Diyorlar ki;

- Böyle saçma darbe mi olur arkadaş? Trajikomik... Bu kadar organize olabilen bir yapı aynı zamanda bu kadar da şuurdan yoksun olabilir mi?  Bu kadar açık verir mi? Aptal mı bunlar?

***

Diyorum ki;

Bu "darbe"yi planlayanların planladığı "kumpas" saçma değil miydi sanki arkadaş? Bu "darbe"yi yapamayanların yapabildiği "kumpas" sürecinde de gülmüyor muyduk zaman zaman ağlanacak halimize?

Binlerce tutarsızlık, binlerce aleni sahtelikle dolu dosyalarda da aramıştık; bulabilmiş miydik "şuur"un zerresini?

Hayatın olağan akışına uymayan, yer, zaman, isim yanlışlarıyla dolu sözde delillerdeki onca maddi hatayla da "açık" vermemişler miydi?

***

O gün orduyu hukuku kullanarak dize getirenlerin bugün tankla, topla, bombardımanla bunu becerememesinin tek sebebi;

O gün siyasi iktidar "millî orduya kumpas kuran"la müttefikti, bugün "darbeciye direnen millî ordu"yla!

++++++++

Yanlışınız var...

Numan Kurtulmuş CNN Türk'te aynen şöyle dedi:

- Biz bu örgütün kendisini çok iyi kamufle ettiğini yıllardır söylüyorduk. "Nerede terör örgütü" diyen saf kardeşlerimiz vardı...

***

Başınızdan aldınız galiba "darbe"yi; hafıza kaybına yol açmış. Sayın Kurtulmuş. Yanlışınız var;

Bunun hiçbir İslami/insani hassasiyeti bulunmayan, şirk içinde olan, vatansız, milliyetsiz, milletsiz, "Alamut"vari bir örgütlenme tarzını benimsemiş, fırsatını bulsa kendinden olmayanı kıtır kıtır doğrayabilecek bir zalimlik/canilik potansiyeli olan, vicdandan arındırılmış, robotlaşmış, "her şeyi yapabilecek" denli gözü dönmüş bir yapılanma olduğunu "biz" yıllardır söylüyorduk.

 "Siz" ise bu yapıyla, dünyanın her yanında, yatırım yaptıkları ülkelerin "muhabbetini kazanmış iş adamları"nı görünce "gurur duyuyordunuz", dünyanın her yerinde görev yapan "vefakar öğretmenleri"ni görünce gurur duyuyordunuz, "Türkçe sevgisiyle yetiştirdikleri çocukları" görünce gurur duyuyordunuz...

 "35 farklı ülkede, 10 farklı dilde, 2 farklı alfabede yayın yapan bir Türk gazetesi"ydi şimdi kayyımın elindeki Zaman sizin için... "Çok büyük bir heyecan hissediyordunuz"; "sesinizi dünyaya duyuran yiğitler"di onlar gözünüzde -değilse bile sözünüzde-; "akıntıya kapılmak yerine bu ülkenin gücüne güç katmışlardı", "en zor zamanda doğruları söylemişlerdi"!

"Siz bugüne manşetlerle çarpışarak gelirken, her sabah yalana, iftiraya uyanırken, muhtar bile olamayacağınız söylenirken bugünlere ulaşmanızı sağlamışlardı"!

***

Hatırlar mısınız bilmiyorum ama "aldatıldık" diyerek zaten siz de itiraf ettiniz ortaklığınızı!

Dolayısıyla "biz zaten biliyorduk" diyerek komik duruma düşmek yerine (bir de madem biliyordunuz neden önünü kesmediniz), çok acı bir tecrübeyle de olsa "ne olduklarını anladık, geç oldu ama bundan sonra gereğini yapacağız" diyerek,  güvenilirliğinizi sorgulatmadan su serpmeye çalışın halkın yüreğine bence!

+++++++

Nereden nereye

"Genelkurmay Başkanı rehin alındı", "Genelkurmay Başkanı'nın kafasına silah dayandı", "Genelkurmay Başkanı'nın boğazı kemerle sıkıldı", "Hava Kuvvetleri Komutanı kaçırıldı", "Kara Kuvvetleri Komutanı kaçırıldı", "Deniz Kuvvetleri Komutanı'ndan haber alınamıyor", "Jandarma Genel Komutanı kaçırıldı" haberlerini dinlerken;

Rehin alındıkları yerin kendi karargahları, kendi üsleri, kendi tesisleri olduğu, esir alanların, komutalarındaki askerler olduğu gerçeğine kahrederken hep onu andım;

Albay Reşat Bey!

Ne ordunun kafasına çuval geçirilmişti,

Ne ordun bir terör örgütünün eline geçmişti,

Ne rehin alınmıştın en güvendiğin, vatanın, milletin ve devletin bekasını emanet ettiğin askerlerince,

Yine de gururuna yediremedin, Büyük Taarruz'da Çiğiltepe'yi sadece söz verdiğin saatte alamadığın için -45 dakika sonra alınmıştı oysa- intihar ettin.

Bilmiyorum koskoca Türk Ordusu'nun kevgire dönmesine yol açan bu basiretsizlik destanını izlerken siz de içinizden aynı şeyi geçirdiniz mi:

Nereden nereye?

++++++++

GÜNÜN SORUSU

Dünkü cenaze törenlerinden yapılan yayınlarda, ölenler "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla sokağa çıkanlardan..." diye anons edilince insan merak ediyor haliyle; vicdan azabı var mı oralarda bir yerde?

++++++++++

Halkın askeri darbeye karşı durmak için sokağa çıkması "demokrasinin zaferi", sivil darbeye karşı durmak üzere sokağa çıkması "terör eylemi"; "benim teröristim"den sonra "benim darbem" de iyi demek ki!