Bakın neler gördüm?

Malumunuz...

Uluslararası bir ödül törenine katılmak ve ödülümü almak üzere ülke dışında bulunduğum bir günde isimsiz bir mektupla ilgili çıkarılan gözaltı kararı kapsamında, resmi görev süremin bitimi daha ileri bir tarihte olmasına rağmen derhal dönerek ifademi verdim. Bu süreçte başta yazarlarımız Yavuz Selim Demirağ, Servet Avcı ve Adnan İslamoğulları olmak üzere mağdur olan herkese geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

O zaman da söyledim; yine söylüyorum...

Bu ülkeye, bu devlete sevdamı kimse örseleyemez ve şu ya da bu sebeple akamete uğratamaz.

***

Küçükken "Milliyetçi Türkiye'nin başkenti" diyerek büyüdüğüm Yerköy ilçesinden çıkarak kendi emek ve alın terimle sürdürdüğüm mütevazı kariyer çizgimin her noktasında Türk Milliyetçiliği yegane duruşum olmuştur.

Hiç unutamam... Rahmetli Alparslan Türkeş bir Yozgat ziyareti sırasında arabasına, yanına almıştı. Yozgat'a giderken, "Evladım ileride ne olacaksın?" diye sorduğunda "Kaymakam olacağım" demiştim. Kendisi de "O halde ben de Vali olduğunu göreceğim inşallah..." demişti. An itibariyle her ikisini de başarabilmiş değilim. Zira bu ülkenin pek çok vatansever evladı gibi gerekli kademelere yükselmemiz, devleti yönetmemiz istenmedi. Bunu istemeyenlerin başında da bugün birliğimize kast eden ve devletin her kademesine sızmış terör odakları, yapılanmaları olmuştur.

O halde bir Türk Milliyetçisi olarak başka bir şey yapmalıydım.

Bu sesi Türkiye'ye ve hatta dünyaya duyurmanın yolunu bulmalıydım.

Bu amaçla yeri geldi rehberlik, yeri geldi muhabirlik yaptım. Gün geldi sürgün edildim.

Ne mutlu ki ciddi bir süredir tespit ve görüşlerim kamuoyunun ve sizlerin huzurunda tüm açıklığıyla ortadadır. Girdiğim her platformda, uzatılan her mikrofonda bu kutlu davanın sorumluluğunu bilerek, hissederek söz söyledim. Elbette bir takım tespitlerim eleştirilebilir, hatalı olabilir.

Bu sebeple böylesine kısa bir süre zarfında olanı biteni detaylarıyla irdelemek, gerçeği sorgulamak ve sizlerle paylaşmak için beklemeyi uygun gördüm. Müsaadenizle bir süre daha sabırla bekleyeceğim. Sis perdesi aralandığında oyuncuların kimler olduğu daha net bir biçimde ortaya çıkacak. Ve yine aynı duruş ve sorumlulukla görüşlerimi açıklayacağım.

Belirtmem gerekir ki bu süreçte hayatımın en önemli tecrübelerinden birini yaşadım.

Öyle şeyler gördüm ki...

Mesela bu duruş ve çizginin sizler tarafından nasıl sahiplenildiğini gördüm.

Hiç beklemediğim, tanımadığım insanların benim için kaygılandığını gördüm.

Farklı ideolojik yaklaşımlarına rağmen bir araya gelmez diyeceğimiz kesimlerin bazı ilke ve değerlerde ortaklaşabildiğini gördüm.

Bir yönü de yüzleşmeydi aslında...

Çünkü insanların hayalleriyle, umutlarıyla birilerinin nasıl oynadığını gördüm.

Nifak ustalarını, puslu havadan faydalanmak isteyen menfaat odaklarını gördüm.

İnanın bir kez daha Ülkücü gençliği gördüm. Onların yüreğini her aşamada hissettim ve yeniden umutlandım.

Nihayet dostlarımı, yakın bildiklerimi ve gerçekte sayılarının hiç de fazla olmadığını gördüm.

***

Rahmetli babam Bahri Zorlu'nun her şeyini ortaya koyduğu, birileri kaçarken ülkeyi karış karış dolaşarak davalarına girdiği kimi insanların ve bazı sözde büyüklerimin gerçek yüzlerini gördüm. Ve kendim için değil, onun mücadelesi, sarsılmaz ahde vefası için akan gözyaşlarımı gördüm.

Belki de en önemlisi ülkemin bekası için gelecekte ne yapmam gerektiğini ve sizlerin desteğiyle neler yapılabileceğini gördüm.

Bu vesileyle bir kez daha bana inanan, yanımda duran herkese yürekten teşekkür ediyorum.

Her zaman olduğu gibi Türkiye'nin sorunlarına dikkat çekmeye, tahlil etmeye ve anlatmaya devam edeceğim.

FETÖ ve diğer terör örgütlerine, her türlü paralel yapılanmaya karşı verilen mücadelede sonuna kadar devletimin yanında birisi olarak; ülkemde gerçekten mağdur olan tüm vatandaşlarım için yüce Türk adaletinin biran önce tecelli etmesini diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları