Başkan görevden alınır mı...

     Referandumdan evet çıkarsa yeni yönetim biçiminin adı da, başkanlık türü de kesinleşecek...

     Türk tipi başkanlık diyorlar; demek ki yeni yönetim biçimi de ona göre olacak, Türk tipi...

     Zayıf ihtimal ama halk kazara başkanlık derse, bizim başkanlık kurumumuz ABD'dekiyle benzerlik gösterir mi sorusunun cevabı kısa, göstermez...

     Defalarca söylediler duymadınız mı; bizimkinin dünyada eşi emsali yok, olmayacak da...

     * * *

     Amerikan Başkanı, seçildikten sonra parti başkanlığını üstlenmiyor; bizim başkan üstlenebilecek...

     Trump, bir ayda tepkiye neden olan o kadar çok yanlış yapmış ki kısacık başkanlık sürecinde yıldırımları üzerine çekmiş. Amerika'dan dönen arkadaşım Kâmuran Ataman, Trump'ın giderek sevimsiz hale geldiğini anlatmış ve halkın rahatsızlığını vurgulamıştı; o hava her gün daha rahatsız edici hale geliyormuş...

      * * *

      Şu husus da dikkat çekici...

      Amerikan başkanlık sisteminde Kongre'nin, başkanı görevden alma yetkisi var. Yetkilerini kötüye kullandığı kanısına varılırsa Trump başkanlıktan uzaklaştırılabilir. Kâmuran'ın da dediği gibi yaygın kanaat, başkanın faşist uygulamalarla görevini kötüye kullandığı şeklinde. Amerikan halkı "Başkan böyle devam ederse azledilir" demeye başlamış...

      Bakalım tepkiler nasıl gelişecek ve ne şekilde noktalanacak...

      * * *

      Oluşacak Türk tipi başkanlık sürecinde başkanı görevden almak söz konusu değil....

      Vatana ihanet dışında kimse başkanımıza dokunamayacak, hesap soramayacak...

      Bizim başkanlık kurumumuz o nedenle dünyadaki başkanlık sistemlerinden çok farklı! 

      Önde mi, geride mi onu kestiremiyorum!

 

Gitti cemaat, geldi cemaat

------------------------------ ------

      Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek, halkın silahlanmasını övüyor... Bir daha darbe girişimi olursa bu defa halk, ayaklananların karşısına silahla çıkacakmış.

      Öncelikle savcılarımızın dikkatini çekiyorum; durup dururken insanları silahlanmaya çağırmak, düpedüz halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek değil midir..

      Ceza yasamızın 216. maddesi bu suçun cezasını 3 yıla kadar hapis olarak öngörüyor. Bazı şartlarda ceza 8 yıla kadar çıkarılabiliyor.

      Gökçek, öyle bir girişimi bastırmak görevinin halktan önce devletin güvenlik güçlerine ait olduğunu düşünememiş demek ki. Halkın silahlanmasını istemek, milis güçler oluşturulmasını istemekle eş değerdir. Bu, meşru bir istek ve girişim de sayılamaz...

       * * *

      Benzer bir çıkış da Orhan Uzuner adındaki yurttaşımızdan geldi. Uzuner, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünürü, o da Erdoğan'ın ciddi biçimde korunmasını temin için bir grup oluşturmuş, adını da "Kardeş kal Türkiye" koymuş.

      Amaç, darbe girişiminde halkı sokağa dökerek Cumhurbaşkanı'nı korumak...

      Uzuner de böylece Erdoğan'ın korunmasını devletin güvenlik güçlerine bırakmıyor... Septimist duyguların Gökçek gibi Uzuner'i de harekete geçirdiği anlaşılıyor...

      * * *

      Özetle ifade edeyim, bu girişimler suçtur. "Telsiz ve haberleşmede özel yazılım filan kullanacağız" lâfı da yeni bir cemaatçiliğe, hem de silahlı cemaatçiliğe özenildiğini gösterir, tehlikeli işlerdendir!

      Bu tür ifadeler ve girişimler ülkede otorite boşluğunun had safhada olduğunun delilidir. Zaten bütün musibetler de başımıza bu yüzden gelmiyor mu!

 

Hayır'lı bir haber

------------------------

     Düne kadar AKP'ye güvenen, yandaşı olan, hatta iktidara hizmet edenler de gerçeği gördüler, ortaya çıkan siyasal hırsa tanık oldular. Onlar dahi Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan gibi ülkenin şahsi devlet yapısına götürüldüğünü gördü, "Ak Parti"den vazgeçtiler...

     Biri de gazeteci yazar Fehmi Koru, o da Hayır diyeceklerin yanında...

     Çok şükür Hayır tarafı çığ gibi büyüyor...

 

Koalisyona bak koalisyona

------------------------------------

      Genel Başkanlıkta kalmak için AKP ile pazarlık yapan Devlet Bahçeli sonunda başardı (!) ve karşılığında AKP'ye destek sözünü tuttu. 7 Haziran'dan bu yana koalisyondan kaçan iktidar partisi, evet uğruna Bahçeli ile ortaklığa razı oldu.

      Siyasal namus demek ki bir yere kadar; sonrası, koy çuvala, salla salla vur duvara!

      Referanduma koalisyon halinde gidiyorlar, hem de birbirlerini pohpohlayarak...

      Yıldırım'a göre Bahçeli önemli bir lider; Bahçeli'ye göre de Yıldırım.

      Devlet Bey'in uçurduğu medh-ü sena da şu; "Bozkurt işareti Başbakan'ın eline yakışmış, samimi ve millî, duruşuna tam oturmuş"...

      Şu koalisyona bakınız; insana, körler sağırlar birbirlerini ağırlar gibi anlamlı bir darb-ı meseli hatırlatıyor.

 

İsraf bitmiyor

-------------------

       Değişik partilere mensup -Ağırlık, AKP ve CHP'de-71 vekilimiz, makam aracıyla gezerek sanki dünyanın etrafında tam 98 tur atmış. Rakamlar bunu söylüyor. Bu amaçla devletin ödediği akaryakıt bedeli tam 1.4 milyon lira. Sadece vekillerimizin israfını önlesek demek ki milyonlar Hazine'de kalacak...

 

ANLAMLI SÖZLER

-----------------------------

       Cahillerle tartışmaya girmeyin, ben hiç yenemedim. (GAZALİ)

Yazarın Diğer Yazıları