Bankaların vadesiz hesabı!

Mevduat faiz oranı artık kontrol edilemiyor.

Bankalar 30 gün ve üzeri mevduata yüzde 15 ve hatta daha da üstünü vermeye başladılar.

Bu rakam oldukça ciddi bir maliyet bankalar için.

Yurt dışından alınan kredilerin faizlerinde de yükseliş, bankaları şu günlerde iyice bunaltmış durumda.

Durum böyle olunca her şeyi personeline baskıyla, psikolojik şiddet ile yaptırmaya alışmış bankalar çareyi bedava parada buldu.

Aylık mevduat faizinin yüzde 15 olduğu bir ülkede bedava para olur mu?

Olmaz!

Elbette ki olmaz!

Gelin görün ki, bankalar bedava para bulması için personeline baskı yapıyor. Ona sürekli olarak bedava para bulma hedefi veriyor.

Bedava para, bankacılık dilinde vadesiz mevduat.

Yani faiz işletilmeyen para.

Bu devirde kardeş kardeşe bile borç vermezken, siz paranızı bankaya parasız kullanması için verir misiniz?

100 bin lira paranız var onu bankaya veriyorsun, banka bunu aylık yüzde 25 faizle başka vatandaşa satıyor ve sen hiçbir şey istemiyorsun.

Yok böyle bir şey diyorsanız, yanılıyorsunuz.

Bugüne kadar zorla sigorta ve kredi kartı sattıran bankalar bedava parayı da zorla bulduruyor.

Şu anda bir körfez, iki Avrupalı ve biri de yerli bir aileye ait banka vatandaşın parasına göz dikti.

Personel başına 5-6 milyon liraya yakın vadesiz bulması için hedef veren banka, bunu yapamaması halinde işten atmakla tehdit ediyor.

Kimse parasını durduğu yerde bankaya faizsiz vermeyeceğine göre, geriye personelin müşteriyi kandırması kalıyor.

Tecrübeli bir bankacı vadesiz üretmenin yöntemlerini şöyle açıklıyor.

-En kolay yöntemlerden biri müşterinin parasını vade sonu Cuma gününe gelecek şekilde bağlamak. Cuma günü vadesi dolan paraya Pazartesi daha yüksek faiz verebileceği söylenerek 3 gün vadesizde tutuluyor. Bazı bankalar bu işi o kadar abartmış ki, Cuma to Pazartesi adı verilen kampanyalar düzenliyor, en yüksek parayı boşta bırakan personele ödül veriliyor.

-Bir başka vadesiz kaynağı ise zor durumda kalıp bankadan kredi çekmek zorunda kalan vatandaşlar. Vatandaşa çektiği kredi aynı gün verilmeyip bir gün sonra veriliyor. Konut kredilerinde ise bu süre üç güne kadar çıkartılıyor.

-Bankacıların tüm bunları yapmasına rağmen vadesiz hedefini tutturamaması halinde ise devreye acındırma politikası giriyor. Bankacının nazının geçtiği müşteriye hedefi olduğunu ve zor durumda kaldığını belirterek, parasını bir ya da iki gün vadesizde tutması isteniyor.

BDDK ne yapmalı?

BDDK öncelikle Türkiye'de bankacılığı ayağa düşüren, bankacının itibarını yerle bir eden bu uygulamaya son vermeli.

Bunun tek bir yolu var o da, vadesizde tutulacak para miktarına sınırlama getirmek. Yani tıpkı SPK'nın yaptığı gibi. SPK, yatırım hesaplarındaki paranın boşta kalmasına izin vermiyor. Kurumlar zorunlu olarak mevduat yapıyorlar. BDDK buna benzer bir uygulamayı bankalara uygulayabilir. Mesela bir hesapta bin liranın üzerindeki paraya belirli oranda bunu Merkez Bankası belirler ve o faiz uygulanır.

Böylelikle kötü niyetli bankaların eli vatandaşın parasından çektirilir.

BDDK bunu yapar mı?

Bence yapmaz.

Çünkü BDDK, bugüne kadar vatandaşın lehine ne yaptı ki, bunu da yapsın.

Yazarın Diğer Yazıları