

PKK'nın sadece eli silahlı dağ kadrosu yoktu.. Kentlerde gösteri yapan, gösterilerde yüzüne maske takıp taş atan sempatizanları da vardı..

Onlara da milis diyorlardı..

Yaşları 14-15'ti.. Bilemedin, 16'ydı.. Tam sayıları bilinmiyordu.. (...) Kaçı sempatizanlıktan teröristliğe sürüklendi.. Kaçının eline bir gecede silah tutuşturuldu.. Kaçı barikatların, hendeklerin arkasına yerleştirildi..

7200 ayrımı çok önemli..

Kaçı yeni terörist yapıldı.. Kaçı sabıkalı terörist..

Mehmet Tezkan Milliyet

 

************

 

sad-001.jpg

Ercan Akyol Milliyet

 

**********

 

Cumhurbaşkanı ne yapacağını bilmiyor

"Eğer, bu yanlış adımdan Almanya dönmeyecek olursa tabii ki bizlerin de buna göre durum değerlendirmesi, atmamız gereken adımlar da farklı olacaktır. Yani bundan sonraki süreç bugüne kadar olduğu gibi olmayacaktır. 3 milyon, 3.5 milyon şu anda Türk'ün olduğu Almanya'da bir süreç var. Bundan sonra tabii ki bu çok daha dikkatli, çok daha kontrollü bir şekilde yürüyecektir."

(...) Sadece bu cümlelerin Türkçesine bakarak bile Cumhurbaşkanı'nın aslında Almanya'ya karşı yapacak hiçbir şeyinin olmadığını görebilirsiniz. Bunlar ne yapacağını bilen, kararlı bir insanın değil, ikircikli, kararsız, ne yapacağını bilmeyen bir insanın kuracağı türden cümleler. Başı sonu belli olmayan, neden bahsettiği belli olmayan laflar bunlar.

(...) Onun için milletin dinlerken "Vay be" diyeceği "süreç, kontrol, dikkat" gibi kelimeleri de serpiştirerek anlaşılmaz cümleler kuruyor ki sıradan vatandaş bu sözlerde bir keramet var zannetsin!..

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

 

***********

 

Ölüm sıradanlaştı

...Bizim editörler pusuda bekliyorlar emin olun...

Şehit haberi gelmediği gün, şöyle manşet yapacaklar:

"Dün kimse ölmedi..."

Ölümlere alışana haberdir bu...

Bekir Coşkun Sözcü

 

*************

 

Alt akıllı

Kim söylediyse doğru söyledi:

"Her yerde "bir üst akıl" arıyorsan sen kendi aklını "alt akıl" olarak görüyorsun demektir"

Necati Doğru Sözcü

 

***********

 

Dünyanın geleceğinde kıtlık ve açlık var

Karnımızı doyuramayacağız

Türkiye'nin samanı bile ithal eder duruma düştüğünü gazete okuyan herkes biliyor. Çiftçi korunup desteklenmediği, piyasa düzenlenmediği, ürün para etmediği için tarım alanları hızla inşaat alanına dönüşüyor.  Devletin resmi kuruluşu TÜİK'in geçen ay açıkladığı rakamlara bakınca da tarımın ne hale düştüğünü açıkça görmek mümkün.

CHP'nin ziraat mühendisi kökenli Bursa milletvekili Orhan Sarıbal istatistiklere bakmış ve tarımda AKP dönemine ilişkin şu rakamları görmüş:

- Arpa üretimi 8.3 milyon tondan 6.8 milyona,

- Mercimek üretimi 565 bin tondan 370 bin tona,

- Nohut üretimi 650 bin tondan 460 bin tona,

- Kuru fasulye üretimi 250 bin tondan 220 bin tona,

- Lif pamuk üretimi 990 bin tondan 810 bin tona,

-Tütün üretimi 150 bin tondan 70 bin tona düşmüş.

- Buğday üretimi 1988'de kişi başına 380 kilo iken 2015 yılında 290 kiloya gerilemiş,

-  1991-2002 arasındaki 12 yıllık dönemde 714 bin hektar arazi sulamaya açılmışken 2003-2014 yıllarını kapsayan 11 yıllık AKP dönemde bu rakam 595 bin hektara inmiş.

Yapılan projeksiyonlara göre 2050 yılına kadar 9 milyara ulaşacak olan dünya nüfusunun gıda ihtiyacı şimdikinin iki katına çıkacak. Dünya karnını doyurmakta zorlanacak. Aynı sorunu Türkiye de yaşayacak. Ne var ki ortalık bu gibi hayati konuları konuşup tartışmaya bir türlü  sıra gelmiyor.

Melih Aşık Milliyet