Banka reklamları ve gerçekler

80'li yıllarda tek televizyon kanalı vardı.

TRT'deki reklamlar koskoca ülke tarafından adeta bir zorunluluk gibi izlenirdi.

Televizyon İstiklal Marşı ile açılır, yine gece yarısı marşla kapanırdı.

O dönem televizyon reklamlarındaki her söz insanların sloganı olurdu adeta.

Yaşı müsait olanlar hatırlar.

"Yöneticimiz uyuyor mu?

Pardon orası... Bankası değil mi?

Müdür bey bir kahveye geldim."

Daha yüzlerce kelime neredeyse Türk insanının beynine kazındı. O dönem tek söz sahibi Kenan Evren Paşa çok kızdı ve banka reklamlarını yasakladı. Uzun süre banka reklamları çıkmadı.

Son günlerde TRT'de çıkıyor mu bilmiyorum ama neredeyse bütün özel kanallarda banka reklamları dönüyor. Hem de hiç olmadığı kadar yoğun.

Geçen hafta yazmıştım. Avrupa'nın en iyisi seçilen bankanın reklamlarını.  Ağlama İtalya, üzülme İngiltere, sinirlenme Almanya diye gidiyor.

Bu hafta Türkiye Bankalar Birliği banka istatistiklerini açıkladı.

Rakamları görünce Türkiye'nin dışındaki bankacıların ne kadar şanslı olduğunu gördüm. Yani tıpkı o reklamdaki gibi o ülkenin bankacıları ağlamasın hatta göbek atsın oynasın.

Çünkü bu reklam ile Avrupalı bankaları teselli etmeye çalışan kuruluş en çok şube kapatan olarak ilk sıralarda yer alıyor.

Yine bakıyorum son bir haftadır farklı bir reklam dönüyor.

70'lik...

Gerçekten de tam 70'lik. Çünkü 70'lik sloganı ile Türkiye'ye yaptığı katkıları anlatan bu banka da en fazla şube kapatanlar arasında ilk üçte yer alıyor.

Bu tesadüf olabilir ama bundan sonra bankacılar korksun. Çünkü televizyonda hangi banka ürün değil de başarısını anlatan bir reklam yayınlıyorsa "eyvah!" desin. Desin çünkü mutlaka ya personel çıkartacaktır ya da şube kapatacaktır.

İşsiz bankacı sayısı

Yine Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre, çalışan bankacı sayısı hızla düşüyor. Yani bankalar 200 binin üstüne çıkan çalışan sayısını 193 bine kadar çekti. Bazı bankaların insan kaynakları birimlerinin gece geç saate kadar çalıştığı biliniyor. Bu da yeni çıkartmaların her an gelebileceğini gösteriyor.

Türkiye Bankalar Birliği'nin verilerine göre şube kapatan ve personel çıkartan bankalar 2017 son çeyrek bilançosunu açıkladı. Açıklanan bilançolar adeta kâr ile dolup taşıyor. En çok şube kapatanlar arasında bulunan bankaya bakıyoruz kârını yüzde 33 artırmış. Bir başkası yüzde 20 artırmış.

Demek ki bu işin formülü bu; şube kapat, çalışanını en kötü gününde sokağa at ve kârı patlat. Mesela geçen yıl en çok reklamı çıkan hatta bir dizi oyuncusu hanımı finansçı olarak tanıtan banka en çok şube kapatan olarak listede yer alıyor.

Bankalar çok rahat personel harcıyor.

Adamlar haklılar. Çünkü kafalarına göre bir iktidar bulmuşlar.

Cumhuriyet tarihinde bankalara bu kadar çok arka çıkan bir iktidar olmamıştır. Bankalar 40 yaşına gelmiş, yıllarca kendisi için gece gündüz çalışmış insanları ucuz iş gücü ile değiştirmek için kapının önüne koyuyor ama bakıyorsun tık yok.

Normal bir ülkede olsaydı kıyamet kopardı her halde.

Aman kriz çıkmasın, aman görünüm bozulmasın diye diye bankalar istediği gibi at koşturuyor.

Bankalar ile ilgili tek kelime söyleyemiyorsun çünkü bankaların itibarını koruyan yasaya göre suç.

40 yaşında açlığa ve sefalete dahası bunalıma sürükledikleri insanların itibarı yok, sadece çoğunluğu yabancı bu bankaların itibarı var öyle mi?

Ben körfez sermayesiyim de 50 şube kapat, ben Avrupalıyım de 70 şube kapat, ben şuyum de 50 tane kapat ve binlerce insanı sokağa at sonra kârını katlayarak açıkla. Türkiye de buna alkış çırpsın "benim bankalarım güçlü" diye.

Bu arada son bir haftadır bir bankanın yoğun reklam kampanyası var.

Türkiye için neler yaptığını anlatıp duruyor. Çalışanları şimdiden iş aramaya başlasınlar çünkü her an personel kıyımı gelebilir.

Yazarın Diğer Yazıları