Başkan’dan AKP anayasası vurgusu

Başkan’dan AKP anayasası vurgusu
Meclis Başkanı Kahraman Anayasa Komisyonu’nun ilk toplantısında AKP’nin şartlarını ileri sürüp CHP ve MHP’yi etkisiz eleman haline getirdi

Üniter yapı vurgusu

Kahraman, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin yaptığı konuşmada Erdoğan ve AKP yöneticilerinin savundukları görüşleri tekrarladı. Kahraman, “Bütün amacımız, üniter yapıda bir hukuk devleti yapılanmasını ortaya koyacak bir sistemi inşa etmek olmalıdır” dedi.

HDP’ye mavi boncuk

Erdoğan’ın “Türk tipi başkanlık” görüşüne gönderme yapan Kahraman, “Taklit olmayan yeni bir anayasaya ihtiyaç var” dedi. Kahraman, “78 milyonu kapsamalı” ifadesini kullanarak, HDP’nin “özerklik” taleplerinin de yeni anayasada yer bulabileceğini ima etti.

İlk 4 maddeyi sildi

Anayasanın ilk 4 maddesini kırmızı çizgi ilan eden CHP ve MHP’nin önerilerine kapıları kapatan Meclis Başkanı, “Geçmişteki değişikliklerin, bu anayasanın restore edilerek demokrasinin evrensel standartlarına ulaşılamayacağını gösterdiğini” kaydetti.  

 

Başkan’dan AKP anayasası vurgusu

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, başkanlığını yaptığı Anayasa Mutabakat Komisyonu’nun ilk toplantısında, AKP ve Erdoğan’nın şartlarını masaya sürerek çalışmalara şimdiden rezerv koydu.

Anayasa Mutabakat Komisyonu, dün çalışmalarına TBMM Başkanı İsmail Kahraman başkanlığında başladı. Meclis’te düzenlenen toplantıya, komisyon üyeleri AKP’den Ahmet İyimaya, Cemil Çiçek, Aldülhamit Gül, CHP’den Namık Havutça, Ömer Süha Aldan, Bülent Tezcan, MHP’den Oktay Öztürk, Mehmet Parsak, Kadir Koçdemir ve HDP’den Mithat Sancar, Meral Danış Beştaş ve Garo Paylan katıldı. AKP’liler HDP’li vekillerler yana otururken karşılarında ise CHP ve MHP’li vekiller yer aldı.

Üniter başkanlık

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin, yaptığı konuşmada adeta Tayyip Erdoğan ve AKP yönetiminin bugüne kadar savundukları görüşlerin bir tekrarını yaptı. Kahraman, “Gayemiz Türkiye’mizin geleceğine çağdaş, çoğulcu demokrasi esaslarına uygun, insan hak ve hürriyetlerine saygılı ve öznesi insan olan, insana hizmet için teşkilatlanmış kudretli, üniter yapıda bir hukuk devleti yapılanmasını ortaya koyacak bir sistemi inşa etmek olmalıdır. Demokratik bir anayasanın yapılması diğer kanunlarda gerekli değişikliklerin yapılmasının önünü açacaktır” dedi. Tayyip Erdoğan da konuşmalarında sık sık, başkanlık sistemi ile üniter yapının birbiriyle çelişmediklerini vurgulamıştı.

HDP’ye mavi boncuk

Kahraman, konuşmasının bir yerinde ise daha önce Tayyip Erdoğan’ın dile getirdiği “Türk tipi başkanlık” görüşüne gönderme yaptı. Kahraman, “Türkiye’nin ithal ve taklit olmayan, günün şartlarına cevap veren, kalıcı nitelikte yeni bir anayasaya ihtiyacı bulunmaktadır” dedi. Kahraman, Erdoğan’ın “Anayasanın kısa ve özlü bir temel kanun olması gerektiği” şeklindeki sözlerine de vurgu yaptı. Kahraman, yeni anayasa  için “78 milyonu kapsamalıdır” ifadesini kullanarak, HDP’lilerin “demokratik özerklik” ya da “özyönetim” gibi taleplerinin de anayasada yer bulabileceğini işaret etti. Kahraman, “Gayemiz, toplumun hiçbir kesiminin dışlanmadığı, her kesimi kapsayan ve zihinlerde meşruluğu şüpheli olmayan bir temel kanun yapmaktır” sözleriyle ise “Türk vatandaşlığının” tanımlandığı 66. maddeyi de tartışmaya açmış oldu.

İlk 4 maddeyi sildi

İsmail Kahraman, konuşmasında anayasanın ilk 4 maddesini kırmızı çizgileri ilan eden CHP ve MHP’nin önerilerine de kapıları kapattı. Kahraman, 1982 Anayasası’nda bugüne kadar yapılan değişikliklere değinerek, “Geçmişte yapılan değişikliklerin, bu Anayasanın restore edilerek demokrasinin evrensel standartlarına ulaşılamayacağını gösterdiğini” kaydetti. Böylece başta ilk 4  madde olmak üzere anayasanın bazı maddelerinin korunmasının da yolunu tıkayan Kahraman, “Meclisimizin yeni bir anayasa yapmaya darbe yönetimlerinden daha fazla hak sahibi olduğu elbette şüphesizdir” ifadelerini kullanarak, yeni anayasa yapmak için kurucu bir meclis olması gerektiğini öne sürenlere de karşı çıkmış oldu.

