Başarısız bakandan başbakan

Tayyip Erdoğan, ya Türklerle dalga geçiyor ya da Türk milletinin kodlarını çözdü. Kabinenin en başarısız bakanını Başbakan yapıyor. Erdoğan’ın amacı AKP ile birlikte Türkiye’yi batırmak değilse acaba neyi amaçlıyor. Ahmet Davutoğlu cumhuriyetin en başarısız Dışişleri Bakanı’dır. Erdoğan’ın başarısızlığı ödüllendirmesinin nedeni nedir. Bizce nedeni çok basit. Şu şekilde özetleyebiliriz. Birinci nedeni ihale, kupon arsalar ve havuz işleriyle uğraşma ihtimali az olan kişilerden biri olması. İkinci neden, Abdullah Gül gibi siyasi hırsının ve AKP’de tabanı olmaması. Üçüncü neden, Davutoğlu’nun İslam dünyası aşkıyla kendi aşkının örtüşmesi. Dördüncü neden, Davutoğlu’nun da kendisi gibi Türklük konusunda hassas olmaması. Beşinci neden, Başbakanlık makamının ve hükümetin bazı yetkilerini istediği zaman kullanmasına ses çıkarmaması. Örneğin önemli ve stratejik bürokrat atamalarında ve isimler konusunda sözden çıkmaması, başbakanın yetkisinde bulunan örtülü ödeneğin kullanılmasında müdahaleye açık olma ihtimali gibi. Altıncı neden bakanlar kurulu ve hükümetin çalışmalarında müdahaleye açık olması, Yedinci neden, AKP içinde Erdoğan ekibinin devamını ve Erdoğan’ın otoritesine ses çıkarmaması ve seçimlerde Erdoğan’ın stratejisi, adayların kimlikleri gibi konularda söz dinlemesi gibi nedenleri vardır. Bu nedenler bizim tespit ettiklerimiz, başka nedenlerin olduğu muhakkaktır. Dolayısıyla memleketin yönetiminde değişecek olan cisimler ve isimlerdir ama icraat ve ruh değişimi beklememek gerekir.

Erdoğan’ın bildiğini bilenler...
Erdoğan ve arkadaşlarının İslamcı kimliği AKP’nin seçim başarısında önemli rol oynadı. Özellikle 2007 ve 2011 seçimlerinde Erdoğan, İslami-laik kesim mukayesesini seçim malzemesi yaptı. Laik ve Kemalistlerin milletin dini değerleriyle ilgilerinin olmadığı propagandasını yaparak CHP’ye oy veren dindar kesimi etkiledi. MHP içinse, bunlar Fatiha’yı dahi okuyamazlar, dini değer ve bilgileri yoktur ayrıca kadroları cahil ve bilgisiz gibi propaganda yaptılar. Bu şekilde hem dini hem de ülkeye hizmetin (Milliyetçiliğin) ancak kendileri tarafından yapılacağını anlattılar. Ama Erdoğan dinle alay eden Egemen Bağış’ı, çocukları ve kendileri hakkında rüşvet ve yolsuzluk yaptığı basında çarşaf çarşaf yazılan bakanları, özellikle yanında gezdirerek mitinglere çıkarttı, halkın önüne koydu. Türk ırkı yoktur diyen bir partiliyi genel başkan yardımcısı, AKP sayesinde Türk olmaktan kurtulduk diyeni İstanbul İl Başkanı yaptı, şimdi en başarısız bakanı da Başbakan yapıyor. Erdoğan’ın bir bildiği var muhakkak. Aslında Erdoğan’ın bildiğinin ne olduğunu bilen insanlar bu ülkede var ama esas olan şey, muhalefet partilerinin içinde olması gerekir ki ülkenin işine yarasın. Sokaktaki ve kitaplardaki bilginin Erdoğan’a bir zararı yok.
Türkiye’deki politik sistem...
Bu ülke bizim. Halkın bir bildiği var herhalde. Bunlara katlanacağız. Umarız Davutoğlu ve ekibi ülkemiz için iyi şeyler yapar. Kısır döngü kadar kötü bir şey yoktur. Erdoğan Japonya’nın siyasi yapısını örnek almış gibi bir görüntü vermektedir. Japon Liberal Muhafazakar Parti 1955’ten 2009 tarihine kadar iktidarda kalmıştır. Ancak yetenekli genel başkan ve başbakanlar göreve geldiği için partinin ömrü uzun olmuştur. Parti yöneticileri, bakanlar kurulu değişmiş ama her seferinde daha iyi kadrolar yönetimde olmuştur. Japon halkı da bu istikrar ve başarıyı ödüllendirmiştir. Ama Türkiye’de seçim sistemi, hukukun üstünlüğü, insan hakları, demokrasi, güçler ayrılığı, partilerarası koşulların eşitliği ve parti içi demokrasi ve özgürlük gibi şartlar Japonya ile kıyaslanamaz. Bu nedenle Türkiye’deki politik sistem, en yetenekli ve bilgili değil en itaatkar, en cambaz ve en kurnazların aradan sıyrıldığı bir sistemdir. Bu sistem, ülkeye hizmet etmeyeceği gibi ipleri elinde bulunduran güç zayıflayınca çökmeye hazırdır. CHP ve MHP kendilerini yenilerlerse AKP bu kez tarihteki yerini alır ve ülke de kurtulur. Zira Erdoğan’ın yapmaya başladığı hatalar, kendisi ve basın tarafından saklanamayacak ve halka yutturulamayacak cinsten. 

Yazarın Diğer Yazıları