Başbakanın akla zarar açıklamaları

CHP’nin 20 gün önce iş kazaları konusunda verdiği, Manisa milletvekili olduğu için Soma madenlerinin ağırlıkta olduğu soru önergesi AKP’lilerin oylarıyla reddedildi.
Başbakan basın toplantısında bu konuda akla zarar açıklamalar yaptı.
“Getirin şu önergeyi dedim, baktım içinde hiç Soma lafı geçmiyor. Başlarında var sadece.” Artık bunun üzerine yorum yapılmaz. Sadece sorular sorulur. Siz onu niye reddettiniz. Üstelik önergenin sizin söylediğiniz gibi olmadığı ispat edildi. Siz gerçekten açıklama yapmalısınız. Neden o önerge reddedildi? Üstelik üç parti, önergenin lehine oy kullanmışken. Taşeron şirketin kârlarına halel getirecek düzenlemeler içerdiği için mi? -Yatağan’ın işçileri boşuna mı aylardır özelleştirmeye karşı savaşıyorlar?- Buradan az parayla ve bin bir meşakkatle çıkarılan kömür, devlete satılıyor ve AKP’nin dağıttığı kömürler bunlar.

Madenciliğin fıtratı olur mu?
Ölümler ve kazalar madenciliğin fıtratında varmış. Günün birinde Müslümanların hatasını düzeltmeye kalkışacağım aklıma gelmezdi. Fıtrat yaratılış demektir.
Külli irade, madeni ve madenciliği yaratır. Siz cüzi iradenizle madeni satarsınız, özelleştirirsiniz, işlersiniz, kullanırsınız, korursunuz...
Bu madenciliğin fıtratı değil özelliğidir.

***

Türkiye’de cahil kapitalizmi işlemektedir. Hani vahşi kapitalizm diyorlar ya bizimki de cahil kapitalizmi. Merhamet yok, bilgi yok, hukuk yok, yasa yok...
Gelişmiş kapitalist ülkelerde 18. yüzyıl vahşetinden örnek veriyorsunuz da 21. yüzyılın bir tek ölüm ve kaza olmayan Batı madenciliğinden niye örnek vermiyorsunuz. Çünkü onlar sermayelerini ve itibarlarını korumak için yüksek teknoloji kullanıyor ve işçilerini rahat ettiriyorlar. Yani Batı kapitalizmi akıllıca gelişmiş ve istikrarını korumak için para harcamaktan kaçmıyor. Sizin derme çatma, kalastan yapılmış kapılarınızı, balkonlarınızı gördük işte. Bu cahil kapitalizmidir, aynı zamanda vahşi olmak özelliğini de taşımaktadır. İnsan Şili’deki gibi bir mucize bekliyor, 69 gün sonra belki kurtarılanlar olur diye. Bunlar yangının nedenini bile açıklayamadılar. Trafo dediler olmadı. Bu trafo lafı seçimlerdeki ‘kedi trafoya girmiş’ komikliğini de hatırlatıyor. Şimdi de sabotaj diyorlar. Onların vicdansız yazarları, tıpkı subayların tutuklanmasında olduğu gibi suçu gençlere atmaya çalışıyorlar.

***

İşçilerin anlattıklarını dinlerken insan ne yüzlerini görmek ne seslerini duymak istiyor. Zaten epeydir böyleydik de şimdi daha çok öyleyiz. Denetçiler gelmeden evvel haber yolluyorlarmış, lüks otellerde ağırlanıyorlarmış. Kapıdan bakıp raporlarını böyle yazıyorlarmış. Aldıkları huzur hakları da başka. Milyonlarca lira.
AKP’li olmayan işe alınmıyormuş. Artık öğrenmişsinizdir. Başbakan’ın Manisa mitingine, izinli olarak götürülmüşler.
Gaz maskeleri küflüymüş. Bunu anlatan genç, bir şeyi daha anlattı ki mealen aklımda kaldı, işçilerin maaşlarından kesilen paralar bankada birikiyormuş, bunların getirisi trilyonlarca liraymış. Bu paralar nereye gidiyor diye soruyordu.

***

İki kareyi ömrüm oldukça unutmayacağım. Bunlardan ilki; takım elbiseli kravatlı biri, Başbakanlık Müşaviri, Özel Kalem Müdür Yardımcısı olduğu söylenen kişi, iki bacağını 180 derece açarak protestocu genci tekmeliyor. İki güvenlik görevlisi onu kurtarıyorlar zannettim. Meğer onlar da bu faaliyete iştirak ediyorlarmış. Unutamadığım öbür kare, insanları bir salona doldurmuşlar yerlerde tabutlar, ekranda ölülerin resimleri. Onlar da ölülerini seçecekler.
Dedim ya seslerini duymak, yüzlerini görmek istemiyorum. Sadece Başbakan’ın protesto edildiği, arabasının tekmelendiği, kendisinin markete kaçtığı, plakasını söktürdüğü ve arabasının hızla hareket ettiği kare önemli benim için.
Bu iş Barolar Birliği Başkanı’na edepsiz diyerek, efelendiği kadar kolay olmadı...

Yazarın Diğer Yazıları