Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Enes İSLAMOĞULLARI

Enes İSLAMOĞULLARI

Başbakan’a sesleniyorum...

O seslenmiş ya hani, ben de O’na sesleniyorum!
Bana değil, hâkimlere ve savcılara seslenmiş...
“Buradan bu ülkenin vicdanı ve cesareti olan yürekli hakim ve savcılarına sesleniyorum. Bu işte size çok önemli görev düşüyor. Allah’a olan sevdanızı ortaya koyun, cesaretinizle bu paralel yapının temsilcilerini siz çökertin” demiş ya hani hazretleri...
Sesi mi duyar mı, memlekete göre adam değil, adama göre memleketin de olabileceğini öğrendiğimiz bugünlerde,   “padişahım çok yaşa” manşetleri atmamayı başarabilen gazetelerden birini eline alır mı, karınlarını kendi doyurduğu paralı askerlerinin dilinden kendi destânını okumaktan sıkılıp gözüne çarpar mı bilmiyorum...
Yine de sesleniyorum ben!..
Allah’ın kelâmı ile alay eden kendi milletvekilinin kelâmının, doğruluğunun araştırılmasını bile gerekli görmeyip sahip çıkarken bir taraftan, diğer taraftan en azından dünyanın bilmem kaç yerinde, binlerce insana Allah’ı anlattığını iddia eden bir cemaate karşı yapılacak operasyonla ilgili hâkimlere ve savcılara  “Allah’a olan sevdanızı ortaya koyun” diyerek talimat veren ve aylardır konuşulan haşhaşîliğin ne olduğunu bize uygulamalı olarak öğreten Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum...
Çıktığınız her kürsüde adını anıp O’nun da cenâzesinden nemalandığınız ve fakat ne evinde milyar dolar saklamış, ne hânesinde kim varsa haramın ucundan kıyısından tutturmuş, ne de emir verip kendi vatandaşını vurdurmuş merhum Menderes adına sesleniyorum...
Doğduğu ve yaşadığı şehirler mübarek kabul edilen, biat ise biat, itaat ise itaat etmekten de imtinâ edilmeyen, kendisine dokunmak bile ibâdet sayılan, Haşa; Allah’ın vasıflarını üzerinde toplayan, hava alanında dantelli perdelerdenden bozma kefenle karşılanan, rahmetinin gazabını aşacağını iddia eden Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum...
O “siyâsî nasipsiz” diye nitelendirdiğiniz, o 2009 yılının Mart ayında eldeki imkânlarla üç gün boyunca enkazını bul(a)madığınız helikopterde şehit olan ve kaza ile ilgili soru soran partisinin il başkanına “Kardeşim senin başkanının da o karda kışta, güvenlikli olmayan bir helikopterde ne işi varmış?” diyebildiğiniz Muhsin Yazıcıoğlu adına sesleniyorum...
Mevki, makam, mansıb  ve şöhretlerini vurguncu düzene karşı durarak edinen ve fakat bugün yapılan vurguna ses çıkarmaya cesâret edemeyen o ‘eski  ağabeyler’ nâmına, Ahmet Turan Alkan’ın tabiriyle yatağına kırgın ve ancak sizinle barışık ve sizinle birlikte mecrâını bulabilmiş o ‘eski’ adamlar adına sesleniyorum...
Vazifem değil biliyorum...
Ama kaybettiği seçimden başarı hikâyesi çıkaran muhalefet adına, mağduriyet edebiyatıyla yürüdüğünüz bu yolda,  “Her vatan evladı cumhurbaşkanı olabilir, ama Recep Tayyip Erdoğan olamaz” diyerek yeni bir mağduriyet edebiyatı doğuran ve sizin için Çankaya’nın kapısını aralayan ‘bilge’ lider Devlet Bahçeli adına sesleniyorum...
Sizin geçtiğiniz yollarda kuş bile uçurtulmazken, sizin gittiğiniz şehirlerde hayat felç olurken, sizin her kelâmınız emir telâkkî edilip, yaptıklarınız “Recep Tayyip Erdoğan sünneti” sayılırken, sizin emrinizle vatandaşı öldürüp destan yazarken polis, siz canınız isteyince Anayasa Mahkemesi kararlarına bile saygı duymama gibi bir imtiyaza sahipken; sizin partilinizden sokak ortasında yumruk yiyen ana muhalefet lideri adına sesleniyorum...
Tüm hakkı yenmişler adına, hâtırası ve şahâdeti ayaklar altına alınıp pazarlık masasına malzeme edilenler adına, istismâr etmekten imtinâ etmediğiniz tüm değerlerimiz adına, sokak ortasında dövülerek öldürülen Ali İsmail’in şahsında bütün zulme uğramışlar adına sesleniyorum...
Ve diyorum ki:
Biz öğretiriz çocuklarımıza sevginin de, Allah sevgisinin de ne olduğunu.. Biz ne öğretirsek çocuklarımıza; haramla, yalanla, dolanla, talanla, nefretle değil, sevgiyle öğretiriz...
Bırakın siz Allah’a olan sevdalarını insanların...
Varsa eğer zerre kadar korkunuz Allah’tan, siz Allah korkunuzu ortaya koyun!..

Yazarın Diğer Yazıları