Barzani'nin de Başdanışmanı

Cumhurbaşkanı'nın "iyi maaşlı" başdanışmanları bu aralar fazla revaçta. Kanal kanal gezip "evet" propagandası yapıyorlar. Milletvekili ve bakanlardan sonra bunlar cepheye sürüldü. En aktif olanı kesinlikle Mehmet Uçum. Kars kökenli eski pankartçı biri. Öyle üç beş dakikalık konuşmalarla yetinmiyor. Konuk edildiği ekranda saatlerce kalıyor. Çünkü emir büyük yerden.

Uçum'un, Haber Türk'te kullandığı cümleleri iyi incelediğimizde birtakım "ucu açık" yön vermeleri keşfediyorum. Başdanışmanın, Balçiçek İlter'e söylediklerini ilk çözenlere Arslan Bulut ve Yaşar Usluer'i dahil edebiliriz. Mehmet Uçum'un bu sözlerini tekrarlamakta yarar var:

"Kürt politikası, Türkiye'nin yeni siyasal sistem ihtiyacı içerisinde bir yere sahiptir. Yeni oluşumda önemli boyuttur. Türkiye'ye özgü başkanlık modeli üniter yapı içerisinde adem-i merkeziyetçiliğin geliştirilmesi esasına dayanmaktadır. Kürtlerin yaşadığı bölgeler de dahil olmak üzere tüm Türkiye bakımından güçlü -yerel, bütünleştirici merkez yapıyı kurmak hedeftir-. Dışlayıcı ve baskıcı Türk Milleti'nden, Kapsayıcı ve Özgürleştirici Türkiye Milleti'ne geçiş sürecinde Kürt sorununun kalıcı çözümünün gerçekleştirileceği, bir siyasi realite söz konusudur".

"Türkiye Milleti"

Bu sözlerden anlaşılan gayet net; "Reform denilen sürecin ilk adımı olan anayasa değişikliğinin asıl hedefi, Kürtlere özerklik tanımak. Neticede Türk Milleti'ni ortadan kaldırıp, yerine Türkiye Milleti kabulünü getirmektir".

Bu noktada bir başka başdanışmanın The New York Times'e verdiği demeci hatırlamalıyız. İlnur Çevik'in bu sözlerini de anımsayalım:

"Kürtleri Menbiç ve Fırat'ın batısından çıkaracağız. Ancak Fırat'ın doğusunda kalanlara dokunmayacağız". Çevik'in bu sözlerinin havada kaldığını görüyoruz. ABD ve Rusya birlikte devriye atıyorlar. Kime? Bize karşı. Sözlerinin sonuna doğru "PYD, bir diğer Barzani olamaz mı?" demesi ise Kuzey Irak'ta olduğu gibi kırmızı çizgilerimizin yine kırmızı halıya dönüşeceği beklentisi. Yaşar Usluer'in yakıştırmasıyla "Madem kırmızı çizgiler, kırmızı halıya dönüşecek -maraba ile ağa örneği- biz binlerce şehidi niye verdik. Suriye'de kimin için savaşıyoruz?"

Çifte kartvizit

Gelelim eski dostum ve seyahat arkadaşım merhum İlhan Çevik ağabeyimin oğlunun son serüvenine. İlnur Çevik'i bu kez CNNTÜRK'te izledim. Şirin Payzın'ın sorularının işine gelenlerini cevaplandırdı. Diğerlerini ise geçiştirdi. "Güneydoğu'da Kürt devleti kurmak isteyen varsa, hep beraber karşı çıkarız" deyince Kuzey Irak'taki oluşuma verdiği desteği hatırladım. İlnur, Erdoğan'la Barzani'nin arasını bulan isimdir. Cumhurbaşkanımızın başdanışmanlığına getirilmeden önce Mesud Ağa'nınkini üstlenmişti. Tıpkı "çifte vatandaş" gibi. Bir zamanlar bu bölgede yatırıma kalkan iş adamları öncelikle "hamili kart yakinimdir"le Erbil'e gitmek zorundaydılar. Bu kartları verenin İlnur Çevik olduğunu bilmeyen var mı? Çifte başdanışmanın lafı Turgut Özal'a getirip, ona dayandırdığı hayali sözlerini de yazmak istiyorum. Böylece bir yalancılığı kayda geçeriz. Çevik'in işine geldiği gibi yamulttuğu laflarını iyi okuyun. Özal ona neler söylemiş:

"Diyarbakır'ı tüm Kürtlere model şehir yapacağım. Bizimkiler de -Ne mutlu bu ülkenin Kürdüyüm- diyecekler."

Devam

İlnur Çevik uzun konuşması sırasında, Irak'ın kuzeyi için devamlı olarak "Barzani'nin ülkesi" dedi. Hiç şaşırmadım. Bu arada CNNTÜRK'te, ikinci konuşmacı yine ketenpereye getirildi. CHP'li Levent Gök'ün ratingi düşüverdi. Kendi adıma konuşursam, Arsenal-Bayern Münih'i tercih edenlerden oldum. O ne maçtı öyle. 1-5'lik sonuç Arsène Wenger'in Arsenal'deki sonunu getirdi galiba.

***

Aklın yolu bir

NTV'nin "Doğrudan Siyaset"inde ilk defa fikir birliği vardı. Hasan Bülent Kahraman, Prof. Dr. Emre Bağce ve Oral Çalışlar, Alman yönetiminin kamuoyu baskısı altında kaldığında birleştiler. Bu konuda en net konuşan Bağce idi; "Engellemeleri, Eylül'deki seçimler yüzünden yapıyorlar."

Görünen o ki bizim referandumla Avrupa'nın pek çok ülkesindeki seçimler aynı yıla denk geldi. Tabii en tehlikeliler Avusturya ve Fransa'dakiler. 16 Nisan'a kadar epey sıkıntı yaşanacak.

Bu arada bir başka uyarıda bulunmak istiyorum. İktidar icazetli konuşmaların hepsi canlı yayınlanmak zorunda mı? Sonra verilse ne olur? Başbakanın Kadınlar Günü söylevi yine sıkıntı yarattı. Kimi yayın başlayamadı, kimi yayın başlamışken durduruldu.

Yazarın Diğer Yazıları