Başkanı CHP belirleyebilir

Haftanın beş gecesi tüm haber kanallarında tartışma var. Sözüm ona Afrin operasyonu ele alınıyor, konuşmalar getirilip CHP'ye dayandırılıyor. Bu partinin temsilcileri devamlı "savunma konumu"nda kalıyor. Çünkü, ağızlarını açtıkları an "vatan hainliği"ne vardırılan suçlamalarla karşılaşıyorlar. Amaç belli; "hiç konuşturulmamak". En çok ürkülen, birilerinin çıkıp "garibanın evladı canını ve kanını verirken, senin çocukların okçuluk oynuyor" demesi. Bu konuda en güzel yazıyı önceki gün Yeniçağ'da okudum. Ahmet Takan kaleme aldı. Olağanüstüydü. Aranızda kaçıranlar varsa mutlaka okumalı. "Saraydan sesler korosu" ancak bu kadar güzel eleştirebilirdi. Hem de soruşturmaya yol açmayacak otosansürle.

Ana Muhalefetin durumu ortada. Kemal Kılıçdaroğlu boy hedefi. Yanına yardımcısı Öztürk Yılmaz'ı eklediler. "Gelen vuruyor, giden vuruyor". Kamuoyu buna da alıştı. Aksi olursa şaşırıyor.

Hık deyiciler

Saray sözcülerinden Kemal Öztürk'ü izledikçe Anadolu Ajansı'nın nasıl bu hale geldiğini anlıyorsunuz. Eski genel müdürün tarzı var. Arada kamış atıp, hemen çekiliyor. Bunu yaparken tebessümü ihmal etmiyor. Hoş bir tarz.

Andy-Ar'ın başkanı Faruk Acar da acıtmayanlardan. Anketörlük -bu hitaba kızıyorlar- yapmasa mutlaka dublaj sanatçısı olurdu. Ses tonu güzel. Konuşması tane tane.

Beni gerçekten kızdıran isim İhsan Aktaş. Her cümlesine "Refah Parti kökenliyim" diyerek başlıyor. Ancak devamında Saadet Partisi'ne bindirmeyi unutmuyor. Sebebi belli; "İttifaka katılmaması". Aktaş'ın "kendin pişir, kendin ye" anketlerinin sonuçları ise bambaşka. Onun tespitlerine göre Ak Parti yüzde 49, MHP yüzde 11 oy alacak. "Çırçır destekçiler"i de eklerseniz sandığa gitmeye gerek yok. Anlaşılan bu anketlerin yapıldığı yerler hep aynı; Bağcılar ve Esenler. Aktaş'ın anketlerinde hep bu ilçeleri görüyoruz.

İhsan Aktaş'ın en ilginç kesip-biçmesi HDP'yle ilgili. İşine geldi mi "Güneydoğuda kaç seçmen var" diye soruyor. İstanbul, İzmir, Bursa başta diğer büyük kentlerdekileri görmezden geliyor. En çok merak ettiğim Aktaş'ın bu gayretleri için ne aldığı? Ne verilirse verilsin, hakkının ödenebildiği kanaatinde değilim. O kadar anket formunu bir başına doldurmak kolay değil. Üstüne üstlük her gece ekran ekran dolaşması cabası...

Öbür taraf

SONAR'ın başkanı Hakan Bayrakçı konuşunca, Ak Parti yandaşlarının suratı asılıyor. Bakışları bulanıyor. Bayrakçı öyle laflar etti ki, muhalefet bloğunun yüreğine su serpti. Bazı tespitlerini kayda geçtim:

* Ak Parti 16 Nisan'da iddia edildiği gibi yüzde 55'ten düşmedi. 48'den ittire ittire 51'e çıktı.

* CHP ittifak yapmamalı. Sadece adayını iyi seçmeli. Bu isim her kesimden kabul görmeli.

* Her halükârda sonuç yüzde 51-49 olacaktır.

* Bu oranlar, iki tarafa da dönebilir.

* İkinci tura kalma yarışı, Erdoğan, CHP adayı ve Meral Akşener arasında geçecektir.

Burada benim üstünde durmak istediğim Bayrakçı'nın tarif ettiği CHP adayı. Bizim Yaşar Usluer'in hitabetini zayıf bulduğu İlhan Kesici hâlâ favorim. Bayrakçı'nın işaret ettiği artıları çok fazla. Mütedeyyin. Ekonomi bilgisi ise Mehmet Şimşek'e iki tur atar.

Bir tez

Tam tartışma biterken Kemal Öztürk'ten çarpıcı bir iddia geldi; "Erdoğan Cumhurbaşkanı olur ama parlamentoda tam tersi bir tablo oluşur". Bunu yorumlamak biraz zor. Çünkü o gün başkanın parlamentoyu feshetme yetkisi olacak. Demek ki Öztürk'ün varsayımında biraz mikserlik var.

Değişik tespitleri de atlamayacağım. İhsan Aktaş'ın "Yüzde 0.5'lik SP'nin ne etkisi olur ki" deyişi tam bir yanılgı. Saadet Partisi tabanı en bilinçli olan. 2009'da aldığı yüzde 5.4'lük oy oranını unutmayalım. Başkan Temel Karamollaoğlu iyi çalışıyor. Ayrıca başarılı teorisyen. Kısa sürede Ak Parti'nin korkusu haline geldi. En önemli unsur bu defa mutfaktaki yangın olacak. Etiketler hız kesmiyor. İşçiye, emekliye verilen kuş gibi zamlar faturalarla çoktan eridi. Tenceredekilere hiçbir şey kalmadı. Burada Kemal Öztürk'ün "Devleti kim yönetebilir?" sorusuna cevap vermek istiyorum; "Mutfağı çekip, çevirebilenler"!

***

İsrail örneği

Seçimdi, Afrin'di derken şaşırtıcı haber Knesset'ten geldi. İsrail Parlamentosu Türkiye aleyhine olan "1915 Ermeni soykırımı yasa tasarısı"nı reddetti. Kimilerine göre bu bir sürpriz. Bana göre değil. Adamlara kimi zaman kızsak dahi, her şeye uzun vadeli bakıyorlar. İleride Türkiye'ye ihtiyaçları olacağının bilincindeler.

***

Biraz da spor

Beşiktaşlılar bu aralar moralli. Karabük maçı doping oldu. Yine de gelen eleştirilerde takımın fizik gücünden şikayet fazla. Oğuzhan'ın güçsüzlüğü taraftarı kızdırıyor. Güneş'in bu futbolcuya gösterdiği sabrı Lens'e göstermemesi kızgınlık yaratmakta. Beşiktaş, Bayern Münih önünden iyi sonuçla ayrılamazsa, yandı gülüm keten helva.

Yazarın Diğer Yazıları