Bahçeli'nin son kongresi (1)

Devlet Bey; günler, tarihler ve rakamlar üzerinden çeteleler tutup anlamlar çıkarmayı sever... İsterseniz onun usulünce, onun Genel Başkan olarak görev yaptığı süreyi bir hatırlayalım:
7 Temmuz 1997’den 4 Kasım 2012’ye...
MHP’deki Bahçeli dönemi, tamı tamına 15 yıl 3 ay 27 gün...
Türkeş’in vefatı sonrasında Genel Başkanlığa geliş ve 3,5 yıllık iktidar da dahil MHP ve Türk milliyetçiliği için boşa geçmiş yıllardır bu dönem...
Türk milliyetçiliği için “Fetret Devri” denilebilecek bu dönemin baş aktörü de şüphesiz ki Devlet Bahçeli’dir... Bu süreçte kendini ve siyasi hayatını bitiren Devlet Bahçeli için artık yapacak bir şey yok...
Şu gerçeğin altını kalın kalemle çizelim; 4 Kasım 2012’deki kongre, Bahçeli’nin Genel Başkan adayı olacağı son kongredir. Devlet Bey de, bu kongrenin kendisi için son kongre olduğunun çoktan farkında. Fakat, gündeminde 4 Kasım kongresi hiç yokmuş gibi gibi davranıyor. Yaklaşan kongreye rağmen sergilediği tavır aslında bu “acı” gerçeği kamufle etmeye yönelik. Çevresindekilerin ve delegenin paniğe kapılmasını önlemek adına böyle bir yol izlemesi gayet normal.
Hatırlayacaksınız, okyanusun ortasında su almakta olan Titanik’in kaptanı da böyle yapıyor ve geminin orkestrasına “çalmaya devam edin” talimatı verip yolcular arasında çıkması muhtemel paniği önlemeye çalışıyordu. Ama  “acı gerçek” gizlenemez hale gelince panik kaçınılmaz oldu. Yolcular can havliyle filikalara akın etti. Kaptanın,  “Durun sakin olun, her şey kontrol altında...” türünden çağrılarına kulak asan çıkmadı. Çünkü batan gemide kimse durmaz!..

***

Daha kongreye 2 ay var... Devlet Bey’in “Titanik Kaptanı Taktiği”, ne kadar süre daha geçerli olur bilemeyiz, ama mukadderatın kaçınılmaz olduğu ortada. Devlet Bey’in son seferinde olduğunu idrak eden partilileri onun yanında tutmak mümkün değildir. Bugünlerde çok su yüzüne çıkmasa da 4 Kasım’ın Devlet Bey’in son kongresi olduğunu fark edenlerin sayısı her geçen gün çoğalmaktadır. Kongre tarihi yaklaştıkça bu çok daha aşikar biçimde tezahür edecek, partinin geleceğine yön verme sorumluluğu taşıyanlar hislerini bir tarafa bırakıp tercihlerini daha reel hareket etmekten yana kullanacaklardır. Bunun aksi zaten eşyanın tabiatına aykırıdır. Devlet Bey’le birlikte siyaset yapma imkanı kalmadığını gören partililerin, Devlet Bey’in yanında durması mümkün mü?

***

Şimdi gelelim 4 Kasım’ın neden Devlet Bey’in son kongresi olduğuna;
Her şeyden önce Devlet Bey’in sağlık durumu ve ilerleyen yaşı bundan sonra uzun soluklu bir Genel Başkanlık yapmasının önüne ilk engel olarak çıkıyor. 2004 yılında geçirmiş olduğu ağır baypas ameliyatından sonra yorucu ve yıpratıcı bir iş olan siyasete daha ne kadar devam edebileceği tartışma konusu.
Bu kongre sonrasında MHP’nin ilk büyük sınavı 2014 yılında yapılacak Yerel Seçimler olacaktır. 2014 yılının Mart ayında yapılması gereken Yerel Seçimler’in MHP’nin de desteğiyle 2013’e alınması gündemdedir. Daha önceki bir yazımda da dikkat çekmiştim. 2009’da yapılan son yerel seçimlerde MHP, tam 493 belediye başkanlığı kazanmıştı. Ancak bugüne kadar 109 belediye başkanı MHP’den istifa etti. Bunların büyük çoğunluğu AKP’ye gitti. Neredeyse kazandığı her 4 belediye başkanlığından birini kaybeden MHP’nin, Bahçeli liderliğindeki mevcut yönetim kadrolarıyla önümüzdeki yerel seçime iştirak etmesi halinde nasıl bir sonuç alacağını bilmek için kâhin olmaya gerek yok.
Şu anda 8 ilin Belediye Başkanı MHP’den. MHP’nin 81 ilin 32’sinden 53 milletvekili var. Bu illerdeki MHP’liler kısmen memnun olmuş olabilir. Ancak geri kalan 49 ildeki MHP’li partililer, bu seçimlerde önce mahalli idarelerde iktidar, ardından yapılacak seçimlerde de Parlamento’da etkin bir temsiliyet hasreti içinde.
Elindeki belediyelere sahip çıkamayıp, 109’unun istifasına engel olamamış bir MHP yönetimiyle gidilecek seçimde, bu hasretin dinmesi mümkün değildir. Bu hasretin ancak 4 Kasım’da gerçekleşecek “değişim” ile son bulma ihtimalinin yüksek olduğunu idrak eden partililer, MHP’de Bahçeli devrini noktalamaya hazırdır. Dolayısıyla bu açıdan bakıldığında da 4 Kasım’ın Devlet Bey için son kongre olacağı ortadadır. İktidar hasreti çeken bir partide siyaset yapanların daha fazla beklemeye tahammülleri kalmamıştır. Hele bir de MHP iktidarı vaat eden bir “değişim” hareketi tercih olarak önlerinde duruyorsa....

***

4 Kasım’ın Devlet Bahçeli’nin niçin son kongresi olduğunu gerekçeleriyle izah etmeye bundan sonraki yazımızda da devam edeceğim.

 

Yazarın Diğer Yazıları