Başkan kupayı isteyemiyor!

Bir tarafta; Trabzonspor taraftarının vazgeçmediği 2010-11 şampiyonluk kupası; diğer tarafta, “Başbakan isterse, o kupa bu akşam uçağı ile Trabzon’a gider” diyen dönemin başkanı Sadri Şener; öte yanda ise Başbakan’ın peşinden ayrılmayan, Trabzonspor’un hak ve hukukunu savunmakla görevlendirilmiş mevcut başkan İbrahim Hacıosmanoğlu... Bir  başka deyişle; Şener’in “Kupa O’nda” dediği Erdoğan’a, bu konuda tek kelime söylemeyen, tek kelime ettirmeyen Hacıosmanoğlu... O zaman aklı şu soru geliyor: Neden, Sayın Hacıosmanoğlu, Başbakan’ın yanından ayrılmayıp peşinden koşuyor? Anlayacağınız ortada tam bir garabet var. 
Bizim ilk günden itibaren net bir şekilde ifade ettiğimiz, Şener tarafından da son olarak dile getirilen bir gerçek idi; hukukta tescil edilmiş şampiyonluğun Trabzonspor’a teslim işi tamamen Başbakan Erdoğan’ın uhdesinde olması. O gün, bugün; değişen bir şey yok.. 

Camia bölündü

Gelelim sayın Hacıosmanluğu, siyaset ve AKP üçgenine.... Trabzonspor Başkanı’nın Erdoğan aşkı, bir Başbakan’dan ziyade, AK Parti Genel Başkanı’na dönüşmüştür. Nasıl gelmesin ki? Ya da, öyle olduğu anlaşılmasın ki? Hacıosmanoğlu’nun Başbakan’ın mitinglerine gidip, bağlılıklarını bildirdiği ifade ediliyor. Anlayacağınız; Kazlıçeşme’den Trabzon’da Akyazı Stadı temel atma töreninde Başbakan’ın yer alacağı aynı yere tırmanıp, “Trabzonspor’a siyaseti sokmayan tek başkan benim” demesini anlayamamıştık. Anlamıştık ta, “tırmandığı yerin nasıl siyaset kürsüsü olmadığını sanmasına” cevap bulamamıştık.
Gelinen nokta itibariyle, hükümet ya da Başbakan ile uzaktan yakından ilginin ve ilişkinin Trabzonspor’a kazandırmadığı. Sadece, kıyısından köşesinden Hacıosmanoğlu’nun  AK Parti’de siyasete soyunacak olması emarelerini akla getiriyor. Bu da siyasetin Trabzonspor’a verdiği zararın, camiada yarattığı bölünmenin daha da artması demektir ki, Sayın Hacıosmanoğlu, bu durumda Trabzonspor başkanlığından hemen vazgeçmelidir. Ya da, artık kral çıplak gibi ortada duran siyasi tercihi ile ilgili herkesi ikna edici açıklamayı yapıp, “Bundan sonra böyle yanlışım artık olmayacak” sözünü vermelidir. 

Yazarın Diğer Yazıları