 

CHP ve MHP’de kırmızı çizgiler değişmedi

CHP’nin Mutabakat Komisyonu Üyesi Bülent Tezcan, kırmızı çizgilerinden taviz vermenin sözkonusu olmadığını söyledi. Tezcan, “Anayasanın ilk 3 maddesinde ifade edilen ve 4. madde de güvence alan ilk 4 maddenin kurucu iradeyi ifade ettiğini ve bu süreçte tartışma konusu yapılmaması konusunda hassasiyetimizi paylaşmak istiyoruz. Başkanlık rejimi tartışmasının gölgesinde ya da başkanlık kampanyasının yan kol faaliyeti pozisyonuna düşürülmemesi gerektiği konusunda hassasiyetimizi paylaşmak istiyoruz” dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk de, “Cumhuriyetimizi savunmasız bırakacak demokratikleşme hayalinin hiç kimseye yarar sağlamayacağı bilinmelidir. Devletsiz yaşamayacağımız açıktır. Milletsiz bir devlet olamayacağı da gerçektir. MHP olarak, anayasa yapım sürecinin her şeyden önce yeni anayasa yapımı değil, Anayasa’nın yenilenmesi süreci olarak algıladığımız belirtmek istiyoruz. Çünkü; ortadan bağımsızlığını yeni kazanmış bir milletten, savaş, darbe, devrim gibi olağanüstü bir süreçten sonra ya da herhangi bir sebep veya ihtiyaçtan devlet düzenini yeni baştan kurulması söz konusu değildir” diye konuştu

 

Anayasa hukukçuları: Başkanlık bize uymaz

TBMM’de çalışmalarına başlayan yeni Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun en çetrefilli konusu olarak kabul edilen ve kamuoyunda tartışma yaratan “başkanlık sistemi” üniversite hocalarından da geçer not alamadı. Hukukçular, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptıkları toplantıda, Türk tipi başkanlık sistemi ile ilgili görüşlerini aktardı. Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun, “Ben meslek hayatım boyunca yaklaşık 30 senedir başkanlık sistemine karşı tutum takındım. Son zamanlarda ortaya atılan Türk tipi başkanlık sistemi ABD’de uygulanan başkanlık sisteminin denge ve denetim mekanizmalarından da yoksun bir sistem olacak” dedi. İki başlılık olmaz Türkiye’nin siyasal olarak kendine özgü şartları olduğunu dile getiren Özbudun, şunları söyledi: “Başkanlık sistemi ABD dışında hemen hemen hiçbir yerde başarılı olmuş bir sistem değil. Bana göre çalışmalar daha önce 2013 yılında olduğu gibi tıkanacaktır. Bu komisyondan bu şartlarda sonuç çıkması zor görünüyor. Benim tercihim parlamenter sistem. Güçlendirilmiş bir parlamenter sistem ise cumhurbaşkanının yetkilerinin azaltılmasıyla olacaktır. Şikâyet edildiği gibi iki başlılık olacağını da sanmıyorum.” Prof. Necmi Yüzbaşıoğlu ise başkanlık sisteminin Türkiye için geçerli olmayacağını sürekli olarak söylediğini vurguladı. Türkiye’nin anayasa konusunda Avrupa’yı örnek aldığını belirten Yüzbaşıoğlu şöyle konuştu: “Özellikle anayasa hukuku tarihimizde model Avrupa’dır. Avrupa’nın hiçbir ülkesinde başkanlık sistemi yoktur. Parlamenter sistem iyi Başkanlık sistemi ABD dışında başarılı olan bir siyasal sistem değil. Türkiye’nin sorunlarına rağmen parlamenter rejim geleneği bulunuyor. Başkanlık  sistemi konusunda birikimimiz yok. Türkiye için doğru bir tercih olmayacaktır. Parlamenter sistem bizim için daha doğru olur. Ben ve birçok anayasa hukukçusu Türkiye için doğru olanın parlamenter sistem olduğunu düşünüyor.” Başkanlık sisteminin Türkiye’de sorun yaratacağını anlatan Yüzbaşıoğlu, parlamenter sistemin özüne dönülmesi gerektiğinin önemli olduğuna dikkat çekti. Yüzbaşıoğlu sözlerini şu şekilde tamamladı: “Benim kanaatim eskiden olduğu  gibi parlamentonun seçeceği tarafsız bir cumhurbaşkanı sistemine dönülmesi daha doğru olur. Bana göre yeni bir anayasa kurucu meclis tarafından yapılmalı. Ama Türkiye bir sürece girdi. TBMM’de kurulan anayasa uzlaşma komisyonuna partiler üyelerini verdi. Buradan bir sonuç çıkar mı, bunu çalışmaların sonunda göreceğiz.”

 

Notlar Yemekteki tartışma

Anayasa Mutabakat Komisyonu’nun ilk toplantısı, beklenenden kısa sürdü. Komisyonda her partinin 3’er teknik uzman bulundurması ve oy birliği esası da toplantıda konuşuldu. Ancak, bu konularla çalışma usul ve esasları bir sonraki toplantıya bırakıldı. AKP, daha önce üzerinde uzlaşmaya varılan 60 maddenin yeniden görüşülmesine gerek olmadığını, bunun zaman kaybı olacağını savundu. Komisyon üyelerinin katıldığı yemekte CHP’li üyeler, Erdoğan’ın TBMM dışında başkanlık sistemine ilişkin olarak çalışma yapmasını eleştirdi. AKP’li üyeler ise, “Bu Meclis dışı bir durum. Biz kendi işimize bakalım” diye konuyu kapatmak istedi. Ancak CHP’li üyeler, “Cumhurbaşkanı sahada başkanlık diye gezerken, biz buna payanda olmayız” sözleriyle karşı çıktı.